Soru: su sayısına oranı aşağı- grafikte iki farklı disakkaritin sindirilmesi sonu- cu açığa çıkan monosakkarit çeşiti ve sayılan verilmiştir. ştir? Miktan 미금 E) 5 6 Ester-3 3 Fruktoz Glikoz Monosakkarit çeşiti ir tepkimenin hız-zaman Buna göre, ilgili hücrede sindirilen disakkarit sayıları ile ilgili aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi doğru- dur? Sükroz Laktoz 1 A) B) Maltoz 1 2 3 1 2 N-WN- N-| I WIN!

: -? .

Açıklama:

ilk önce bunu : koy sonra uzun çizgi koy ve diğerine soru işareti koy ve sonuna nokta

Cevap:

B

Açıklama:

Lar ler almıştır kolay gelsin sana

Cevap:

seni zaten önceden de takip ediyordum❤️❤️❤️

Açıklama:

<3

Cevap:eyw kralsın gt yapar mısın

Açıklama:

~ Aşk Hikayesi ~

Yine bir gece vaktiydi... Herkesin uyduğu saatlerdi aslında... Ama benim ise yine düşüncelere daldığım... İçimde iki tane belirsiz his vardı . Özlem ve nefret . Bu iki duyguyu bir insana ilk defa hissetmiştim . Aslında bir insandan nasıl nefret edip hemde özleyebilirsin ? Bu soru aklımı kurcalıyordu . Sürekli ... Sürekli onu düşünüyordum . Hadi biraz geçmişe gidelim ve size ihanetle biten aşkımı anlatayım ...16 yaşındaydım aşk , sevgi bu tür duygulara daha çok yabancıydım . Liseye gidiyordum . Yine her zamanki gibi normal bir lise günü arkadaşlarla hocamızı bekliyorduk . Sınıfımıza yeni birisi gelecekti . Tabii tüm erkekler hazırolda bekliyordu bunun için . Hocaya beraber geldi . Adı Tuğçe ' ydi kızın . Aslında başlarda hiç ilgilenmedim onunla . Ama çok güzel biriydi . Saçları siyah , gözleri maviydi resmen insanı içine çekiyordu . Yaklaşık hiç konuşmadan birbirimizle yaklaşık bir ay geçmişti . Okulda her yıl tiyatro gösterisi yapılırdı . Bir nevi liseler arası bir yarışmaydı . Bu sene lisemiz " Romeo ve Juliet " tiyatrosunu sergileyecekti . Elemeler başlamıştı .Arkadaşlarımın zoruyla başvuru yapmıştım bende . Tabii ben bir sorumluluk alırsam onun için elimden gelen her şeyi yaparım . Bu yüzden de elemelere çalıştım . Ve sonuçlar açıklanıncada Romeo karakterini benim oynayacağımı , Juliet karakterinin ise Tuğçe ' nin oynayacağına karar vermişlerdi . Tabii ben çok heycanlıydım . Romeo ve Juliet hikayeside güzel bir aşk hikayesiydi ... Tuğçe ile onu oynamak belkide aramızı yapabilirdi diye düşünmüştüm ve öylede oldu . O tiyatroyu yaptıktan sonra aramız baya düzelmişti . Çünkü provalarda hep beraberdik ve yakınlaşıyorduk . Benim hoşuma gidiyordu bu ... Onun hareketlerine baktığimda onunda hoşuna gittiğini sanmıştım . Zaman hızla akıp gidiyordu . Okuldan sonra buluşuyorduk , sürekli birbirimizi arıyorduk , dertleşiyorduk... Artık gerçekten onun benden hoşlandığını düşünmüştüm . Ona ilanı aşk etmek istedim . Ve bunuda herkesin önünde yapmak istedim . Reddedileceğim aklımın ucundan bile geçmiyordu . Tenefüs oldu . Lisenin bahçesindeydik . Birden avazım çıktığı kadar Tuğçe seni seviyorum diye bağırmaya başladım . Tüm öğrenciler etrafımıza toplandı ... Kalbim küt küt atıyordu . Hiç beklemediğim bir şeyle karşılaştım . Tuğçe birden gülmeye başladı hatta basbaya kahkaha atıyordu . Diğerlerine söyleyip benimle dalga geçiyorlardı . O günden sonra Tuğçe ' ye olan sevgim bir nefrete dönüştü .... Ama asıl hikaye şimdi başlıyor . Yani Tuğçe ' den sonra... Tuğçe benimle dalga geçince herkesin önünde birdenbire öğrencilerin arasından bir kız çıktı . Tuğçe ' ye laf attı . Ona gerçek sevgiyle dalga geçilmeyeceğini ve aşkı anlattı . Ben ise onu ve sözlerini hayranlıkla izleyip , dinliyordum... O günden sonra onunla arkadaş oldum . Beraber ağladık , beraber güldük . Sonra birbirimizi sevdik... Çok sevdik... Birbirimize açıldık ve sevgili olduk . Tam tamına bir yıl boyunca sevgili kaldık . Ona o kadar çok alışmıştım ki ! Onsuz nefes alamıyordum... İkinci yılımızın dolmasına tam on gün kalmıştı . Akşamdı birden aklıma geldi ve onu aradım . Açmadı... Bir daha aradım... Açmadı ... Bir daha , Bir daha aradım ... Yine açmadı . Son kez aradığımda ise telefonu biri açtı . Erkek sesiydi ... Tanımadığım bir sesti bu... Sevgilim nerde diye sordum . Sadece bir adres verdi . Buraya gel dedi sevgilini görüceksin . Hâlâ pişmanım keşke gitmeseydim... Ama ne yazık ki gittim .Sevgilimi o adamla beraber gördüm . İçim acıdı... Kalbim ağrıdı... Nefes almakta güçlük çektim ve yere yığıldım . Sabah ise kendimi evimde kız kardeşimi ise baş ucumda gördüm . Birbirimize sarıldık ve gerçek sevgiyi sadece kardeşimde hissettim . Şu an yine bir gece vakti ... Herkesin uyuduğu saatler ve ben yine onu düşünüyorum ... Kalbimde iki ses çığlık atıyor . Öl... Öl...

" Ne hayaller büyüttüm içimde seninle, ne okyanuslara sevgimi yazdım adınla, şimdi yoksun hayatımda, kalbim parçalandı, atmıyor artık, yaşamıyor bu sevda..."

☆ Káráñlík ll OptiTim ll 200. Cevap 》

Տᗴᒪᗩᗰ

-Aşk hikâyesi-

➪ 11. Sınıf olmuştum ve artık derslerime yoğun bir şekilde çalışmam gerektiğini anlamıştım Çünkü istediğim bölüm tıptı ve çok zor bir bölüm olduğunun farkındaydım ama benim netlerim ve yazılılarım yerlerdeydi okulda sonlarda oluyorum sürekli hocalar bile senden birşey olmaz diyorlardı sürekli. Öğrenciler ile sürekli eğleniyordum sınıfın soytarısı ilan edilmistim. dışta çok mutlu ve eğlenceli bir tip içten içe çok üzgün ve mutsuzdum, kimse bunun farkında değildi. Çok bunalmıştım aile baskısı, arkadaşlarımın beni dışlaması, sınav stresi derken ben herşeyi bırakıp kendi içimde kapanık biri haline geldim. artık insanların beni kullandığını düşünmeye başladım ve öğretmenlerimin bana senden bir cacık olmaz sen bir şey çıkaramazsın demeleri beni bir hayli üzdü ben de onları haklı çıkarmamak için sürekli çalıştım gece geç saatlere kadar çalıştım Sabah erken kalkıp tekrar çalıştım netlerim de artış gözlenmeye başladı ama daha tam olarak kendini belli etmemiştim. aradan 1 ay geçtikten sonra okulda ilk 10'a giriyordum. ve birinden hoşlanmaya başladım pek umursamadım gelip geçer dedim ve benim hayallerim olduğunu biliyordum onu unutmaya çalışıyordum....Ve beni dışlayan arkadaşlarımın okulda iyi bir yerlerde olduğumu gördüklerinde benim yanıma geldiklerini benden yaranmaya çalıştıklarını gördüm ama ben onların bana şimdiki yaklaştığı gibi değil, ilk hallerinde beni nasıl dışladıysalar ben de onları öyle dışladım ve baktım ki aramızdaki mesafe bayağı bir açılmıştı artık yeni arkadaşlıklar edinlemeye başladım. Aradan baya bir zaman geçti ve ben 12. sınıf oldum. Ailemin bana karşı beslediği sevgi ve bana inanmaları sayesinde o sınavı kazanacağıma inanıyordum ve okulun benim için yetersiz olduğunu düşündüm ve dershaneye kaydoldum... Hoşlandığım çocuğun ismi egeydi`` onu tam unutmuşken artık derslerime yoğun ilgi göstermeye çalışırken onunda aynı dershanede olduğumuzu farkettim ben 12. sınıfta Aydın O yüzden mezundu. Onu gördükten sonra tekrar eski anılarım depreşti ve onu hâlâ sevdiğimi farkettim ve bu hoşlanma benim için iyi değildi sürekli ders çalışırken aklımdaydı... Ders çalışamaz hale geldim uyurken sürekli onu düşünüp uyuyamıyordum. Ve dershanedeki netlerim düşmüştü hocalar bile bu duruma çok şaşırmıştı dershanede 10'a girerken bu son bir ayda 25-30. olduğumu fark ettim ve denemelerde çok büyük bir düşüşte olduğumu fark ettim. Tek çare vardı onu unutmak... Ama unutmadım, ve onunda benden hoşlandığını içten içe düşünmeye başladım karşılıklı birşey olduğunu düşünüp sürekli seviniyordum...Ama kendimi de kandırmak istemedim. bir gün arkadaşlarımla konuşurken ortak bir arkadaşımız olduğunu farkettim. ortak arkadaşımız da bir yerde yemek yerken onun da geldiğini fark ettin mi yanımıza oturdu o anda çok heyecanlanmıştım içim kıpır kıpırdı ne yapacağımı bilemez haldeydim bayılacak gibiydim... ortak arkadaşımız gece bizi tanıştırdı. O an bir şeylerin olabiliceğini düşündüm biz baya bir konuştuk saatlerce ve aramızdaki ilişki baya bir ileri gitmişti yakın bir ikili olmuştuk ve ben çok mutluydum numaramı bile verdim,sosyal medya hesaplarımı istedi verdim akşam eve giderken onun hesaplarına bakıp stalk yapıyordum sürekli çünkü merak ediyordum. Aradan 2 ay geçti ve biz baya bir yakın olmuştuk flört gibi olmuştuk birbirimizi resmen kıskanıyorduk. Aşk insanı kör eder diye bir laf vardır biz flört olduğumuzdan sonra ailemin de bir şeyleri anlaması,derslerimin kötüye gitmesi bunların hiçbirini anlamamıştım... Ben sadece mutluydum ve bu çok hoşuma gidiyordu derslerimin çok kötü olması tekrardan sonlarda olmam, tekrar hocalar ve aile baskısına neden oldu. Ailem egeyle yakın olduğumu öğrendi ama pek engel olmadılar çünkü iyi biri olduğunu öğrendiler ama aradan 1 ay geçtikten sonra biz egeyle sevgili olduk ilkimdi çok güzel gidiyordu ama bu böyle devam etmedi çünkü derslerim çok kötüye gitmişti ve bunu ailem Ege'ye bağladılar ve ondan ayrılmam için baskı yaptılar bende onu unutmak istedim tabi isteyince olmuyor ama... Ege ile biz ayrıldık ama ileride önümüzdeki yıllarda birlikte olmak istiyorduk hâlâ... Ege'nin istediği bölüm hukuktu benimki ise tıp ve benim norveçte tıp okumak istediğimi biliyordu. İleriki yıllarda tekrar buluşmak dileğiyle...dedi ve gitti o günden sonra onu göremedim bir daha ne dershanede ne başka bir yerde artık derslerime yoğunlaşarak o tıp bölümünü kazanmak istedim... ve çalıştım gece gündüz ve istediğim bölümü sonunda kazandım :D Marmara tip kazanmıştım oraya gittikten 1 yıl sonra dil eğitimi de almıştım ve Norveçe gidicektim hayallerimden biriydi çünkü çok istiyordum...Ve gittimde orda tıp bölümümü okudum aradan 5 yıl geçti ama ben hâlâ egenin son cümlesini unutamadim hep belki bir gün gelir umudu ile yaşadım Ege'nin kitapları çok sevdiğini biliyordum yanlız bir çocuk olduğu için dünyasını kitaplarda arardı. Bende çok severdim bir gün eski bir kütüphanede üstü tozlanmış kalın bir kitap elime aldım ve oturup tam kitabı açıcakken omzumun birinin elinin değdiğini hissettim ve irkildim kalbim yerinden çıkacak gibiydi çünkü onun olduğunu düşündüm ve arkadan bir ses "7 yıl sonra seni buldum" dedi...

devamı...

#Løvedøctør

#Ąkrəp

#400.