1) İlk Anlamı: Aklı ve iradesi olan varlık, özne
İkinci Anlamı: Sanattan anlayan, entelektüel, kültürlü kişi
2)Felsefede nesne ya da obje, özne teriminin karşıtı olarak kullanılan kavramdır. Özne gözlemleyen, nesne ise gözlemlenendir.
3)Gündelik bilgi, yaşantılardan elde edilen pratik bilgilerdir.
4)Teknik bilgi, alet yapmak ve kullanmak için gerekli bilgidir.
5)Sanat bilgisinde özneyi nesneye yönelten "güzellik" kaygısıdır.
6)Dinsel bilgi, bilenle bilinen arasındaki bağın, bu iki unsurun dışında aşkın bir varlığa olan itikatla, inançla kurulan bilgi türüdür.
7)Felsefi bilgi diğer bilgi türlerinin aksine, evreni, varlığı, insanı, toplumu bölümlere ya da konulara ayırmadan bunları bir bütün olarak ele almakta ve anlamaya çalışmaktadır.
8)Bilgicilik veya sofizm, Antik çağ Yunan felsefesinde önemli bir felsefi düşünce akımı.
9)Kuşkuculuk, septisizm, skeptisizm veya şüphecilik, her tür bilgi savını kuşkuyla karşılayan, bunların temellerini, etkilerini ve kesinliklerini irdeleyen, ayrıca aklın kesin bir bilgi elde edemeyeceğini, hakikate erişilse dahi sürekli ve tam bir şüphe içinde kalınacağını, "mutlak"a ulaşmanın mümkün olmadığını savunan felsefi görüştür.
10)Dogmatizm, A priori ilkeler, çeşitli öğretiler ve asla değişmeyeceği kabul edilen mutlak değerleri kabul eden, bu bilgilerin mutlak hakikat olduğunu, inceleme, tartışma yahut araştırmaya ihtiyacın olmadığını savunan anlayışa verilen isimdir
11)Akılcılık; usçuluk veya rasyonalizm olarak da adlandırılan, bilginin doğruluğunun duyum ve deneyimde değil, düşüncede ve zihinde temellendirilebileceğini öne süren felsefi görüş.
12)Deneycilik, empirizm veya ampirizm, bilginin duyumlar sayesinde ve deneyimle kazanılabileceğini öne süren görüştür. Deneyci görüşe göre insan zihninde doğuştan bir bilgi yoktur. İnsan zihni, bu nedenle boş bir levha gibidir. Deneycilik akılcılığın karşıtıdır.
13)Sansüalizm ya da Duyumculuk bilginin duyumdan geldiğini ileri süren öğretilerin genel adıdır. Bu öğreti, zihnin bir tabula rasa (boş bir kağıt) olarak görülmesinin sonucunda ortaya çıkar.
14)Kritisizm, şüphecilik ile dogmatizmi birleştiren felsefi bir disiplindir. Bu disiplin ampirizm (deneycilik) ile rasyonalizm (akılcılık) akımlarının da bir sentezi kabul edilir. Ampirizm akımına bağlı filozoflar her bilginin deney ve gözlem yoluyla elde edebileceğini savunur.
15)Pozitivizm, olguculuk, iki felsefi düşünceye verilen addır. Her iki düşüncenin de teoloji ve metafizik içermeyen, sadece fiziksel veya maddi dünyanın gerçeklerine dayanan bilim anlayışı vardır. Daha eski olan pozitivizm, Auguste Comte'un 19. yüzyılda ortaya attığı düşüncedir.
16)Pragmatizm, felsefede; uygulayıcılık, uygulamacılık, pragmacılık, fiîliyye, faydacılık, yararcılık gerçeğe ve eyleme yönelik olan, pratik sonuçlara yönelik düşünme temelleri üzerine kurulmuş olan felsefi akımdır.
17)Sezgicilik ya da entüisyonizm, felsefi bir kavram olarak sezgiye akıl, zihin ve soyut düşünme karşısında hem öncelik hem de üstünlük tanıyan felsefe akımıdır.
18)Görecilik ya da rölativizm, felsefe tarihinde sürekli gündemde yer almış olan bir yönelim biçimidir.
19)Fenomenoloji, görüngü bilim ya da Osmanlıca zahiriye, kurucusu Edmund Husserl olan bir felsefe akımı.
20)Ülkücülük ya da İdealizm, felsefede, en kapsayıcı anlamıyla, tinsel güçlerin evrendeki tüm süreçleri ya da olup bitenleri belirlediğini savunan tüm felsefe öğretilerini içerecek biçimde kullanılan terimdir.
21)Maddecilik, özdekçilik veya materyalizm, her şeyin maddeden oluştuğunu ve bilinç de dahil olmak üzere bütün görüngülerin maddi etkileşimler sonucu oluştuğunu öne süren, a priori olan hiçbir metafiziksel kavramı kabul etmeyen felsefe kuramıdır. Bir diğer deyişle madde, var olan tek tözdür.
22)Zihin felsefesinde, Zihin-beden düalizmi, zihinsel işlevlerin fiziksel olmadığı ya da zihin ve bedenin ayrılabilir olduğu görüşüdür. Buradan hareketle, zihin-madde ilişkisi ve özne-nesne ilişkisi hakkında bazı görüşler öne sürer. Zihin-beden problemi konusunda fizikalizm ve enaktivizm ile karşıtlık gösterir.
23)Metafizik, felsefenin bir dalıdır. İlk felsefeciler tarafından, “fizik bilimlerinin ötesinde kalan” anlamına gelen “metafizik” sözcüğü ile felsefeye kazandırılmıştır. İncelemeleri varlık, varoluş, evrensel, özellik, ilişki, sebep, uzay, zaman, tanrı, olay gibi kavramlar üzerinedir.
24)Arkhe (ἀρχή) (Yunanca'da "başlangıç," "ilk"), Batı felsefesinin ve Sokrates öncesi Eski Yunan Felsefesinin en önemli kavramlarından biri. Felsefenin ana disiplini sayılan metafiziğin ve genellikle Bilimin, özellikle de fizik biliminin gelişmesinde önemli rolü olmuştur.
25)Felsefede idea, duyu organlarıyla algılanması mümkün olmayan, gözlem ve deney yoluyla değil, sezgi ve keşif yoluyla idrak edilebilen şeylerin toplamıdır. Platon'a göre, dünyadaki her şey idealar aleminin bir yansımasından ibarettir. Gerçek ve mükemmel olan, duyularla algılanabilen nesneler değil, ''bilkuvve'' olarak nitelendirilen idealardır.
26)Determinizm, belirlenircilik, gerekircilik veya belirlenimlilik evreninin işleyişinin, evrende gerçekleşen olayların çeşitli bilimsel yasalarla, örneğin fizik yasaları ile, belirlenmiş olduğunu ve bu belirlenmiş olayların gerçekleşmelerinin zorunlu olduğunu öne süren öğretidir.
27)Belirlenimsizlik, herhangi bir kurala göre değil de rastgele veya özgür olarak ilerleme durumudur. Belirlenimsiz bir sistemde bir sonraki durumun ne olacağı önceden tam olarak kestirilemez. Öte yandan, hangi durumlardan birinin olacağı bilinebilir.
28)Otodeterminizm, determinizm ile indeterminizm arasında uzlaşma sağlamaya çalışan görüş olarak tanımlanabilir. Otodeterminizm öğretisine göre insan davranışını belirleyen ve etkileyen bir takım etkenler var olsa bile özgürlük kişisel olarak elde edilebilir.
29)Liberteryenizm veya özgürlükçülük, yol gösterici norm olarak negatif özgürlük fikrini savunan siyasi akım. Liberteryenler otonomi ve seçme özgürlüğünü maksimize etmeye çalışır; seçim özgürlüğü, gönüllü iş birliği ve bireysel karar önceliğini vurgular, bu doğrultuda da devletin minimize edilmesini savunur.
30)Fatalizm, yazgıcılık, kadercilik, tüm eylemlerin ya da olayların evrendeki yasaların boyunduruğunda olduğunu vurgulayan bir felsefi öğretidir.
31)Felsefede, hazcılık veya hedonizm, hazzın mutlak anlamda iyi olduğunu, insan eylemlerinin nihai anlamda haz sağlayacak bir biçimde planlanması gerektiğini, sürekli haz verene yönelmenin en uygun davranış biçimi olduğunu savunan felsefi görüş.
32)Egoizm ya da bencillik genel anlamıyla bireyin kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesi ile ilgilidir.
33)Anarşizm, (Antik Yunanca'da an "-sız, olumsuzluk eki" ve archos "yönetici" sözcüklerinden türetilmiştir, yöneticisiz anlamına gelir) toplumsal otoritenin, tahakkümün, erkin ve hiyerarşinin tüm biçimlerini bertaraf etmeyi savunan çeşitli politik felsefeleri ve toplumsal hareketleri tanımlayan sosyal bir terimdir.
34)Varoluşçuluk ya da Egzistansiyalizm, yirminci yüzyılın ilk yarısının sonlarına doğru Fransa’da ortaya çıkan ve insanın kendi değerlerini kendisinin oluşturabileceğini; varoluşunu kendi kendine yaratabileceğini ve geleceğini de yine kendisinin kurabileceğini savunan bir felsefe akımıdır.
35)Teizm ya da tanrıcılık, tanrı veya tanrıların var olduğu inancıdır. Teizm inanışına göre tanrılar din gönderebilir veya insanların yaşadığı Dünya'ya etki eden olaylara sebep olabilir.
36)Tektanrıcılık veya monoteizm, tek bir tanrının varlığına ya da Tanrı'nın birliğine duyulan inanç olarak tanımlanır. Monoteizm sözcüğü, etimolojik açıdan, Yunanca mono (tek) ve theoi (tanrı) sözcüklerinden türemiştir.
37)Çoktanrıcılık ya da Politeizm, politeizm sözlük anlamıyla birden çok tanrıya inanmak, tapınmak manalarına gelmektedir. Sözcük, etimolojik açıdan, Yunanca πολύς poly (çok) ve θεοί theoiz (tanrı) sözcüklerinden türemiştir. Birçok antik din, geleneksel tanrıların toplandığı panteonlarla, politeistik bir yapıya sahipti.
38)Deizm veya yaradancılık, din, peygamber veya vahiy aracı olmaksızın bireyin akıl ve gözlem yoluyla Tanrı'ya olan inancını esas alan bir felsefi görüştür.
39)Panteizm ya da tüm tanrıcılık, her şeyi kapsayan içkin bir Tanrı'nın, Evren'in ya da doğanın Tanrı ile aynı olduğu görüşüdür. ... Tanrı doğada, nesnelerde, insan dünyasında vardır. Panteizm, 17. yüzyıl filozofu olan Baruch Spinoza'nın çalışmalarına dayalı bir teoloji ve felsefe olarak modern çağda popüler oldu.
40)Agnostisizm (Türkçe: Bilinemezcilik), ilahi veya doğaüstü varlıkların bilinmediğini, bilimsel olarak ispatlanamadığı ve gözlemlenemediğini, bu yüzden bilinemez olduğunu savunan felsefi fikir akımıdır. Bu fikir akımının destekçilerine agnostik (bilinemezci) denir.
41)Ateizm, tüm tanrılara ve ruhsal varlıklara olan metafizik inançları reddeden ve var olan gerçekliği inanç yoluyla açıklamayı kabul etmeyen bir felsefi düşünce akımı.
42)Ütopya; aslında olmayan, tasarlanmış ideal toplum. Ütopyalar, bugün gerçekleşmesi imkânsız toplum tasarımlarıdır. Köken olarak Yunanca "yok/olmayan" anlamındaki ou, "mükemmel olan" anlamındaki eu ve "yer/toprak/ülke" anlamındaki topos sözcüklerinden türemiştir.
43)Nihilizm; bilgi felsefesi, ahlak ve siyaset alanında kabul görmüştür.
44)Bürokrasi, bir toplumda tabandan yukarıya çıktıkça daralan bir yapı içinde örgütlenmiş olan; kişisel olmayan genel kurallar ve işleyiş ilkelerine göre çalışan sistem ve kurallar grubudur.
45)Hipotez (önsav), bilimsel yöntemde olaylar arasında ilişkiler kurmak ve olayları bir nedene bağlamak üzere tasarlanan ve geçerli sayılan bir önermedir.
46)Monarşi, bir hükümdarın devlet başkanı olduğu bir yönetim biçimidir.
47)Oligarşi, küçük ve ayrıcalıklı bir grubun iktidarda olduğu yönetim şeklidir. Genellikle bu grubun bencilce ve görevlerini kötüye kullanarak gerçekleştirdiği, despotça bir yönetim şeklidir.
48)Bilim ve felsefe alanında kullanılan paradigma, bakış açısı, olaylara ve olgulara yönelik kavramsal çerçevedir. Paradigma, Thomas Kuhn tarafından kavramlaştırılmıştır. Değerlerin, inançların, düşüncelerin bir bütünü olarak bilim ve günlük hayattaki olaylara bakılan penceredir.
49)Vicdan, kişinin kendi niyeti veya davranışları hakkında kendi ahlaki değerlerini temel alarak yaptıklarını veya yapacaklarını ölçüp biçtiği bir kişilik özelliğidir.
50)Argüman iddianın(sonuç önermesinin) doğruluk değerini belirlemek için kurulan önermeler dizisidir. Yapısal olarak öncül ve sonuç adı verilen önermelere ayrılabilir.
YORDU BENİ BİRAZ AMA DEĞDİ İYİ ÇALIŞMALAR :)