Cevap:
Yaratıcı bir düşünür ve kalbi insan sevgisine açık olan Atatürk’ün yeni Türkiye’yi geliştirmesinde egemen olan duygu ve düşünce, sanat düşüncesi gibi, evrensel etkilidir.
Ulusal bilinci yerleştirme çabaları ve çağdaş bir devletin gerektirdiği toplumsal ve kültürel kurumları oluşturma çalışmaları bir bakıma Türk sanatçısının yolunu aydınlatmıştır. Atatürk’ün başlattığı aydınlanma olgusuna bilim ışığının yanı sıra sanatın estetik ve duygusal güzelliği de olumlu katkı sağlamıştır. Atatürk, güzel sanatları, eğitim, bilim ve kültür devriminin bir parçası olarak görür ve bunu her zaman yineler. Ayrıca, güzel sanatların devrimler içindeki yerini şöyle açıklamıştır: “ Güzel sanatlarda başarı, bütün devrimlerin başarılı olduğunun en kesin delilidir. Bunda başarılı olamayan uluslara ne yazık ki bütün başarılarına karşın uygarlık alanında yüksek insanlık sıfatıyla tanınmaktan her zaman yoksun kalacaklardır.” Güzel sanatların gelişmesi ve halkın günlük yaşamında bir ölçüde yer alabilmesi Atatürk döneminin kültür ve sanat politikasının bir sonucudur.
Açıklama:
—“Sanatçı, esaslı kültür sahibi olmalı ve tarihi iyi bilmelidir.” —“Sanatkar el öpmez; sanatkarın eli öpülür!” —“Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocuklarısevelim.” —“Türk milletinin tarihi bir vasfı da güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Atatürk'ün sanatla ilgili bir kaç sözü..