Hava açmak (açılmak): Bulutlar dağılmak.
(Biri) Hava (havasını) almak: (argo) Umduğunu bulamamak, hiçbir şey elde edememek.
Hava basmak (atmak): (argo) Gururlanmak, çalım satmak.
Hava bozmak: Havada yağmur ya da fırtına belirtileri görülmek.
Hava bulanmak: Yağmur yağacak duruma gelmek
.
(Her biri, başka bir) Hava çalmak: Bir arada bulunan kimseler birbiriyle çelişen, birbirine uymayan davranış ve düşüncede bulunmak.
Hava çarpmak: İklim ve rüzgar bir kimsenin sağlığını olumsuz yönde etkilemek.
Hava değişimi: Hastaların daha çabuk iyileşmesi, yorgunluklarının giderilmesi gibi nedenlerle yapılan çevre değişikliği.
Hava değiştirmek: İklimi değişik bir yere gidip bir süre orada kalmak.
(Birine göre) Hava hoş: Bir şeyin şöyle ya da böyle olması arasında fark yok.
İYİ DERSLER
EN İYİ SEÇERSEN SEVİNİRİM