Cevap:
Merhaba cevap
Ekmel din olan İslam, ibadete ve kulluğa önem verdiği gibi eğitime de önem vermiştir. İslam dini bireyin ve toplumun Allah’a inanması ve ibadet etmesi için bir yerde cahilliği yenip bilgiye kavuşması için okumayı öğrenmeyi farz kılmıştır. Bunu da:
"Rabbinin adı ile oku,"
Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?
"İlim tahsil etmek kadın-erkek her Müslüman’a farzdır",
"Bilgi, müminin yitiğidir, onu nerede bulursa alsın",
"Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz",
İlim tahsili için yola çıkan kimse dönünceye kadar Allah yolundadır. … gibi ayet ve hadislerle müntesiplerinden istemiştir.
Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim ilmin tersi olan cehaletten yüz çevirmemizi istemiştir. Nitekim bu hususta Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır:
Sakın cahillerden olma!
Cahillerden yüz çevir.
Çünkü her fenalığın, hatta küfrün ve şirkin başı bilgisizlik ve cehalettir. İlim sahibi olmayan kimse Allah’ı tanıyıp bulamaz. O’nun büyüklüğünü, kuvvet ve kudretini idrak edemez. Kalbine iyi ve güzel duyguları yerleştiremez. İnsanlara faydası olmadığı gibi onlara zararı da dokunur.
Bugün memleketimizde hatta dünyanın bir çok yerinde yaşanan kaos, terör, zulüm… gibi olumsuzlukların altında yatan ana sebeplerden birisi bilgisizlik eğitimsizlik ve cehalettir.
İslam dini ilim ve irfan dinidir. İslam öğrenmeye, öğretmeye, araştırmaya, karanlığı yenip aydınlığa çıkmayı tavsiye eden bir dindir.
İslam’da ilk gelen emrin, ayetin "Oku" olması İslam’ın eğitime-bilgiye verdiği önemi ortaya koyan en büyük kanıttır. Söz konusu bu ayetin devamında öğrenirken de kalemden bahsetmesi çok manidar ve ufuk açıcı bir mesajdır.
Tabi anlayana…!
Cehaletin yaygın olduğu bir asırda, insanlar çamurdan, hamurdan yaptıklarına taparken bunun altındaki sebep şüphesiz bilgi eksikliğinin ta kendisidir. Bu karanlık kuyudan çıkmak ancak bilgi ile eğitim ile olabilirdi.
İslam da zaten onu yaptı. Sonuç kısa bir dönemde her tarafa yayılan bir eğitim ordusu ve İslam medeniyeti ortaya çıktı. Çünkü ilim ve fen akli seviyeyi geliştirdiği için İslam, ilmi bütün Müslümanlara farz kılmıştır.
Öyle ki İslam’da eğitim-öğretim bir mecburiyettir. Cahilin sorması ve öğrenmesi, bilgilinin de öğretmesi bir görevdir. Sevgili peygamberimiz de bu ilmin bir parçası olmamızı istemektedir. Nitekim bir hadis-i Şerifinde bu hususta şöyle buyurmaktadır:
Ya alim ol, ya talebe ol, ya dinleyici ol, ya da bunları sevenlerden ol, sakın beşincisi olma helak olursun .
İşte İslam medeniyeti geçmişte altın yıllarını, İslam toplumu da bir refah içinde yaşadıysa bunun altında yatan gerçek sebep şüphesiz herkesin bu ilmin bir parçası olmasıdır. Yani ilim-eğitim ve öğretimdir.
Zira yediden yetmişe bütün toplum hep bilginin peşinde koşuyordu, koşarken de Kur’an-a sarılarak Kur’an’dan da feyiz ve bereket alıyorlardı.
Bu Kur’an ki, birçok vesilelerle Müslümanları akıl ve fikirlerini kullanarak, âlemdeki varlıklar ve olaylar üzerine dikkatlerini çekmektedir
Açıklama:
Yardımcı olduysam ne mutlu
Yazar:
rolandrichmond
Bir cevabı oylayın:
4