Soru: 6. Aşağıdaki tabloda beş bölgenin matematik ko- numunu belirleyen enlem ve boylam derecele- ri verilmiştir. Bölge Enlem derecesi Boylam derecesi а 5° Güney - 8° Kuzey 65° Doğu - 68° Doğu b 23° Güney - 18° Güney 35º Bati - 58° Doğu с. 38° Kuzey - 41° Güney 15° Batı - 8° Batı 62° Kuzey - 71° Kuzey 75° Doğu - 88° Doğu e- 15° Güney -21° Kuzey 45° Doğu - 18° Bati Buna göre, bu beş ülkeden hangisinde çiz- gisel hız en fazla yerel saat farkı en azdır? A) a B) b C)C D) d E) e
Kritisizme örnek :* Taş çok sert bir nesnedir. Gözümüzle sert olduğu özelliğini görürüz, dokununca sertliği hissederiz ve duyu organlarımızla farkettiğimiz bu özellikler zihnimizde birleşir ve bilgi haline dönüşür.
Su, camdan bir şeklin içine konduğu için o şekli alıyordu. İnsanlarda yaşadıkları anılara göre şekil alıyorlardı. Simru çocukluğundan kalma bir aşk acısı çekmişti. Hem aldatılmıştı hem de aldanılmıştı. Kapılarını da uzun zamanlığına aşka kapatmıştı. Simru’nun üniversiteden mezun olacağı yıl çok ünlü olan bir fotoğraf stüdyosuna gidip; kendisini bile tanımadığı halleriyle çeken Ceyhun’la tanışan, Simru hayatına bir fırtına gibi geçip giden ama izlerini üzerinde barındıran biriyle tanışmasına şans olmuştu. Ama bu fırtına iyi bir fırtına… Ceyhun’un “Su neden yanmaz?” sorusu Simru için cevabı bulunması zor ama bir yandan da anlamının büyük olduğunu düşünerek, sorunun yazılı olduğu kâğıdı kolyesinin içinde taşıyordu. Birde Simru’nun asosyal arkadaşı Hakan vardı. Kendisi olmasa da sebebiyet verdiği durumlar oluşturuyordu; kitabın kurgusunu. Hakan bir geceliğine Simru’ya bir baloda eşlik etmesini isteyip, geleceği için çok önemli olduğunu söyleyince Simru, Hakan’ı kıramayıp kabul etmişti. Baloda tanıştığı Şeyhmus ve Kemal ile tanışmıştı. Üniversite’den yeni mezun olan Simru iş arıyordu ve Şeyhmus da onun bu vesileyle yeni patronu olmuştu. İlk işinin yanı sıra hem Kristal Küre gibi kazanımlı bir yerde hem de yüksek maaşla çalışmaya başlayan Simru’nun mutluluğu fazla sürmemişti. Her şeyin tamamladığını bir tek aşkın eksik olduğunu düşünen Simru; kendi evini bile alıp yerleşmişti ve bir tek kapısının çalınmasını bekliyordu. Oysaki bir gece bulunduğu apartmanı alevler sarmış ve Simru ’da o alevlerin içinde yanmıştı. Ta ki kahramanı olan itfaiyeci Ali onu kurtarana kadar... Simru gözlerini araladığında tüm yüzü sargı içindeydi ve yüzü tamamen yanmıştı. Duru güzelliğini kaybeden Simru ise büyük bir psikolojik depresyona girmişti. Kurtarıcısı olan Ali ise hastaneye Simru’yu alevlerin içinden çıkartırken yere düşürdüğü ve içinde ‘Su neden yanmaz?” sorusunun olduğu kolyeyi ve itfaiye istasyonunun bahçesinde yetişen bir çiçek getirmişti. Yeşermemiş çiçek. Oysaki Simru, Ali’ye teşekkür etmek yerine neden beni kurtardın diye yakınıyordu. Simru şımartılarak büyümüş ve egolu bir karakter değildi. Sadece tüm güzelliğini kaybetmişti ve bu büyük sorunuyla boğuşuyordu. Aradan geçen birkaç günün ardından işine de sırf güzelliği kaybettiği için son verilen Simru; tükendiğini hissediyordu. Kendisini kurtaran Ali, Simru ’ya telefon açıp hal hatır ve çiçeğin durumunu sorarken oldukça dostaneydi. Ve dertleşmek isterse kendisinin gönüllü olduğunu da vurgulamıştı. Simru her ne kadar içinden gelip ilk başta reddetse de daha sonra kendisi teklif etmişti. Her bir bulaşma ötekini doğuruyordu ve dostlukları gittikçe pekişiyordu. Simru’nun hayatında ise neredeyse hiç arkadaşı kalmamış hale gelmişti. Yanında bir tek Ali vardı ve bu da bundan çok memnundu. Her ne olursa olsun tekrar eski güzelliğine dönmek isteyen Simru, estetik ameliyatlarını araştırmış ve çok pahalı olduklarına karar vermişti. Ve bir gün Ali’ye aniden düşen miras, Simru’nun ameliyat parası olmuştu. Simru artık eskisinden de güzeldi ve bir şekilde tekrardan eski işine başlamıştı. Hem de Şeyhmus’un sağ kolu olarak. Şeyhmus, Simru’nun yeni halinden çok etkilenmişti ve ona aşık olmuştu. Simru ile evlenmek istediğini dile getirdiğinde ise Simru’ da kabul etmişti. Peki ya Ali ne olacaktı? Ali’ye de yaşananları anlattığında; Ali’nin de aslında daha Üniversite’nin başından beri kendisine aşık olduğunu öğrenen ve Ali’yi ruhum diğer parçası olarak adlandırırken, seçimi kimi olacaktı? Bu sorunun cevabını söylemek bana düşmez.