Soru: 7.SINIF PEYGAMBERİMİZİN HAYATI DERSİ İCİN NOTLARİ ATARMİSİNİZ ​

Cevaplar 2

Cevap:

Cevap:

kolay gelsin

lclslxllxxllx

answer img
answer img
answer img
answer img
answer img
Cevap: Hz. Muhammed’in HayatıHz. Muhammed’in Doğduğu Ortamİslamiyet’ten önce Araplar kabileler halinde yaşıyor ve her kabile, kabile başkanına şeyh diyordu.Arapların yaşadığı coğrafya genel olarak göçebe hayatı yaşıyordu.Kabileler arasında kan davaları gibi sebeplerle sık sık savaşlar gerçekleşirdi. Yalnızca yılın 4 ayında (Muharrem, Recep, Zilkade ve Zilhicce aylarında) savaşmaz ve bu aylara haram aylar derlerdi.Arapların çoğu putperestti. Yaptıkları birtakım heykellere tapınıyorlardı. Mekke’de Kâbe ve civarında 360 kadar put yerleştirilmişti. Her kabilenin ayrı bir putu, her putun özel bir ziyaret günü vardı.Arabistan’da putperestlerden başka Musevi, Hristiyan, Mecusi ve Sabii dinlerine mensup kimseler de vardı. Çok az sayıda Hz. İbrahim’in tek Tanrı inancında olan Hanifler de vardı.İslamiyet’ten önce Araplar arasında faiz, zenginleri üstün tutma, fakirleri hor görme, içki ve kumar düşkünlüğü, kabilecilik, köle ve kadınları insandan görmeme gibi çirkin davranışlar vardı. Erkeler istedikleri kadınla evlenebilirlerdi. Bazı kimseler kızlarını diri diri toprağa gömmüşlerdir. Tüm bu nedenlerden dolayı bu döneme “Cahiliye Dönemi” denilmiştir.Çocukluğu ve GençliğiHz. Muhammed ismi çokça övülen demektir ve dedesi Abdülmuttalip tarafından verilmiştir.20 Nisan 571 yılında dünyaya gelmiştir.Annesi Amine, babası Abdullah, süt annesi Halime’dir.Hz. Muhammed’in babası Abdullah oğlunun doğumundan iki ay önce Medine’de vefat etmiştir. 6 yaşında iken annesi Amine de vefat etmiş, Hz. Muhammed’e dedesi Abdülmuttalip bakmıştır (8 yaşında dedesi de vefat etmiştir).Dedesinin vefatından sonra Hz. Muhammed’in bakımını amcası Ebu Talib üstlenmiştir.Gençlik çağına ulaştığında hayatını ticaret yaparak kazanmaya başlamıştı.Kendisine emanet edilen eşyaları korur, onları sahiplerine dosdoğru teslim ederdi. Emanetleri koruması, dürüst kimse olması sebebiyle ona El-Emin (güvenilir Muhammed) lakabı verilmişti.Mekke’nin zengin kadınlarından biri olan Hz. Hatice de Hz. Muhammed’in şöhretini duymuş ve ona ticaret yapmayı teklif etmişti. Teklifi kabul eden Hz. Muhammed Hz. Hatice’nin ticaret kervanını yönetmeye başladı. Daha sonra Hz. Hatice, Hz. Muhammed’e evlenme teklifi etti ve Hz. Muhammed de bu teklifi kabul etti.Hz. Hatice ile Hz. Muhammed’in çocukları (6)RukiyyeÜmmügülsümZeynepFatımaKasım (Hz. Muhammed’e Ebul Kasım denilmiştir).Abdullah(Hz. Fatıma dışında bütün çocukları Hz. Muhammed’ten önce vefat etmiştir.)Hz. Hatice’nin vefatından sonra evlendiği Mariye adlı eşnden de İbrahim adında bir oğlu dünyaya geldi.Peygamberimizin soyu Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın çocukları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin ile devam etmiştir.Vahyin GelişiArap toplumundaki insanlık dışı durumlar Hz. Muhammed’i oldukça üzüyordu.Bu insanlardan bunalan Hz. Muhammed 35 yaşlarında iken zaman zaman Nur dağındaki Hira mağarasına gidip Allah’ın sonsuz kudret ve azametini düşünerek ona ibadet ediyordu.610 yılı Ramazan ayının Kadir gecesinde Hira mağarasında inzivaya çekildiği sırada bir sesin kendisini ismi ile çağırdığını duydu. Karşısında vahiy meleği Cebrail’i gördü. Cebrail ona “Oku!” dedi. Hz. Muhammed: “Ben okuma bilmem” diye cevap verdi. Melek Hz. Muhammed’i kucaklayıp güçsüz bırakıncaya kadar sıktı. “Oku!” diye emrini tekrarladı. Hz. Muhammed yine “Ben okuma bilmem” diye cevapladı. Melek emrini tekrarlayıp üçüncü defa Hz. Muhammed’i sıktıktan sonra Alak suresinin 5 ayetini okudu.“Yaratan rabbinin adıyla oku! O, insanı alaktan (aşılanmış yumurtadan) yaratmıştır. Oku! Kalemle yazmayı öğreten, insana bilmediğini belleten Rabbin sonsuz kerem sahibidir.” (Alak 1-5 ayetler)İslam’a ilk davet ettiği kişi (ona inanan) sevgili eşi Hz. Hatice oldu. Hz. Hatice hiç tereddüt etmeden daveti kabul etti.İlk önce yakın çevresinde gizli bir şekilde İslam’ı tebliğ eden Hz. Muhammed’e Allah üç yıl sonra tebliği açıkça yapmasını emretti.Hz. Muhammed önce yakınlarının evinde sonra da Mekkelileri Safa tepesinde topladı. Allah’tan aldığı vahyi onlara bildirdi ve İslam’a davet etti.HicretMekkeli müşriklerin çoğu (özellikle ileri gelenleri) Hz. Muhammed’e ve davetine tepki gösteriyorlardı.İlk başlarda zayıf olanlar ve köleler arasında yayılan İslamiyet iyiden iyiye yayılınca müşrikler baskılarını artırmış ve işkence etmeye başlamışlardı.Müslümanları belli bir bölgede alıkoyarak ambargo uyguladılar, onlarla alışverişi kestiler.Baskı ve işkenceler artıp dayanılmaz hale gelince Peygamberimiz Müslümanlara Habeşistan’a hicret etmelerini söyledi ve bir grup Müslüman Habeşistan’a göç etti. Hristiyan olan Habeş kralı Necaşi Müslümanlara sahip çıkıp ülkesinde yaşamalarına müsaade etti. 620 yılında Hz. Muhammed’in akabe denilen yerde İslam’a davet ettiği bir grup Medineli İslamiyet’i kabul etti. Yeni Müslüman olan bu grup Hz. Muhammed’i Medine’ye göç ederse canları pahasına koruyacaklarına söz verdiler ve biat ettiler (bağlılık yemini ettiler).I.Akabe Biatı 621II.Akabe Biatı 622Mekke’den Medine’ye göç eden Müslümanlara muhacir denmiştir. Medine’de muhacirleri misafir eden, onlara bütün imkanları ile yardımcı olan Medineli Müslümanlara da Ensar denilmiştir.12 Rebiulevvel/23 Eylül 622 Pazartesi günü Medineliler bayram sevinci içinde Peygamberimizi Kuba Köyünde (Medine’ye bir saat uzaklıkta) karşıladılar.Peygamberimiz Kuba’da bir mescit yaptırdı ve burada namaz kıldı.Unutma! Peygamberimizin ilk yaptırdığı mescit Kuba Mescididir.İlk Cuma Namazı ve İlk Hutbe Ranuna Vadisinde gerçekleşmiştir.Hz. Muhammed’in Toplumsal Barışa Yönelik EylemleriHz. Muhammed’in Medine’de toplumsal barışı sağlamaya yönelik olarak yaptığı ilk iş İslam kardeşliğidir (Hz. Muhammed Mekke’den hicret eden Müslümanlara Medineli Müslümanları kardeş ilan etmiş, muhacirler maddi varlıklarını geride bırakmış, Ensar ise büyük bir fedakârlık göstermiştir).Hz. Muhammed Evs ve Hazreç kabileleri arasında barışı sağlamıştır.Hz. Muhammed Mekkeli muhacirlerle Medineli ensarı kardeş yaparak birbirine bağladıktan sonra Medine’yi dış düşmanlara karşı Muhacirler, ensar ve Medine’deki Yahudiler arasında yazılı bir “Vatandaşlık Antlaşması” yaptı. Bu antlaşmaya Medine Sözleşmesi adı verildi.Hz. Muhammed’in İslam’ı yayma çabaları:Mekke müşrikleriyle Medine’de bulunan Müslümanlar arasında:Bedir (624)Uhud (625)Hendek (627) savaşları oldu.Hz. Muhammed Mekkelilerle barış yaparak diğer kabilelerle serbestçe ilişkiler kurmayı arzuluyordu. Fetih suresinin “Doğrusu biz sana apaçık bir fetih ihsan ettik (Fetih 1) ayetinde bir fetih olduğu müjdelenen Hudeybiye Antlaşmasında iki taraf arasında barış ve güvenlik sağlandı. Artık Müslümanlığın herkese duyurulmasının ortamı oluşmuştu.Veda Hutbesinde Verilen MesajlarHz. Muhammed Veda Haccı sırasında Arafat’ta binlerce Müslümana bir konuşma yaptı. Bu konuşma Veda Hutbesi olarak adlandırılmıştır.Hz. Muhammed Veda hutbesinde Müslümanlara son öğütlerini verdi, adeta veda konuşması yaptı. İnsan hakları açısından son derece önemli mesajlar içeren bu hutbe ana hatlarıyla şöyledir:“Ey insanlar, beni dinleyin. Belki bu yıldan sonra sizinle bir daha buluşamam. İslamiyet’ten önceki zamana ait bütün cahiliye adetlerini ayağımın altına aldım çiğniyorum.”“Bir Arap’ın Arap olmayana, bir yabancının bir Arap’a üstünlüğü yoktur. Çünkü bütün insanlar Adem’in oğullarıdır. Âdem de topraktandır.”“Bütün müminler kardeştirler. Bir kimseye kardeşinin malı helal olmaz, meğer ki gönül rızasıyla vermiş ola. Kendinize zulmetmeyin.”“Bütün kan gütme davaları tamamıyla kaldırılmıştır. Bunlar yalan ve uydurma şeylerdir.”“Her türlü riba, faizcilik kaldırılmıştır.”“Ey halk! Sizin kadınlarınız üzerinde birtakım haklarınız vardır. Onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Onlara iyi davranın, şefkatle muamele edin.”“Ey insanlar, aşırı olmaktan sakının. Evvelkilerin mahvolmalarına sebep, dinde aşırı olmalarıdır.”“Ey halk! Size öyle bir şey bırakıyorum ki ona sımsıkı sarıldıkça yanlış yola sapmazsınız. O da Allah’ın kitabı ve Resul’ünün sünnetidir.”Görüldüğü üzere Hz. Muhammed Veda hutbesinde evrensel insan hakları açısından son derece önemli olan konular üzerinde durmuştur.Hz. Muhammed’in VefatıHz. Muhammed Veda Haccını yapıp Medine’ye döndükten bir süre sonra hastalandı. Zamanla rahatsızlığı arttı. Hz. Muhammed 632 yılında 63 yaşında vefat etti.Hz. Peygamber aynı gün eşi Hz. Aişe’nin odasına defnedildi. Hz. Peygamber’in kabri, Ravza-i Mutahhara (tertemiz cennet bahçesi) olarak adlandırılmaktadır.Kültürümüzde Hz. Muhammed SevgisiHz. Muhammed Kur’an-ı Kerim’i açıklayıcıdır.Hz. Muhammed’in Kur’an-ı Kerim’i açıklama yükümlülüğü Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilmektedir: “İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Kur’an’ı indirdik.”Peygamberimiz vahye doğrudan muhatap olduğu için Kur’an ayetlerinde kastedileni en iyi bilen kişidir. Dolayısıyla ayetlerle ilgili açıklamaları çok önemlidir.Örneğin, “Namazlara ve orta namaza devam edin…” (Bakara 238) ayetinde orta namazın ne olduğu anlaşılamamış. Bunun üzerine Peygamberimiz “Orta namaz ikindi namazıdır” diyerek açıklamıştır.Hz. Muhammed uyarıcıdır.Peygamberimizin görevlerinden biri de insanları uyarmak ve onlara hakkı ve doğruyu hatırlatmaktır. Bu özelliği Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilir: “Ey Peygamber biz seni bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.” (Ahzab 45)Hz. Muhammed insanlığa bir rahmettir.Yüce Allah Hz. Muhammed’i insanlığa ve bütün evrene rahmet olarak gönderdiğini bildirmiş ve şöyle buyurmuştur: “Biz seni alemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya 107)Hz. Muhammed bizim için örnektir.Hz. Peygamberimiz Allah’ın gönderdiği dini bizzat yaşayarak uygulayan örnek bir insandı. Müslümanlara da düşen görev Peygamberimizin yaşayışını öğrenip onu uygulamaktır.Hz. Muhammed’in Güvenilirliği: Peygamberimizin çocukluğu, gençliği, orta yaş dönemi bütünüyle Mekke’de geçti. Gençliğinde Mekke’de zayıf ve kimsesizlerin haklarını savunmak, adaleti tesis etmek, zulme son vermek amacıyla kurulan Erdemliler Birliği (Hılfu’l Fudul) adlı teşkilata üye olan Hz. Muhammed Mekke’de bulunan herkesçe tanınır, güvenilir kişi anlamında el Emin lakabıyla bilinirdi.Hz. Muhammed’in Merhametli Oluşu: Merhamet, acıma duygusu, şiddet ve nefretin gücünden her zaman üstün gelmiştir. Allah’ın insanlara peygamber olarak gönderdiği Hz. Muhammed’in kalbi, merhamet duygusuyla doluydu. O kendisine eziyet ve işkence eden kavmini de affetmiş, onlar için “Rabbim benim kavmimi bağışla çünkü onlar bilmiyorlar” diye dua etmiştir.Kültürümüzde Hz. Muhammed sevgisiAllah’ın rızasını kazanmanın ve bağışlanmanın yolu Hz. Muhammed’i sevmek ve onun yolundan gitmekle gerçekleşir.Başlıca Hadis KaynaklarıHadis ve SünnetHadis, Hz. Muhammed’in değişik olaylar ve sorunlar karşısında Müslümanları aydınlatmak Kur’an-ı Kerim’in bazı ayetlerini daha açık bir dille ifade etmek için söylediği sözler bütünüdür.Sünnet, Hz. Muhammed’in bir konu hakkındaki sözlü beyanları; yaptığı işler, hareketler, davranışlar ve uygulamalar; sahabe tarafından söylenen bir sözü veya işlenen bir fiili, Hz. Muhammed’in onaylamasıdır.Sünen-i Ebu Davud: Ebu Davud adıyla tanınan Süleyman b. Eş’ar’ın eseridir.Sünen-i Tirmizi: Tirmizi olarak tanınan Muhammed b. İsa tarafından derlenmiştir.Sünen-i Nesai: Ahmed b. Şuayh tarafından hazırlanmıştır.Sünen-i İbn Mace: İbn Mace olarak tanınan Muhammed b. Yezit’in eseridir.Bu eserlerin dışında:Enes b. Malik’in MuvattaAhmed b. Hanbel’in MüsnedDarimi’nin Sünen adlı eserleri mevcut. Bunlar ise Kütüb-i Tis’a (9 Kitap) olarak anılır.

Cevabı biliyor musunuz? Buraya ekleyin!

Cevabı bulamıyor musunuz?

Google ile giriş yap

veya

Şifrenizi mi unuttunuz?

Hesabım yok ve şunu yapmak istiyorum: Kayıt ol

Bir dil veya bölge seçin
How much to ban the user?
1 hour 1 day 100 years