Cevap:İYİ SU İÇMELER KOFDSKVPŞSÖFŞ
Açıklama:
Ayakta veya oturarak su içmek:
Bazı insanlar suyu oturarak içmeyi tercih ederler. Bazısı ise ayakta iken de suyunu içer. Alışkanlık, gelenek veya inanç gereği yapılan bu içme tarzlarının suyu içmede şu şekilde etkileri vardır: midemiz vücudumuzun en asidik organıdır ve yaklaşık 1 – 4 pH seviyesindedir. Su oturarak içildiğinde su midedeki asit ile daha uzun süre temas halinde olacağı için suda bulunabilecek olası hastalık yapıcı mikroorganizmaların ölmesini sağlayarak bir çeşit vücudun arıtma tesisinden geçmiş olacaktır.
Yudum yudum veya bir kerede dikerek içmek:
Uzmanlar günde yaklaşık iki litre su içmek gerektiğini belirtirler. Tabi kişiden kişiye değişir bu miktar, ancak içilmesi gereken miktarı gün içine yaymak mı yoksa bir – iki kerede içip kalkmak mı doğrudur acaba?
Su içtikten sonra vücudumuz ihtiyaç duyduğu kadarını alıp kullanmaya başlar, kalanını da tahliye eder. Malumunuz su depomuz yok. Bu nedenle bir kerede içilen büyük miktarlardaki sular, maalesef idrar, ter vs. yoluyla atılmaktadır. Bu nedenle içmeniz gereken su miktarını gün içerisine yaymak daha doğrudur. Yine bir bardaktaki suyu en azından 3 yudumda içmek, bir kerede içmekten daha doğru bir su içme şekli olacaktır.
Boş veya tok mideye içmek:
Bırakın yemek yemeyi, midemiz daha ne yiyeceğinize karar verirken gelecek yemek için hazırlık yapmaya ve sindirim enzimlerini salgılamaya başlar. Bu nedenle yemekten çok kısa bir süre önce, yemekte veya yemekten hemen sonra içilen sular, midenin sindirim enzimini yıkayacaktır. Hazımsızlığa neden olabilecek bu durumu önlemek adına suyun boş mideye içilmesi daha uygundur. Özellikle bu nedenden dolayı yemekler ile birlikte alkali su da içilmesi önerilmemektedir.
Sıcak veya soğuk su içmek:
Sıcak suyun midede kalma süresi, soğuk suya oranla daha uzun olduğu için tok tutma özelliği vardır. Bu nedenle sabahları aç karnına ılık su içilmesi önerilir. Ayrıca ying-yang dengemiz için, sabah vücut ısısı veya oda sıcaklığı derecesindeki suların tüketilmesi önerilir. Bununla birlikte, soğuk suyun faydaları da gün geçtikçe basında daha fazla yer almaktadır. Bu nedenle, gün içerisinde sevdiğiniz ve rahatsızlık vermeyecek derecedeki ısıdaki suları içmeniz daha uygun olacaktır. Ayrıca, soğuk suyun vücut ısısına ulaşırken harcadığı enerji, ekstra kalori kaybettirdiği de bilinen bir gerçektir.
Suya nefes vermek:
Su içerken farkında olmadan bazen suya nefes verebiliriz. Nefes verirken karbondioksit (CO2) dışarı attığımız için bu toksin suyumuza, oradan da tekrar vücudumuza alınmış olunur. Bu durumu önlemek adına su içerken suya nefes verilmesi önerilmez.
Suya iyi niyette bulunmak:
Japon araştırmacı-yazar Masaro Emoto suyun bir hafızası olduğunu mikroskop yardımıyla kanıtlamıştır. Su, söylenen güzel sözlere, müziklere, duygulara vs. karşılık düzgün, güzel altıgen su kristalleri oluştururken, olumsuz duygulara, seslere vs. karşılık bozuk yapıda su molekülü oluşturmaktadır.
Suyu sade veya içine besin ekleyerek içmek:
Renksiz, tatsız ve kokusuz özelliklere sahip suyu tatlandırmak, renk, aroma katmak veya alkali oranını arttırmak için suya bir şeyler eklemek son zamanlarda epey popüler oldu.
Suyu sade içmek kadar içerisine besin ekleyerek içmek de uygundur. Hatta daha fazla su tüketilmesine yardımcı olacaktır. Yeter ki suya eklenen besinlerin, zira ilaçsız, zararlı mikro organizması ve mumlanmamış olmasına dikkat etmektir. Etken maddelerinin suya karışmasını en etkili şekilde sağlamak için besinlerin yaklaşık 8 saat suda bekletilmeleri gerekmektedir.
'' NİSA USLU ''