Soru: Din kulturu 6.sinif iyilik, dogruluk ve merhamet ile ilgili 5 atasozu 5 hadis

Cevaplar 2

Cevap:

Cevap:

DOĞRULUK VE DÜRÜSTLÜK HAKKINDA HADİSLER

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***Ebû Amr(r.a.), yahut Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***Ebû Amr(r.a.), yahut Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:“Ya Resûlallah, Müslümanlığa dair bana bir söz söyle ki, o konuda sizden başka hiç kimseye bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedim. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, İman, 6)

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***Ebû Amr(r.a.), yahut Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:“Ya Resûlallah, Müslümanlığa dair bana bir söz söyle ki, o konuda sizden başka hiç kimseye bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedim. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, İman, 6)***

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***Ebû Amr(r.a.), yahut Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:“Ya Resûlallah, Müslümanlığa dair bana bir söz söyle ki, o konuda sizden başka hiç kimseye bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedim. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, İman, 6)***Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***Ebû Amr(r.a.), yahut Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:“Ya Resûlallah, Müslümanlığa dair bana bir söz söyle ki, o konuda sizden başka hiç kimseye bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedim. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, İman, 6)***Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:Allah Resûlü (Medine pazarında dolaşırken) bir buğday yığınının yanına geldi. Elini yığının içine daldırınca parmakları ıslandı. Satıcıya, “Bu da nedir buğday sahibi?” diye sordu. O da, “Üzerine yağmur yağmıştı ey Allah’ın Resûlü!” dedi. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***Ebû Amr(r.a.), yahut Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:“Ya Resûlallah, Müslümanlığa dair bana bir söz söyle ki, o konuda sizden başka hiç kimseye bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedim. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, İman, 6)***Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:Allah Resûlü (Medine pazarında dolaşırken) bir buğday yığınının yanına geldi. Elini yığının içine daldırınca parmakları ıslandı. Satıcıya, “Bu da nedir buğday sahibi?” diye sordu. O da, “Üzerine yağmur yağmıştı ey Allah’ın Resûlü!” dedi. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Kim aldatırsa benden değildir.”(Müslim, İman, 164)

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***Ebû Amr(r.a.), yahut Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:“Ya Resûlallah, Müslümanlığa dair bana bir söz söyle ki, o konuda sizden başka hiç kimseye bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedim. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, İman, 6)***Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:Allah Resûlü (Medine pazarında dolaşırken) bir buğday yığınının yanına geldi. Elini yığının içine daldırınca parmakları ıslandı. Satıcıya, “Bu da nedir buğday sahibi?” diye sordu. O da, “Üzerine yağmur yağmıştı ey Allah’ın Resûlü!” dedi. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Kim aldatırsa benden değildir.”(Müslim, İman, 164)***

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***Ebû Amr(r.a.), yahut Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:“Ya Resûlallah, Müslümanlığa dair bana bir söz söyle ki, o konuda sizden başka hiç kimseye bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedim. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, İman, 6)***Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:Allah Resûlü (Medine pazarında dolaşırken) bir buğday yığınının yanına geldi. Elini yığının içine daldırınca parmakları ıslandı. Satıcıya, “Bu da nedir buğday sahibi?” diye sordu. O da, “Üzerine yağmur yağmıştı ey Allah’ın Resûlü!” dedi. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Kim aldatırsa benden değildir.”(Müslim, İman, 164)***Süfyân b. Esîd el-Hadramî (r.a.), Resûlullah’ı (s.a.v.) şöyle derken işittiğini nakletmiştir:

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***Ebû Amr(r.a.), yahut Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:“Ya Resûlallah, Müslümanlığa dair bana bir söz söyle ki, o konuda sizden başka hiç kimseye bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedim. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, İman, 6)***Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:Allah Resûlü (Medine pazarında dolaşırken) bir buğday yığınının yanına geldi. Elini yığının içine daldırınca parmakları ıslandı. Satıcıya, “Bu da nedir buğday sahibi?” diye sordu. O da, “Üzerine yağmur yağmıştı ey Allah’ın Resûlü!” dedi. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Kim aldatırsa benden değildir.”(Müslim, İman, 164)***Süfyân b. Esîd el-Hadramî (r.a.), Resûlullah’ı (s.a.v.) şöyle derken işittiğini nakletmiştir:“Bir konuda sana inandığı hâlde kardeşine yalan söylemen ne kadar büyük bir ihanettir!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 71)

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***Ebû Amr(r.a.), yahut Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:“Ya Resûlallah, Müslümanlığa dair bana bir söz söyle ki, o konuda sizden başka hiç kimseye bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedim. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, İman, 6)***Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:Allah Resûlü (Medine pazarında dolaşırken) bir buğday yığınının yanına geldi. Elini yığının içine daldırınca parmakları ıslandı. Satıcıya, “Bu da nedir buğday sahibi?” diye sordu. O da, “Üzerine yağmur yağmıştı ey Allah’ın Resûlü!” dedi. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Kim aldatırsa benden değildir.”(Müslim, İman, 164)***Süfyân b. Esîd el-Hadramî (r.a.), Resûlullah’ı (s.a.v.) şöyle derken işittiğini nakletmiştir:“Bir konuda sana inandığı hâlde kardeşine yalan söylemen ne kadar büyük bir ihanettir!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 71)***

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***Ebû Amr(r.a.), yahut Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:“Ya Resûlallah, Müslümanlığa dair bana bir söz söyle ki, o konuda sizden başka hiç kimseye bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedim. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, İman, 6)***Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:Allah Resûlü (Medine pazarında dolaşırken) bir buğday yığınının yanına geldi. Elini yığının içine daldırınca parmakları ıslandı. Satıcıya, “Bu da nedir buğday sahibi?” diye sordu. O da, “Üzerine yağmur yağmıştı ey Allah’ın Resûlü!” dedi. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Kim aldatırsa benden değildir.”(Müslim, İman, 164)***Süfyân b. Esîd el-Hadramî (r.a.), Resûlullah’ı (s.a.v.) şöyle derken işittiğini nakletmiştir:“Bir konuda sana inandığı hâlde kardeşine yalan söylemen ne kadar büyük bir ihanettir!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 71)***Ebu’l-Havrâ’ es-Sa’dî (r.a.) anlatıyor:

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***Ebû Amr(r.a.), yahut Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:“Ya Resûlallah, Müslümanlığa dair bana bir söz söyle ki, o konuda sizden başka hiç kimseye bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedim. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, İman, 6)***Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:Allah Resûlü (Medine pazarında dolaşırken) bir buğday yığınının yanına geldi. Elini yığının içine daldırınca parmakları ıslandı. Satıcıya, “Bu da nedir buğday sahibi?” diye sordu. O da, “Üzerine yağmur yağmıştı ey Allah’ın Resûlü!” dedi. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Kim aldatırsa benden değildir.”(Müslim, İman, 164)***Süfyân b. Esîd el-Hadramî (r.a.), Resûlullah’ı (s.a.v.) şöyle derken işittiğini nakletmiştir:“Bir konuda sana inandığı hâlde kardeşine yalan söylemen ne kadar büyük bir ihanettir!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 71)***Ebu’l-Havrâ’ es-Sa’dî (r.a.) anlatıyor:Hasan b. Ali’ye “Resûlullah’tan ne öğrendin?” diye sordum. Dedi ki:“Resûlullah’tan şunu öğrendim”: “Seni şüphelendireni bırak, şüphelendirmeyene bak. Çünkü doğruluk kalbin huzura ermesidir. Yalan ise şüpheden ibarettir.” (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 60)

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***Ebû Amr(r.a.), yahut Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:“Ya Resûlallah, Müslümanlığa dair bana bir söz söyle ki, o konuda sizden başka hiç kimseye bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedim. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, İman, 6)***Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:Allah Resûlü (Medine pazarında dolaşırken) bir buğday yığınının yanına geldi. Elini yığının içine daldırınca parmakları ıslandı. Satıcıya, “Bu da nedir buğday sahibi?” diye sordu. O da, “Üzerine yağmur yağmıştı ey Allah’ın Resûlü!” dedi. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Kim aldatırsa benden değildir.”(Müslim, İman, 164)***Süfyân b. Esîd el-Hadramî (r.a.), Resûlullah’ı (s.a.v.) şöyle derken işittiğini nakletmiştir:“Bir konuda sana inandığı hâlde kardeşine yalan söylemen ne kadar büyük bir ihanettir!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 71)***Ebu’l-Havrâ’ es-Sa’dî (r.a.) anlatıyor:Hasan b. Ali’ye “Resûlullah’tan ne öğrendin?” diye sordum. Dedi ki:“Resûlullah’tan şunu öğrendim”: “Seni şüphelendireni bırak, şüphelendirmeyene bak. Çünkü doğruluk kalbin huzura ermesidir. Yalan ise şüpheden ibarettir.” (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 60)***

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***Ebû Amr(r.a.), yahut Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:“Ya Resûlallah, Müslümanlığa dair bana bir söz söyle ki, o konuda sizden başka hiç kimseye bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedim. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, İman, 6)***Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:Allah Resûlü (Medine pazarında dolaşırken) bir buğday yığınının yanına geldi. Elini yığının içine daldırınca parmakları ıslandı. Satıcıya, “Bu da nedir buğday sahibi?” diye sordu. O da, “Üzerine yağmur yağmıştı ey Allah’ın Resûlü!” dedi. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Kim aldatırsa benden değildir.”(Müslim, İman, 164)***Süfyân b. Esîd el-Hadramî (r.a.), Resûlullah’ı (s.a.v.) şöyle derken işittiğini nakletmiştir:“Bir konuda sana inandığı hâlde kardeşine yalan söylemen ne kadar büyük bir ihanettir!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 71)***Ebu’l-Havrâ’ es-Sa’dî (r.a.) anlatıyor:Hasan b. Ali’ye “Resûlullah’tan ne öğrendin?” diye sordum. Dedi ki:“Resûlullah’tan şunu öğrendim”: “Seni şüphelendireni bırak, şüphelendirmeyene bak. Çünkü doğruluk kalbin huzura ermesidir. Yalan ise şüpheden ibarettir.” (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 60)***Abdullah b. Amr’ın (r.a.) rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu:

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***Ebû Amr(r.a.), yahut Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:“Ya Resûlallah, Müslümanlığa dair bana bir söz söyle ki, o konuda sizden başka hiç kimseye bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedim. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, İman, 6)***Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:Allah Resûlü (Medine pazarında dolaşırken) bir buğday yığınının yanına geldi. Elini yığının içine daldırınca parmakları ıslandı. Satıcıya, “Bu da nedir buğday sahibi?” diye sordu. O da, “Üzerine yağmur yağmıştı ey Allah’ın Resûlü!” dedi. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Kim aldatırsa benden değildir.”(Müslim, İman, 164)***Süfyân b. Esîd el-Hadramî (r.a.), Resûlullah’ı (s.a.v.) şöyle derken işittiğini nakletmiştir:“Bir konuda sana inandığı hâlde kardeşine yalan söylemen ne kadar büyük bir ihanettir!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 71)***Ebu’l-Havrâ’ es-Sa’dî (r.a.) anlatıyor:Hasan b. Ali’ye “Resûlullah’tan ne öğrendin?” diye sordum. Dedi ki:“Resûlullah’tan şunu öğrendim”: “Seni şüphelendireni bırak, şüphelendirmeyene bak. Çünkü doğruluk kalbin huzura ermesidir. Yalan ise şüpheden ibarettir.” (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 60)***Abdullah b. Amr’ın (r.a.) rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu:“Şu dört özellik kimde bulunursa o, tam bir münafık olur. Kimde bu niteliklerden biri bulunursa onu terk edinceye kadar kendisinde münafıklıktan bir özellik vardır:

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***Ebû Amr(r.a.), yahut Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:“Ya Resûlallah, Müslümanlığa dair bana bir söz söyle ki, o konuda sizden başka hiç kimseye bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedim. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, İman, 6)***Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:Allah Resûlü (Medine pazarında dolaşırken) bir buğday yığınının yanına geldi. Elini yığının içine daldırınca parmakları ıslandı. Satıcıya, “Bu da nedir buğday sahibi?” diye sordu. O da, “Üzerine yağmur yağmıştı ey Allah’ın Resûlü!” dedi. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Kim aldatırsa benden değildir.”(Müslim, İman, 164)***Süfyân b. Esîd el-Hadramî (r.a.), Resûlullah’ı (s.a.v.) şöyle derken işittiğini nakletmiştir:“Bir konuda sana inandığı hâlde kardeşine yalan söylemen ne kadar büyük bir ihanettir!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 71)***Ebu’l-Havrâ’ es-Sa’dî (r.a.) anlatıyor:Hasan b. Ali’ye “Resûlullah’tan ne öğrendin?” diye sordum. Dedi ki:“Resûlullah’tan şunu öğrendim”: “Seni şüphelendireni bırak, şüphelendirmeyene bak. Çünkü doğruluk kalbin huzura ermesidir. Yalan ise şüpheden ibarettir.” (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 60)***Abdullah b. Amr’ın (r.a.) rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu:“Şu dört özellik kimde bulunursa o, tam bir münafık olur. Kimde bu niteliklerden biri bulunursa onu terk edinceye kadar kendisinde münafıklıktan bir özellik vardır:Kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder. Konuştuğunda yalan söyler. Söz verdiğinde sözünde durmaz. Husumet ettiğinde haddi aşar.” (Buhârî, İman, 24)

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***Ebû Amr(r.a.), yahut Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:“Ya Resûlallah, Müslümanlığa dair bana bir söz söyle ki, o konuda sizden başka hiç kimseye bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedim. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, İman, 6)***Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:Allah Resûlü (Medine pazarında dolaşırken) bir buğday yığınının yanına geldi. Elini yığının içine daldırınca parmakları ıslandı. Satıcıya, “Bu da nedir buğday sahibi?” diye sordu. O da, “Üzerine yağmur yağmıştı ey Allah’ın Resûlü!” dedi. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Kim aldatırsa benden değildir.”(Müslim, İman, 164)***Süfyân b. Esîd el-Hadramî (r.a.), Resûlullah’ı (s.a.v.) şöyle derken işittiğini nakletmiştir:“Bir konuda sana inandığı hâlde kardeşine yalan söylemen ne kadar büyük bir ihanettir!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 71)***Ebu’l-Havrâ’ es-Sa’dî (r.a.) anlatıyor:Hasan b. Ali’ye “Resûlullah’tan ne öğrendin?” diye sordum. Dedi ki:“Resûlullah’tan şunu öğrendim”: “Seni şüphelendireni bırak, şüphelendirmeyene bak. Çünkü doğruluk kalbin huzura ermesidir. Yalan ise şüpheden ibarettir.” (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 60)***Abdullah b. Amr’ın (r.a.) rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu:“Şu dört özellik kimde bulunursa o, tam bir münafık olur. Kimde bu niteliklerden biri bulunursa onu terk edinceye kadar kendisinde münafıklıktan bir özellik vardır:Kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder. Konuştuğunda yalan söyler. Söz verdiğinde sözünde durmaz. Husumet ettiğinde haddi aşar.” (Buhârî, İman, 24)***

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***Ebû Amr(r.a.), yahut Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:“Ya Resûlallah, Müslümanlığa dair bana bir söz söyle ki, o konuda sizden başka hiç kimseye bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedim. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, İman, 6)***Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:Allah Resûlü (Medine pazarında dolaşırken) bir buğday yığınının yanına geldi. Elini yığının içine daldırınca parmakları ıslandı. Satıcıya, “Bu da nedir buğday sahibi?” diye sordu. O da, “Üzerine yağmur yağmıştı ey Allah’ın Resûlü!” dedi. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Kim aldatırsa benden değildir.”(Müslim, İman, 164)***Süfyân b. Esîd el-Hadramî (r.a.), Resûlullah’ı (s.a.v.) şöyle derken işittiğini nakletmiştir:“Bir konuda sana inandığı hâlde kardeşine yalan söylemen ne kadar büyük bir ihanettir!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 71)***Ebu’l-Havrâ’ es-Sa’dî (r.a.) anlatıyor:Hasan b. Ali’ye “Resûlullah’tan ne öğrendin?” diye sordum. Dedi ki:“Resûlullah’tan şunu öğrendim”: “Seni şüphelendireni bırak, şüphelendirmeyene bak. Çünkü doğruluk kalbin huzura ermesidir. Yalan ise şüpheden ibarettir.” (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 60)***Abdullah b. Amr’ın (r.a.) rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu:“Şu dört özellik kimde bulunursa o, tam bir münafık olur. Kimde bu niteliklerden biri bulunursa onu terk edinceye kadar kendisinde münafıklıktan bir özellik vardır:Kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder. Konuştuğunda yalan söyler. Söz verdiğinde sözünde durmaz. Husumet ettiğinde haddi aşar.” (Buhârî, İman, 24)***Ebû Saîd’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***Ebû Amr(r.a.), yahut Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:“Ya Resûlallah, Müslümanlığa dair bana bir söz söyle ki, o konuda sizden başka hiç kimseye bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedim. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, İman, 6)***Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:Allah Resûlü (Medine pazarında dolaşırken) bir buğday yığınının yanına geldi. Elini yığının içine daldırınca parmakları ıslandı. Satıcıya, “Bu da nedir buğday sahibi?” diye sordu. O da, “Üzerine yağmur yağmıştı ey Allah’ın Resûlü!” dedi. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Kim aldatırsa benden değildir.”(Müslim, İman, 164)***Süfyân b. Esîd el-Hadramî (r.a.), Resûlullah’ı (s.a.v.) şöyle derken işittiğini nakletmiştir:“Bir konuda sana inandığı hâlde kardeşine yalan söylemen ne kadar büyük bir ihanettir!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 71)***Ebu’l-Havrâ’ es-Sa’dî (r.a.) anlatıyor:Hasan b. Ali’ye “Resûlullah’tan ne öğrendin?” diye sordum. Dedi ki:“Resûlullah’tan şunu öğrendim”: “Seni şüphelendireni bırak, şüphelendirmeyene bak. Çünkü doğruluk kalbin huzura ermesidir. Yalan ise şüpheden ibarettir.” (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 60)***Abdullah b. Amr’ın (r.a.) rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu:“Şu dört özellik kimde bulunursa o, tam bir münafık olur. Kimde bu niteliklerden biri bulunursa onu terk edinceye kadar kendisinde münafıklıktan bir özellik vardır:Kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder. Konuştuğunda yalan söyler. Söz verdiğinde sözünde durmaz. Husumet ettiğinde haddi aşar.” (Buhârî, İman, 24)***Ebû Saîd’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Dürüst ve güvenilir tüccar, peygamberler, sıddıklar (dosdoğru kimseler) ve şehitlerle beraberdir.” (Tirmizî, Büyû’, 4)

Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) nakledildiğine göre, Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Doğruluktan ayrılmayınız. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğru olanı ararsa Allah katında ‘sıddîk’ (özü sözü bir olan kişi) olarak yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı araştıra araştıra Allah katında yalancı olarak yazılır.” (Müslim, Birr, 105)***Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 80)***Ebû Hüreyre (r.a.) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbn Hanbel, II, 349)***Ebû Amr(r.a.), yahut Ebû Amre Süfyân b. Abdillâh’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:“Ya Resûlallah, Müslümanlığa dair bana bir söz söyle ki, o konuda sizden başka hiç kimseye bir şey sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedim. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (Müslim, İman, 6)***Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:Allah Resûlü (Medine pazarında dolaşırken) bir buğday yığınının yanına geldi. Elini yığının içine daldırınca parmakları ıslandı. Satıcıya, “Bu da nedir buğday sahibi?” diye sordu. O da, “Üzerine yağmur yağmıştı ey Allah’ın Resûlü!” dedi. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu:“Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Kim aldatırsa benden değildir.”(Müslim, İman, 164)***Süfyân b. Esîd el-Hadramî (r.a.), Resûlullah’ı (s.a.v.) şöyle derken işittiğini nakletmiştir:“Bir konuda sana inandığı hâlde kardeşine yalan söylemen ne kadar büyük bir ihanettir!” (Ebû Dâvûd, Edeb, 71)***Ebu’l-Havrâ’ es-Sa’dî (r.a.) anlatıyor:Hasan b. Ali’ye “Resûlullah’tan ne öğrendin?” diye sordum. Dedi ki:“Resûlullah’tan şunu öğrendim”: “Seni şüphelendireni bırak, şüphelendirmeyene bak. Çünkü doğruluk kalbin huzura ermesidir. Yalan ise şüpheden ibarettir.” (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 60)***Abdullah b. Amr’ın (r.a.) rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu:“Şu dört özellik kimde bulunursa o, tam bir münafık olur. Kimde bu niteliklerden biri bulunursa onu terk edinceye kadar kendisinde münafıklıktan bir özellik vardır:Kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder. Konuştuğunda yalan söyler. Söz verdiğinde sözünde durmaz. Husumet ettiğinde haddi aşar.” (Buhârî, İman, 24)***Ebû Saîd’den (r.a.) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Dürüst ve güvenilir tüccar, peygamberler, sıddıklar (dosdoğru kimseler) ve şehitlerle beraberdir.” (Tirmizî, Büyû’, 4)***

Açıklama:

kolay gelsin♡

Cevap:

Cevap:

hvchgvg6 nasılsın iyimisin merhaba hocam ben

Açıklama:

bvugghugiyfgfgbvugghugiyfgfgvvg

Cevabı biliyor musunuz? Buraya ekleyin!

Cevabı bulamıyor musunuz?

Google ile giriş yap

veya

Şifrenizi mi unuttunuz?

Hesabım yok ve şunu yapmak istiyorum: Kayıt ol

Bir dil veya bölge seçin
How much to ban the user?
1 hour 1 day 100 years