Cevap:
ÖNCELİKLE MUTLU YILLAR DİLİYORUM❣✌
AT
Türkler tarafından ehlileştirilen at, Türk’ün kanadıdır diyebiliriz. Birçok destanda da geçen at, kahramanın yanında önemli yer teşkil eder. Yol gösterici olmasının yanında Şamanizm’de şamanın gökyüzüne yaptığı yolculukta yoldaşıdır. Manevi değerinin yanı sıra Türk toplumu için at iktisadi manada hem ticaret yapmanın başlıca unsuru hem de askeri başarıların kazanmasında temel vasıtalarından biri olarak dikkat çekmektedir. Bu kadar önem arzeden atın, Dede Korkut Hikayeleri’nde de epey geniş yer tutması yadsınamaz. Destanların tamamı bazında toplam 291 defa at kullanılmıştır. Bunun yanında atasözü mahiyetindeki sözlerde birçok şekilde kullanılmıştır. Bunlardan bazıları şöyledir:
At ayağı çabuk, ozan dili çevik olur.
At işler el öğünür.
Beri yandan Dede Korkut, destan sonlarındaki duasının bir bölümünde, koşar iken ak boz atın sendelemesin, der.
AV
Hasan Yazıcı, “Dede Korkut Hikâyelerinde Av” başlıklı yazısında avcılığın, hikayelerde “Savaş için manevra yapıp hazırlanmaya, hüner göstermeye, konuk ağırlamaya, eğlenip tatlı vakit geçirmeye yarayan bir çeşit silahlı spor” olarak yer aldığını dile getirmektedir. Fakat av keyif için, gereksiz yere çıkılırsa cezalandırılacağı destanlarda net bir şekilde görülmektedir. Bunun bir örneğini Dede Korkut Hikayelerinden biri olan Begil Oğlu Emre Destanı’nda bulabiliriz. Begil, Salur Kazan‟ın marifeti erde değil atta görmesini dile getirmesinden incinir. İnsanın büyüklenmesi, avdaki başarılarını kendi dışında başka bir varlığa borçlu olmadığı düşüncesi, Begil için kötü bir sonuç doğurur. Çıktığı avda atından düşerek bacağını kırması ve bunun üzerine obasına kâfirin baskın yapması Begil’in doğaya karşı kendini üstün görmesinin sonucunda gerçekleşmiştir. Beri yandan erlerin oğullarını alıp ava çıkarması savaş taktiklerini gösterip öğretmek içindir. Ayrıca gençlerin ilk avı törenselleştirilir.
MECLİS
Toylar, Türk kültür tarihi açısından çok önemlidir. Türklerde törenler ve toy, çeşitli sebeplerle kutlanırlar. Bu toyların örneklerini Dede Korkut Kitabı’nda açık ve net bir biçimde görmek mümkündür. Hikâyelerde toylar; han toyları, akına gidiş ve akından dönüş toyları, ilk avdan dönüş toyları, hacet veya dilek toyları, ad koyma toyları, düğün toyları, yağma toyları şeklinde geçmektedir. Dede Korkut Kitabı’nda Dirse Han Oğlu Boğaç Han Boyu, Kam Püre’nin Oğlu Bamsı Beyrek Boyu, Kazılık Koca Oğlu Yigenek Boyu ve Begil Oğlu Emren’in Boyu adlı hikâyelerin başında hanlar hanı Bayındır Han’ın toy düzenlediği görülmektedir.
Toylarda bulunabilmek için de beylerin bir yiğitlik göstermesi lazım gelirdi, hikayelerde bu geniş yer tutmaktadır.
Umarım cevabımı begenmissindir iyi yıllar dilerim:)♡♤