Cevap:
Kelime-i Şehadet okunuşu; Eşhedu en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden Abdühü ve Resülühü. Kelime-i Şehadet Anlamı; Ben şahitlik ederim ki Allah'tan başka İlah yoktur. ... Kelime-i Tevhid'in Okunuşu; Lâ ilâhe İllellâh, Muhammedün Resûlüllah. Kelime-i Tevhid'in Anlamı; Allah'tan başka İlah yoktur.
Açıklama:
iyi çalışmalar diliyorum
Melo..
Yazar:
lucigarrison
Bir cevabı oylayın:
18Cevap:Kelimei sehadet:Sahitlik ederim ki Allah'tan baska ilâh yoktur ve yine sahitlik ederim ki Muhammed O'nun kulu ve rasûlüdür'' anlamına gelir. İslam'ın ikinci şartı olan namaz kılmak en önemli ibadetlerin de başında yer alır.
Açıklama:
Yazar:
leonardo814
Bir cevabı oylayın:
5Yazar:
baby carrot
Cevap:
Anladım
Sizlere daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Bu siteyi kullanarak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz. Ayrıntıları Okuyun.

Mustafa Kemal Atatürk'ün Yaşamındaki Dört Önemli Şehir Atatürk Hakkında Bilgiler
Mustafa Kemal Atatürk'ün Yaşamındaki Dört Önemli Şehir
Mustafa Kemal Atatürk’ün Yaşamındaki Dört Önemli Şehir :
Mustafa Kemal’in fikir hayatının gelişiminde dört tane şehir etkili ve önemli olmuştur. Bunlar: Selanik, Manastır, İstanbul ve Sofya’dır. Şimdi bunları Mustafa Kemal’in yaşamında meydana getirdiği etkileri göz önüne bulundurarak temel özellikleriyle tek tek inceleyelim:
Selanik:
Mustafa Kemal’in doğduğu ve öğrenim hayatına başladığı Selanik, Osmanlı Devleti’nin Rumeli’deki en gelişmiş şehriydi. İşlek bir limanı ve Avrupa ile demir yolu bağlantısı olan şehir, aynı zamanda canlı bir ticaret ve sanayi merkezi idi. Çeşitli din ve milletten oluşan nüfusuyla da renkli bir yapıya sahipti. Burada Türkçe, Rumca, İbranice ve Bulgarca yayımlanan remi vilayet gazetesinin yanında Avrupa’da çeşitli dillerde basılan gazete ve kitapları anında okuma imkanı vardı. Mustafa Kemal’in 1907 yılında askeri görevle geldiği Selanik’te, gizli bir cemiyet olarak kurulan İttihat ve Terakki Cemiyeti de faaliyet halinde idi. Mustafa Kemal de bu cemiyete katıldı.
İttihat ve Terakki Cemiyeti, II. Abdülhamit’in 1876 Anayasası’nı yürürlüğe koymasını ve Meclis-i Mebusan’ı tekrar toplantıya çağırmasını istiyordu. Cemiyetin bu girişimleri II. Meşrutiyet’in ilanıyla ( 23 Temmuz 1908) sonuçlandı. Bu sırada Mustafa Kemal, bir yandan Selanik’te askeri görevini sürdürmekte bir yandan da İttihat ve Terakki Cemiyeti’nde çalışarak İstanbul’daki siyasi gelişmeleri yakından izlemekteydi. O, II. Meşrutiyet’le yapılan yenilikleri yeterli görmüyor, bu fırsattan yararlanarak ülkede daha büyük ve daha köklü değişikliklerin gerçekleştirilmesi gereğine inanıyordu. Mustafa Kemal Selanik ve çevresinde yapılan toplantılarda düşünce ve görüşlerini cesaretle savunuyordu. Fakat kendisinin görüşleri Cemiyet’in ileri gelenleri ile uyuşmuyordu. Fikirleriyle zamanının söz sahibi kişilerini uyarmaktan çekinmeyişi de bazı kişileri tedirgin ediyordu. Ordunun siyasetten ayrılmasını isteyen Mustafa Kemal de bir süre sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti’nden ayrılarak kendini tamamen askerlik görevine verdi.
Manastır:
Bir Çankaya akşamında mırıldanıyordu:
“ Manastır’ın ortasında var bir havuz, canım havuz.
Manastır’ın ortasında var bir çeşme, canım çeşme”
Mustafa Kemal Manastır’a askeri idadide öğrenim görmek üzere geldi. Konsolosluklar ve ticaret şehri Manastır, o dönemde aralarında çekişme olan çeşitli din ve milliyetten insanları barındırıyordu. Sırbistan, Bulgaristan ve Yunanistan kendi kiliseleri aracılıyla bölgeye hakim olmak istiyordu.
İdadi sıralarındaki Mustafa Kemal’in fikir hayatına bu bölgenin durumu ve okul çevresinin katkısı da yadsınamaz. Burada Vatan ve Hürriyet Şairi Namık Kemal’i ve eserlerinde Türkçülüğü ön plana çıkaran Mehmet Emin Yurdakul’u tanıdı. Bu dönemde Türk kültür ve tarihi ile okuduğu eserler sayesinde Mustafa Kemal’in fikir hayatı şekillendi. Özellikle tarih bilinci bu dönemde oluşmaya başladı. Bu bilincin gelişmesindeki en önemli rol Tarih Öğretmeni Kolağası Mehmet Tevfik Bey’e aitti.
Mustafa Kemal, bazı Fransız düşünürlerin eserleriyle de tanıştı. Bu düşünürlerin fikirleri üzerinde de arkadaşları ile uzun soluklu tartışmalar yaptı. Bu yıllarda Mustafa Kemal’i en çok etkileyen olay 1897 Türk – Yunan Savaşı oldu. Bu savaşta Türk ordusu savaş meydanında kazanmasına rağmen masa başında istediğini alamamıştı. Öğrenin gördüğü o yıllar içinde yabancı devletlerin Manastır’daki müdahaleleri Mustafa Kemal’in kafasında Türklerin geleceği ile ilgili ilk soru işaretlerini uyandırdı.
İstanbul:
Mustafa Kemal’in Osmanlı Devleti’nin başkentine ilk gelişi eğitim amaçlıdır. Daha sonraki yıllarda görevi gereği İstanbul’da ikamet etmiştir. Başkent devletin kalbinin attığı yerdir ve burada siyasi faaliyetleri yakından takip etmek mümkündür. Mustafa Kemal’in İstanbul’da bulunduğu Beyoğlu (Pera) ve Galata civarı, şehrin Batı’ya açılan yüzüydü. Burası Avrupa elçiliklerinin yoğun olduğu bir semtti. Hemen her gün tiyatro, konser, davet, balo gibi sosyal faaliyetler düzenleniyordu. Bu dönemde Avrupa’da olan her şey Beyoğlu’na yansıyordu. Galata’da basımevleri, bankerler, doktorlar ve avukatlara ait çok sayıda iş yeri bulunuyordu. Günlük Fransızca gazeteler Avrupa’dan bilgi akışını sağlayan önemli kaynaklardı.
Mustafa Kemal, okul yıllarında arkadaşlarına konferans niteliğinde konuşmalar yaparken sonraki yıllarda da İstanbul’da evinde arkadaşları ile toplantılar düzenlemiş, ülke sorunlarını tartışmıştır. Ayrıca o yıllarda arkadaşları ile dergi ve gazeteler hazırlamıştır. Aşağıdaki anektotta Mustafa Kemal’in İstanbul’daki okul yıllarını, arkadaşlarından Asım Gündüz anlatıyor:
“Mustafa Kemal milletleri uyandırmak olan fikir adamları devlet adamlarıdır.” diyordu. Yabancı lisana karşı büyük bir hevesi vardı. Bu maksatla Beyoğlu’nda bir Fransız madamına pansiyoner olmuştu. Bu Fransız kadın, İttihatçıların Paris’te yayımladıkları gazeteleri, Fransız sefareti kuryeleri ile getiriyor ve Mustafa kemal’e ulaştırıyordu. Fransız kadın aynı zamanda Mustafa Kemal’e Fransızca dersler veriyordu. (Asım gündüz, hatıralarım, s. 12-14)
Öğrenim hayatı boyunca okuduğu eserler Mustafa Kemal’e gerçekçi, akılcı ve bilimsel bir düşünce yapısı kazandırmıştır. Bu sayede yaşamının her döneminde Mustafa Kemal olaylara aklın ve bilimin ışığında yaklaşmıştır. Onun düşünceleri, ileride gerçekleştireceği ilke ve inkılapların da temel dayanağını oluşturmuştur.
Sofya:
Balkan Savaşları sonunda Osmanlı hükümeti tamamen İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kontrolüne geçti. Bu sırada Mustafa Kemal Sofya askeri ateşeliğine görevlendirildi. O günlerde Sofya’da sosyal hayat çok canlıydı. Üst düzey yetkilerin katıldığı danslı, yemekli toplantılarda Mustafa Kemal, Avrupa devletlerinin temsilcileri ile doğrudan görüşme ve fikirlerini paylaşma imkânı buldu. Bulgaristan’da kalan Türklerle yakın ilişki kurdu ve Türklerin yaşadıkları yerleri ziyaret etti. Bulgaristan’da Türkçe yayınlanan gazetelerle irtibat kurarak bölgedeki sosyal ve siyasi haklarının yükseltilmesi çalışmalarına katıldı. Bulgar meclisinin toplantılarını takip etti. Mustafa Kemal, o dönemde gözlemlerinin yer aldığı bu raporlarına kendi analizlerini de ekleyerek bunları Osmanlı Devleti’nin yetkilileri ile paylaşmıştır.
Kaynak: TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Ders Kitabı Devlet Kitapları Serisi, İstanbul, s. 24 - 25, 2009.

Sema Kılıç
Paylaştır
 Mustafa Kemal Atatürk Yaşamındaki Dört Önemli Şehir Selanik İstanbul sofya Manastır Sema Kılıç
Benzer Atatürk Hakkında Bilgiler
Atatürk'ün Bilinmeyen Yönleri-2
Mustafa Kemal Atatürk'ün Veciz Sözleri-1
Atatürk'ün Yazdığı Geometri Kitabı (1937)
Atatürk İçin Söylenenler
Atatürk Kronolojisi (Önemli Olaylar)
Atatürk'ün Spor Konusunda Söylediği Sözleri
Atatürk Hakkında Bilgiler Ana Sayfa
Atatürk Hakkında Bilgiler Ekleyin
İçerik Hakkında Yorum Yazın...
YORUMU KAYDET
YAZILAN YORUMLAR (Son 7 yorum gösteriliyor)
seni hiç alakadar etmez: iyi olmuş yeterli...
Kahraman: Çok kötü olmuş
naber: Sofya bulgaristanin sehridir irem
amacsiz: Güzel olmais :) harika olmus
irem: sofya hangisi acaba bilen var mı
25cmHasan: Ellinize sağlık
hatice : kısa ve öz güzel olmuş işime yaradı teşekkürler :DD
Yazılan 7 yorum görüntüleniyor
Mustafa Kemal Atatürk'ün Yaşamındaki Dört Önemli Şehir
Eğitim, bilgi ve kültür sitesi / 2003 - 2022 © dersimiz.com
Başa Dön İletişim Dosya Gönder
Yazar:
terryj9h5
Bir cevabı oylayın:
4Cevap:
1881 - Mustafa Kemal ´in Selanik´te doğması.
1895 - Mustafa Kemal´in Selanik Askeri Rüştiyesini bitirip Manastır Askeri İdadisi 'ne gitmesi
11 Ocak 1905 - M. Kemal´in Kurmay Yüzbaşı olarak Harp Akademisi´nden mezun olması
13 Nisan 1909 - M. Kemal´in 31 Mart Ayaklanması üzerine Hareket Ordusu Kurmay Başkanı olarak İstanbul´a hareketi
9 Ocak 1912 - M. Kemal´in Trablusgarp´ta Tobruk taarruzunu başarıyla idare etmesi
25 Nisan 1915 - İtilaf Devletleri´nin Arıburnu´na asker çıkarmaları üzerine M. Kemal´in tümeniyle düşmanı önleyerek durdurması
10 Ağustos 1915 - M. Kemal´in bizzat idare ettiği taarruzda Anafartalar Cephesi´nde düşmanı yenmesi
6-7 Ağustos 1916 - M. Kemal´in Bitlis ve Muş´u geri alması
13 Kasım 1918 - M. Kemal´in Yıldırım Orduları Komutanlığı´nın kaldırılması üzerine İstanbul´a gelmesi
19 Mayıs 1919 - M. Kemal´in Samsun´a çıkması
8 Temmuz 1919 - M. Kemal´in 3. Ordu Müfettişliğinden ve askerlikten çekilmesi
23 Temmuz 1919 - M. Kemal´in Erzurum Kongresi´ne başkan seçilmesi
4 Eylül 1919 - M. Kemal´in Sivas Kongresi´ne başkan seçilmesi
11 Eylül 1919 - M. Kemal´in Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti Heyeti Başkanlığı'na seçilmesi
27 Aralık 1919 - M. Kemal´in Heyeti Temsiliye ile birlikte Ankara´ya gelmesi
23 Nisan 1920 - M. Kemal´in Ankara´da TBMM'yi açması (24 Nisan´da Meclis Başkanı seçildi.)
5 Ağustos 1921 - TBMM tarafından M. Kemal´e Başkomutanlık görevinin verilmesi
23 Ağustos 1921 - M. Kemal´in idaresinde Sakarya Meydan Savaşı´nın başlaması
19 Eylül 1921 - M. Kemal´e TBMM tarafından Mareşallik rütbesinin ve Gazi sanının verilmesi
26 Ağustos 1922 - Gazi M. Kemal´in Kocatepe´de Büyük Taarruz´u idareye başlaması
30 Ağustos 1922 - Gazi M. Kemal´in Başkomutanlık Meydan Muharebesi´ni kazanması
10 Eylül 1922 - Gazi M. Kemal´in İzmir´e girişi
1 Kasım 1922 – TBMM'nin saltanatın kaldırılmasına karar vermesi
17 Şubat 1923 - Gazi M. Kemal´in İzmir´de ilk Türk İktisat Kongresi´ni açması
29 Ekim 1923 - Gazi M. Kemal´in Türkiye Cumhurbaşkanlığı´na seçilmesi
1 Mart 1924 - Gazi M. Kemal´in TBMM´de halifeliği kaldırması ve tedrisatın tevhidi lüzmunu teklif eden açış nutkunu söylemesi
24 Ağustos 1925 - Gazi M. Kemal´in ilk defa şapka giymesi
15-20 Ekim 1927 - Gazi M. Kemal´in CHP İkinci Kurultayı´nda tarihi büyük nutkunu söylemesi
1 Kasım 1927 - Gazi M. Kemal´in ikinci defa cumhurbaşkanlığına seçilmesi
15 Nisan 1931 - Gazi M. Kemal tarafından Türk Tarih Kurumu´nun kurulması
4 Mayıs 1931 - Gazi M. Kemal´in üçüncü defa cumhurbaşkanlığına seçilmesi
12 Temmuz 1932 - Gazi M. Kemal tarafından Türk Dil Kurumu´nun kurulması
29 Ekim 1933 - Gazi M. Kemal´in cumhuriyetin onuncu yıldönümü dolayısıyla tarihi nutkunu söylemesi
24 Kasım 1934 - TBMM´nin Mustafa Kemal´e ATATÜRK soyadını veren kanunu kabul etmesi
1 Mart 1935 - Atatürk´ün dördüncü defa cumhurbaşkanlığına seçilmesi
10 Kasım 1938 - Atatürk´ün ölümü
Kısaca Mustafa Kemal Atatürk (Özet)
Mustafa Kemal, Şapka Devrimi sırasında Kastamonu'da (1925)
Mustafa Kemal, 1881 yılında, Osmanlı İmparatorluğu´na bağlı bir vilayet olan Selanik´te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım´dır. Babasını küçük yaşta kaybettikten sonra ilkokulu Selanik´te Şemsi Efendi Mektebi (İlkokul)´nde okudu. Öğrenimini Selanik Askeri Rüştiyesi(ortaokul) ve Manastır Askeri İdadisi(Lise)´nde sürdürdü. 1899´da girdiği İstanbul Harbiye Mektebi´ni 1902 yılında piyade teğmeni rütbesiyle, Harp Akademisi´ni de 1905´te kurmay yüzbaşı rütbesiyle bitirdi.
Mustafa Kemal, 1905 yılında Şam´da 5. Ordu´da, 1907´de Makedonya´daki 3. Ordu´da görevlendirildi. Manastır ve Selanik´te görevli iken 1909´da İstanbul´daki (31 Mart Vakası) ayaklanmayı bastıran Hareket Ordusu´nda görev aldı ve ayaklanma başarıyla kısa sürede bastırıldı. Arnavutluk isyanını bastırma harekâtına katıldı. 1911´de İtalya´nın Trablusgarp´a asker çıkarması üzerine Tobruk´a gönderildi. Tobruk ve Derne´de Türk Kuvvetlerini başarı ile yönettikten sonra binbaşı rütbesiyle 1912-1913 yıllarında Balkan Savaşı´na katıldı; Edirne´yi Bulgaristan´dan geri alan kolorduda görev yaptı. 1913-1915 yıllarında Sofya´da ataşe olarak bulundu. Birinci Dünya Savaşı´nda, 1915´te, 19. Tümen Komutanı olarak Çanakkale Savaşı´na katıldı. Gelibolu´da düşman saldırılarını başarı ile durdurdu; "Anafartalar Kahramanı" olarak ün kazandı.
1916´da Doğu Cephesi´ne Kolordu Komutanı olarak atandı ve generalliğe yükseltildi. Rus saldırılarını durduran Mustafa Kemal, Bingöl ve Muş´u düşmandan geri aldı. 1917´de Filistin ve Suriye´de görevli 7. Ordu Komutanlığı´na atandı. Aynı yıl Veliaht Vahdettin ile Almanya´ya gitti.
Alman Genel Karargâhı ve Alman savaş cephelerinde incelemeler yaptı. 1918´de yeniden görevlendirildiği Suriye cephesinde 7. Ordu Komutanı iken, Birinci Dünya Savaşı´nın sona ermesiyle imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması´ndan sonra İstanbul´a geldi. Ülkeyi düşman işgalinden kurtarmak amacını gizli tutarak, Ordu Müfettişliği görevi ile İstanbul´dan ayrıldı.
Karadeniz yoluyla 19 Mayıs 1919´da Samsun´a çıkan Mustafa Kemal, 22 Haziran 1919´da Amasya Genelgesi´ni yayımladı. Türk milletine "Vatanın bütünlüğünün ve milletin bağımsızlığının tehlikede olduğunu, azim ve kararlılıkla vatanın kurtarılması için Sivas´ta bir kongre toplanacağını" bildirdi. Ayrıca Osmanlı Hükümeti'nin verdiği görevden ve askerlikten istifa ederek 23 Temmuz 1919´da Erzurum´da, 4 Eylül 1919´da Sivas´ta toplanan kongrelerin başkanlığını yaptı.
Bu kongrelerde, "Düşman işgaline karşı milletin vatanı savunacağı, bu amaçla geçici bir hükümetin kurulacağı ve bir milli meclisin toplanacağı, manda ve himayenin kabul edilmeyeceği" kararları alındı ve açıklandı. Türkiye Büyük Millet Meclisi, onun çabalarıyla 23 Nisan 1920´de Ankara´da tarihi görevine başladı. Mustafa Kemal, Meclis ve Hükümet Başkanı seçildi. Osmanlı Hükümeti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan Sevr Antlaşması´nı Türk milletinin kabul etmediğini dünyaya duyurdu.
Mustafa Kemal, Ankara'da (29 Ekim 1929)
İtilaf Devletleri´nin yardımıyla İzmir´i işgal eden Yunan Kuvvetlerinin ilerlemesi 1921´de Birinci ve İkinci İnönü savaşlarıyla durduruldu. 23 Ağustos 1921´de yeniden saldıran Yunan Ordusu bozguna uğratılarak Başkomutan Mustafa Kemal Paşa´nın yönettiği Türk Ordusu Sakarya Meydan Savaşı´nı zaferle sonuçlandırdı. 22 gün geceli gündüzlü süren bu savaşta Yunan Ordusu ağır kayıplara uğratıldı. Bu zafer nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Mustafa Kemal´e Mareşal rütbesi ve Gazi unvanı verildi. Türk Ordusu, vatanı düşman işgalinden kurtarmak için 26 Ağustos 1922´de karşı saldırıya başladı. Mustafa Kemal Paşa´nın yönettiği Başkomutan Meydan Savaşı´nda (30 Ağustos 1922) Türk Ordusu Yunan Ordusu´nun büyük kısmını yok etti. Bozguna uğrayarak kaçan düşman kuvvetlerini izleyen Türk Ordusu 9 Eylül 1922´de İzmir´e girdi. 11 Ekim 1922´de Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı ve İtilaf Devletleri işgal ettikleri Türk topraklarından çekildiler.
Kurtuluş Savaşı´nın ardından TBMM tarafından 29 Ekim 1923 günü Cumhuriyet ilan edilirken, Mustafa Kemal de Cumhurbaşkanı seçildi. 1938´deki ölümüne dek arka arkaya 4 kez cumhurbaşkanı seçilen Atatürk, bu görevi en uzun süre yürüten cumhurbaşkanı oldu.
Mustafa Kemal´e 24.11.1934 günlü, 2587 sayılı kanunla Atatürk soyadı verildi ve bu soyadının başkaları tarafından kullanılması yasaklandı.
Mustafa Kemal Atatürk, 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı´nın etkilerini hafifletmek ve ülkenin kalkınmasını hızlandırmak amacı ile 1933´te Beş Yıllık Sanayi Planı´nı başlattı. Aynı dönemde dış politikada da önemli adımlar atıldı. Milletler Cemiyeti´ne girilmesi (1932), Balkan Antantı´nın imzalanması (1934), Montrö Boğazlar Sözleşmesi (1936) ve Sadabat Paktı (1937) gibi girişimler Türkiye´nin bölgesinde ve dünyada etkili bir aktör olarak öne çıkmasına katkıda bulundu. Atatürk, Hatay´ın anavatana katılması için yoğun bir diplomatik çaba sarf etti ve onun bu amacı, vefatının ardından 1939 yılında gerçekleşti.
Atatürk, yalnızca Türk milletinin Kurtuluş Savaşı´nı başarı ile yöneten bir komutan değil, aynı zamanda gerçekleştirdiği devrimler ile de dahi bir devlet adamı idi. 57 yıl süren yaşamının büyük kısmında, milletinin ve vatanının bağımsızlığı ve mutluluğu için yılmadan çalıştı ve girdiği her mücadeleden zaferle çıktı.
Türkiye Cumhuriyeti´nin kurucusu, cesur ve unutulmaz önderi Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938´de aramızdan ayrıldı.
Mustafa Kemal Atatürk´ün Hayatı
1881'de Selanik'te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Efendi'dir. Sırasıyla, Mahalle Mektebi, Şemsi Efendi Okulu, Selanik Mülkiye Rüştiyesi, Selanik Askeri Rüştiyesi, Selanik Askeri İdadisi, Harp Okulu ve Harp Akademisi'ne gitti. 1893 yılında Askeri Rüştiye'de okurken matematik öğretmeni tarafından adına "Kemal" ilave edilerek Mustafa Kemal adını aldı. Harp Akademisi'nden yüzbaşı rütbesiyle mezun olarak Şam'da göreve başladı.
Osmanlı Devleti zamanında Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı'na katıldı. Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı'ndan yenik ayrılınca Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma uyarınca vatan topraklarının işgalinin başlaması üzerine Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak milli mücadeleyi başlattı.
Havza ve Amasya Genelgelerini yayınladıktan sonra, Erzurum ve Sivas Kongrelerini topladı. Sivas Kongresi ile bütün milli cemiyetleri tek çatı altında birleştirerek Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti'ni kurdu. Sivas Kongresi'nin ardından İstanbul Hükümeti ile Amasya Görüşmesini yaptı. Böylece İstanbul Hükümeti, Temsil Heyeti'nin varlığını resmen tanımış oldu.
Mustafa Kemal, 23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılması ile Meclis ve Hükümet Başkanlığına seçildi. 5 Ağustos 1921'de kendisine Meclis tarafından Başkomutanlık görevi verildi. Sakarya Savaşı'nın kazanılmasının ardından, Gazilik Ünvanı ve Mareşallik rütbesi ile onurlandırıldı. Büyük Taarruzu yöneten ve düşmanın tamamen yurttan atılmasını sağlayan Gazi Mustafa Kemal, 29 Ekim 1923'te Cumhuriyetin ilan edilmesi ile beraber Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı oldu.
1934 yılında Gazi Mustafa Kemal'e meclis tarafından "Atatürk" soyadı verildi. Atatürk, gerçekleştirmiş olduğu inkılaplar ile Türkiye Cumhuriyeti'nin medeni ülkeler seviyesine çıkmasını sağladı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938'de Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumdu.
Atatürk'ün hayatı, Türk milleti için adanmış, destansı bir yaşamdır.
Açıklama:
Yazar:
lesly1exp
Bir cevabı oylayın:
6Yazar:
baby32
Cevap:
Yazar:
shawn1d5t
Bir cevabı oylayın:
4Yazar:
clintonblevins
Cevap:
Hava kirliliği çogunlukla insanlar tarafından oluşan çesitli atık gazların havada toplanmasına hava kirliliği denir
Yazar:
grant87f8
Bir cevabı oylayın:
17HAVA KİRLİLİĞİ:
Bir başka deyişle hava kirliliği; havada katı, sıvı ve gaz şeklindeki yabancı maddelerin insan sağlığına, canlı hayatına ve ekolojik dengeye zarar verecek miktar, yoğunluk ve uzun sürede atmosferde bulunmasıdır. ÇEVRE KİRLİLİĞİ:
Çevre kirliliği, çevrenin doğal olmayan bir şekilde insan eliyle bozulmasıdır. Çevre; dünya üzerinde yaşamını sürdüren canlılarının hayatları boyunca ilişkilerini sürdürdüğü dış ortamdır. Diğer bir deyişle "ekosistem" olarak tanımlanabilir.
Yazar:
olivevxlc
Bir cevabı oylayın:
8Yazar:
heisenberg
açiklamalarda kullanılır 2 yi bulamadım umarım yardım edebilmişimdir
Yazar:
phoenixmichael
Bir cevabı oylayın:
9Cevap:
1 noktalı virgül açıklama yapmak için kullanılmıştır
2 cümle = Türkçenin bize öğrettiği şunlardır.
Yazar:
bookersjja
Bir cevabı oylayın:
10Bu başlığı kapatarak, bir bağlantıya tıklayarak veya başka bir şekilde gezinmeye devam ederek çerez kullanımını kabul etmiş olursunuz.