Cevap:
Vahşetin Çağrısı Özet
Vahşetin Çağrısı kurtların zamanla tüylerinde bazı değişikliklerin görüldüğü bir zamanda geçer. Kurulan tuzakların parçalandığı, hayvanların çalındığı güçlü, hayali bir köpeğin geçmişi anlatılır. Kutuplarda kızak köpeğiyken buza saplandıklarında ölmemek için tüyleri yanarcasına ateşin etrafında koşmak zorundadırlar ya da buz tutan tüylerinin bütün kanını akıtmasını beklemekten başka tercihleri yoktur. Uysal bir köpeğin zamanla vahşi bir kurttan daha nefret dolu olması ‘’eli sopalı insan’’ karşısında köpekler için tek hayatta kalma yoludur. Bunun da en büyük şahidi Buck adlı köpektir.
Altının arayışında geçen bir arka plana sahip kitabı okurken efendilikten köleliğe uzanan; sosyolojik yanları olan bir yolculuğa çıkacaksınız. Her defasında da insanın acımasızlığı ve hırslarıyla dolu sahnelerle bu kanlı yolculuğun ve soğuğun en ölümcül yanının insan hırsları olduğuna inanamayacaksınız.
Bir ev köpeğiyken satılarak çeşitli işlere koşulan köpeğin öncelikle savaşı vahşi doğa şartları gibi görünse de insanları tanırken çok daha fazla acı çekecektir. Eğitim sırasında sopayla eğitilir. Sopa karşısında çaresizliğini bütün yaşamı boyunca hisseder. Ta ki ilk insanın şah damarını koparana dek… Sonrasındaysa John Tornton’un katillerine ölüm karşısında kurbanla oynama zevkini bile tattırmaz.
Buck adlı köpeğin bütün saldırganlıklarında sahibine olan sadakat ve yaşama dürtüsünden başka bir şey yoktur. Kışın zor koşulları ve insanların köpekleri hesaplamadan aç bırakmaları onları zamanla değiştirecektir.
Posta kızağına sürüldüğünde Spitz adlı saldırgan bir köpekle liderlik savaşına girer. Köpeklerin yeterince yemek yiyememelerinden dolayı; yemeğini hızlı yiyen köpekler diğerlerinin yemeklerini yiyebilmektedir. Spitz adlı köpekten korktukları içinde buna hiç ses çıkarmazlar. Çünkü o sürünün lideri ve bu güne kadar yenilmemiş bir köpeğidir. Buck’u kendisine bir rakip olarak görmekte ve yemeğini ve yerini tehdit etmektedir. Her defasında sertçe hırlamakta ama bir şey yapmamaktadır. Bir gün Buck’un karın altında yaptığı yuvaya girmesi işleri değiştirecektir. Sahte hareketlerle Spitz’i yaralayan Buck onun gitmesini sağlayacaktır. O günden sonra artık bir liderdir.
Vahşetin Çağrısı yer yer çok acımasız sahnelere yer verir. Güçsüzleştiği için Buck’un sahiplerinin yetersiz yiyecek almalarından dolayı oracıkta baltayla kafalarını keserler. Ölümün kavram olarak algılanmasının zor olduğu dönemlerde bu kitabın okunması çocuklar için uygun değildir. Lise düzeyinin üzerinde okunması daha anlamlı olacaktır. John Tornton sonrasında Buck’la yolları kesişir. Buck sahibinin kavga eden kişileri ayırmak istemesi sahnesinde yere düşer. Buck onu korur. Sonrasında bir iddiada para kazandıran Buck, sahibiyle kendisini çeken zaferin dürtüsüyle altının ve ölümün ortasına doğru yola koyulur.
Bu zaman diliminde Buck öldürmeye alışmış bir canavara dönüşür. Tavşanları ve diğer hayvanları öldürebilecek güce gelir. Bazen de avıyla bir oyuncak gibi oynar. Soğuğun canını aldığı diğer köpekler gibi onlarında acı çekmelerini ister adeta…
Sonrasında bir ses duyar. Bu ses Vahşetin Çağrısı’dır. Ormanın derinliklerinden gelir. Gözleri karanlıkta bir görünür bir kaybolur. Ölümün uysal bir kediyi bir katile çevirmesinin ardından daha da güçlü duyar bu sesi. Anılarından silinmiş bir geleceğin sesidir. Çok derinden gelen ve durduramadığı… Buck bu sesi insandan öğrenmiştir. Elinde sopası olan güçsüzün öldürüldüğü, dişe diş yasasının olduğu bir efendiden öğrenir. Öğrenmek içinde pek çok defa ölümün yanından, ucundan ve içinden geçmek zorunda kalır.
Altına yolculuğun akıbeti bilinmez ama Buck’un sadakati gösterme günü gelmiştir. Tornton saldırıya uğrar. Buck ona saldıranların bir kısmını öldürür. Buck ormana karışır. Ve ardında okura bırakılmış bir efsane kalır.
İlahi anlatıcı tarafından anlatılması okuyucuda ki merak duygusunu öldürse de pastoral bir resim içerisinde kendinizi buluyorsunuz. Soğuğun ve insan hırslarının ince bir dille eleştirildiği sosyolojik bir yaşamda kalma savaşını etkileyici bir şekilde okuyorsunuz. Bölümler halinde okuyucuya sunulan macera pek çok akılda kalıcı anıya sahiptir
Açıklama:
çok uzun evet biliyorum ama bu kadar yazabildim