Konu:
Diğer DillerYazar:
cooper70Oluşturulma Zamanı:
2 yıl önceCevap:
bol bol yabancı kitap okumalısın emin ol faydasıni gorecekesin ve bi kere okyup bırakma tekrar tekrar oku ki telafuzunda gelişsin bilmediğin kelimeleri sözlükten bakarsan kelime haznende gelişir
Yazar:
brookeuiss
Bir cevabı oylayın:
51. Sonuç odaklı değil, süreç odaklı bakış açısı edinin
Her şeyden önce şunu bilmeliyiz ki dil öğrenimini teorik, zorlayıcı ve sıkıcı bir zorunluluk olmaktan çıkarmak bizim elimizde. Dili geçilmesi mecbur bir merhale, okunduktan sonra bir daha yüzüne bakılmayacak bir kitap gibi görenler hem başarısız oluyor hem de işin zevkine varamıyor. Dili kullanmak, onu yaşamımızın önemli bir parçası haline getirmek, hatta onu bir yaşam biçimi haline getirmek durumundayız.
2. Cesur olun
Belkide bundan sonraki öneriler arasında en önemlisi bu: cesur olmak! Cesaret bu uzun süreçte en önemli ilkemiz olsun. Bol bol hata yapmak ama 'mutlaka' farklı bir şey yapmak gerek. Haftada 10 saat gidilen kurslardaki bilgiler kullanılmadığı takdirde, hiç bir şey ifade etmez. Öğrendiklerimizi sözlü ve ya yazılı ifadede özgür olmalıyız. Yaptığımız hatalar ileride bize eğlenceli gelecek, güzel bir anı olarak geri dönecektir. Hasılı, dili kullanma konusunda istekli ve korkusuz olmalıyız. Çünkü öğrenme süreci işin teoriden çıkıp kullanıma geçmesiyle başlayacaktır.
3. Sağlam bir sözlük edinmek.
Her zaman yanımızda bulundurabileceğimiz bir sözlük can yoldaşımız demektir. Bunlar kanlı canlı sözlükler olabileceği gibi, sanal sözlükler de olabilir. Eğer sayfaları kurcalamayı seviyorsanız ne ala! Redhouse, Longman, Cambridge, Oxford sözlüklerinden birini alın, koklaya koklaya kullanın. Ancak pratik bir sanal sözlük her zaman daha kullanışlıdır. Cep telefonunuza bir Tureng uygulaması indirin derim ben. Böylece her an kelime avına çıkabilirsiniz!
4. Gramer konularına takılıp kalmayın
Gramer bu işin ancak %30'undan ibaret. Sağlam bir gramer bilgisi önemlidir, kabul. Ancak siz siz olun gramerle cebelleşmeyin. Bu insanı dil öğrenmekten alıkoyduğu gibi, dile karşı da bir nefret oluşmasına sebep olur. İşin teori kısmını bir tarafa bırakın. Dil öğrenimi çocukların anadilini öğrenmesi gibi, duyarak, okuyarak, maruz kalarak, cesaretle onu kullanmaya çalışarak olur. Yoksa zamanlar, bağlaçlar, ekler kökler dilcilerin işi. Bırakın onlar o iş üzerinde yoğunlaşsınlar. Siz bir an önce dili 'yaşamaya' bakın!
Yazar:
julianyg19
Bir cevabı oylayın:
19