Cevap:
Tanzimat döneminde yapılan reformlar, eski devrin devlet ve toplum anlayışında meydana gelen çok önemli değişimleri göstermektedir. Klasik dönemlerde Osmanlı Devleti genel olarak sadece güvenlik ve adaleti esas alan, bunun için vergi toplayan bir düzeni benimsemişti. Hâlbuki 19. Yüzyılda hükümetler toplumsal meselelere daha fazla yakın olmak, belirli konularda müdahaleci olup birçok yenilikleri ilk defa kendisi getirmek ve gerektiğinde denetlemek ihtiyacını hissetmişti. Avrupa’da olan, ama Osmanlı’da olmayan bir şeyler vardı ve bunlar devletin gerileyişine, zayıflığına ve fakirliğine sebep olmaktaydı. Bürokratlar ve aydınlar işte bu olmayanları aradılar. Pek çok alanda yapılan teşebbüslerle olmayanı ülkeye kazandırmaya, ona sahip çıkmaya çalıştılar. İçişlerini, adliyeyi, maarifi düzeltmeye çalıştılar. Aynı zamanda diğer devletlerle olan ilişkilerine yeni bir çerçeve getirmeye gayret ettiler. Bu dönemde çok sayıda meclis kurulmuş olması belki bürokrasiyi arttırdı. Bununla birlikte toplumun parlamenter sistem tecrübesi kazanmasına zemin hazırlandı. Siyaset ve yönetim anlayışı liberalleşti. Uzun yıllardır ihmal edilen halka dayanma, halkla beraber olma düşüncesi yönetim kademelerinde ifade edilmeye başlandı.