Konu:
FelsefeYazar:
aydenpowellOluşturulma Zamanı:
2 yıl önceKüçük ağaç lakaplı beş yaşındaki çocuğun gözünden anlatılan roman eğitime dair birçok ipucu barındırır. Küçük Ağaç’ın babasının ölmesinin ardından bir yıl sonra annesi vefat eder. Büyükannenin ismi Bonnie Bee’dir. Büyükbabanın ismi de Wales’tir. Büyükbabası ile büyükannesi Küçük Ağaç lakaplı çocuğu kimsenin yaşamadığı doğa ile iç içe bir yere götürürler. O yerleşim yerinde bir havlama sesi duyarlar. Bu köpeğe Yaşlı Maud adını verirler. Bu köpeğin koku alma duyusu oldukça iyidir. Bir sabah Küçük Ağaç lakaplı çocuk yatarken büyükbaba bilerek büyükanne ile yüksek sesle konuşmaya başlar. Küçük Ağaç’ın onları duyması için yüksek sesle konuşuyorlardır. Bunun üzerine Küçük Ağaç uyanır. Büyükbabasının yanına sokulur. Sonra bir patikada hindi yuvasına tuzak kurarlar. Çukur eşip üstünü yaprak ve dallarla kamufle ederler. Tuzaktan paylarına beş hindi düşer. Büyükbaba ile Küçük Ağaç bu tuzağa yaklaşır. Büyükbaba bu beş hindiyi başından tutarak ayaklarını bağlar. Büyükbaba, Küçük Ağaç’a bunların içinden üç tane zayıf olan hindi seçmesini söyler. Küçük Ağaç büyükbabanın istediğini yapar. Güçsüz ve zayıf olan hindilerden üç tanesini seçer. Büyükbaba güçlü hindilerin kendilerinin güçlü olduğuna güvenmesi başarısızlık getirdiğini anlatır. Güçsüz hindiler güçsüz olduğunun bilincindedirler. Güçlü olabilmek için çabalarlar. Büyükbaba, Yaşlı Maud ve diğer köpek Ringer’i diğer köpeklerin karşısında küçük düşürmemek için ıslıkla kulübeye çağırır. Çağırmasının nedeni Yaşlı Maud ve diğer köpek Ringer’in mısır tarlasını koruma görevini yerine getirmemeleridir. Mısır tarlasını geyik, rakun, domuz ve kargalardan koruyamamışlardır. Yaşlı Maud ve diğer köpek Ringer hemen büyükbabaya bu durumu açıklarlar. Suçlarının olmadığını ve bunun nedeninin Yaşlı Hilekâr ve diğer köpek Rippitt’in suçu olduğunu söylerler. Büyükbaba daha sonra bir plan kurar. Ve Yaşlı Hilekâr ve diğer köpek Rippitt’e oyun oynayarak suçüstü onları yakalar. Bundan sonra yaşlı Maud ve Ringer daha dikkatli olurlar. Büyük baba ve Küçük Ağaç patikaya çıkmak üzere yola koyulurken önlerinde bir araba belirir. İçinde bir kadın Chattanooga’ya nasıl gideceğini sorar. Büyükbabanın adetinde önce selam sonra bir şey istenilmesi makbuldür. Kadın selamsız sabahsız direk adres sormuştur. Bu durum büyükbabayı sinirlendirir. O da kadına sürekli hal hatır konuşması yapar. Adresi çok karışık bir şekilde verir. Kadın da adresten bir şey anlamayarak onların oraya yabancı oldukları düşünür ve yabancı olup olmadıklarını sorar. Büyükbaba içini çekip nefes alıp verdikten sonra sanırım diye cevap verir. Küçük Ağaç büyükbabanın neden sanırım dediğini merak eder. Akşam büyükbabaya sorar. Bu öykü büyükbabanın kardeşi Enoch ile ilgilidir. Enoch Amca içki bağımlısıdır. Balkondan intihar eder ama ölmez. Hayat kadınlarıyla beraber olup para ödemediği için hapishaneye girer. Bu olay Chattanooga’de yaşanır. Bir daha oraya gelmez. O saatten sonra oraya yabancı olduğunu hisseder. Büyükbaba gidilmediği yerin değil, ait olunmayan yerin yabancısı olunduğunu söyler. Küçük Ağaç büyükbabanın zamanla ne dediğini kavrar. Büyükbaba sürekli eşine benim kandaşımsın diye hitap eder. Bu da seni seviyorum anlamına gelmektedir. Büyükbaba, viski yapımı işleri ile uğraşmaktadır. Bu mesleğe herkesin kötü baktığının da bilincinde olan bir adamdır. Büyükanne ve büyükbaba Küçük Ağaç’a geçmişini öğretmeye karar verirler. Beyaz adamların Çerokilere yerleşim için kâğıt imzalatıp nasıl sözünden döndüklerini anlatırlar. Çerokilerin arkasında bir devlet yoktur ama beyaz yerleşimcilerin arkasında devlet ile tescilli zorbalık gelmiştir. Buradaki amaç çocuğun geçmişini bilmesidir. Yaşlı Sam adında bir öküzle iş yapmaya tarlaya giderler. Yaşlı Sam’ın gözleri kördür. Büyükbabası çocuğa bu öküz için sabırlı davranmayı öğütler. Bir gün köpekleri Ringer kaybolur. Bulduklarında köpeğin dili dışarıya çıkmış şekilde ölmüştür. Büyükbaba Ringer’i çuvala sarıp gömer. Büyükbaba, çocuğa yaşlanınca iyi olan şeylerin hatırlanacağını söyler. Çocuk büyükanne ve büyükbabasına yardım ederek para kazanmaya başlar. Büyükanne sayesinde kütüphaneden ödünç kitaplar alarak kitap okurlar. Küçük Ağaç her gün kelime öğrenmeye çalışır. Büyükbaba çocuğa harçlık verir o da bunları biriktirir. Büyükanne sayesinde her gün kelime öğrenen Küçük Ağaç o gün “hor görmek” deyimini öğrenir. Bununla ilgili cümle kurar. Büyükbaba sert bir şekilde ona bakar ve hor görmek yerine katlanamıyorum demesinin doğru olacağını söyler. Zaman sonra Küçük Ağaç’ın büyükbaba ve ve büyükanne ile huzur içinde yaşayışına gölge düşer. Küçük Ağaç’ın yasalara yani yetimhaneye verilmesi istenir. Beyaz adam olarak nitelendirdikleri yerleşimciler onları yuvalarından sürgün eder. Küçük Ağaç’ın bindirildiği otobüs onu yetim yurdunun önünde bırakır. Ardından burada büyükbabanın hapishaneye atıldığını öğrenir. Bir bayan şemsiye ile Küçük Ağaç’ı bekliyordur. Çocuğu müdürün yanına çıkarır. Sorulmadıkça konuşmamasını söyler. Yetimhanedeki görevi yerleri süpürmektir. Wilburn adında on iki yaşlarında bir arkadaş edinir. Oyun oynayan diğer çocuklara bu ikili katılmaz. Wilburn’un ayağı eğri olduğu için yürüyememektedir ve her gece gizlice ağlamaktadır. Küçük Ağaç da oyun zamanını yetimhanenin bahçesinde bulunan meşe ağacıyla konuşarak geçirmektedir. Bazen evlatlık edinmek isteyen aileler çocuklara bakmaya gelmektedir. Yetim çocuklar sınıfta ders yapıldığı bir gün öğretmenlerden biri geyik resmi üzerine tartışma açar. Bir çocuk bu geyiklerin avcılardan kaçtığını söyler. Küçük Ağaç söz hakkı isteyip bu geyiğin çiftleşme döneminde olduğunu söyler. Bunun üzerine şişman bayan onu müdürün odasına götürür. Müdür sırtını açtırır. Kalın bir sopa çıkarıp sopa kırılana kadar tepesine vurur. Gömleği kana bulanır. Bir hafta yemek yememe cezası alır. Noel zamanı yardımsever insanlar Noel hediyesi getirir. Akşam bahçede binaya bakarken Küçük Ağaç büyükbabasını görür. Büyükbaba ile Küçük Ağaç hasret ile kucaklaşırlar. Uzun bir yolculuktan sonra Küçük Ağaç büyükanneye kavuşur. O yıl kış sert geçer. Yaz geldiğinde Küçük Ağaç yedi yaşına basar. Söğüt John, adında yaşlı bir ihtiyar vardır. Bu adam avcılık ile yaşamını sürdürüyordur. Herkesten uzak bir yerde yaşamaktadır. Büyükbabayı ziyaret etmeyi kesen Söğüt John, aileyi telaşlandırır. Söğüt John’u aramaya Büyükbaba, büyükanne, Küçük Ağaç köpeklerini de alıp sabah erkenden yola çıkarlar. Bu yolculuk herkesin tek tek kaybolacağı yolculuk olacaktır. Mavi Çocuk ve Küçük Kızıl’ı adlı köpeklerini de yanlarında getirirler. Söğüt John’u bulurlar. Söğüt John yerde kendinden geçmiş şekilde yatıyordur. Küçük Ağaç, grip salgını olduğu için Söğüt John’nun grip olabileceğini söyler. Battaniye ile üstünü örterler. Söğüt John ölmüştür. Onu vasiyeti üzerine köknar ağacının dibine gömerler. Büyükbabanın ayağı patikada takılıp düşer. Bunun üzerine o da ölür. Ardından Büyükanne de ölür. Yazdığı notu da üzerine iğnelemiştir. Ölen Mavi Çocuk adlı köpeği de küçük ağaç büyükbaba ve büyükanneye yakın yere gömer. Küçük Ağaç, tek başına kalmıştır. Kitabın sonu hüzünlü bir şekilde burada son bulur.
Yazar:
duncanneal
Bir cevabı oylayın:
7