Cevap:
bir yerden alınmıştır!!
Açıklama:
Bireyin davranışlarının bireyin genetik yapısı, geçmişi ve çevre
koşulları tarafından belirlendiğini iddia eden aşırı belirlenimciliğin en
önemli kusurlarından birisi ahlaki sorumluluğu imkansız kılmasıdır. Eğer
bir bireyin davranışları bireyin genetik yapısı, geçmişi ve çevre koşulları
tarafından belirleniyorsa, birey ahlaki olmayan davranışlarından sorumlu
tutulamaz. İnsan iradesinin ve davranışlarının yukarda sözü edilen unsurlar
tarafından belirlendiği iddiasının aksine, özgürlükçüler bireyin eylemlerinin
nasıl gerçekleşeceğinin belirsiz ve tesadüfe bağlı olduğunu söylemektedirler.
Ancak, bir eylem gerçekleşene kadar gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin
belirsiz olduğunu söylemek, özgür irade ve ahlaki sorumluluğu aşırı belirlenimcilik kadar açıklanamaz bir hale sokar. İnsan eylemi planlamayı,
dikkatle düşünülerek alınan kararlar doğrultusunda hareket etmeyi gerektirir; önceden varolan niyetler eylemi belirler. Tüm bu zorlukların arasında,
insan eylemini ve ahlaki sorumluluğu açıklamak için en olası görünen
seçenek bağdaşırcılıktır. Bağdaşırcı görüşe göre, bir birey, arzu ve istekleri
geçmişindeki olaylar ve doğa yasaları tarafından belirlenmiş olsa bile,
isteseydi gerçeklikte davrandığından başka türlü davranabilirdi. Bağdaşırcılık, insan eyleminin özgür iradeyi gerektiren yönüyle, biyolojik ve toplumsal etkiler tarafından belirlenen yönünü birleştirerek, ahlaki sorumluluğu
tutarlı bir biçimde açıklayabilmektedir.