7. sınıf sorusudur. ACİLKonu dışında,anlamsız,eksik,argo,puan için,soruyu anlatmadan,gereksiz ve yanlış cevap verecek olanlar bildirilecektir KURBANLAR“Bu sene, yirmi beş yıl önce, babamla beraber ölen evimizin adetlerinden birini diriltmek istedim:Kurban kesmek! İlk zorluk kurban almakla başladı. İstanbul’un birkaç meydanında, yarı şaşkın, yarı ukâla, saatlerce dolaştıktan sonra, şunu anladım: Sürüden bir koyun seçebilmek için, babamın alışkın elleri lâzımmış… Çaresiz işi ihtiyar bir ailedostuna bıraktım. Akşam üstü, yüzüme şair gözlerle bakan bir koyun çıkageldi. Fakat, yirmi beş yıl önceki gibi bir hamal sırtında nazlı nazlı kırıtarak değil, bir otomobil içinde şaşkın şaşkın sarsılarak… Ve Beylerbeyi’ndeki dede yadigârı evimize de değil, Nişantaşı’ndaki apartmana! Ermeni kapıcı, onu altımızdaki garaja çekti. Eskiden bahçemizin bir köşesine çattığımız sundurmaya bağlardık. İçeriye seslendim: - Hayvana biraz su getiriniz!!.. Rum hizmetçi, yüksek ökçeler üstünde kırıtarak önüne bir küvet koydu. Vaktiyle bu suyu, başı namaz bezli, parmakları kınalı nineler, içi sırlı yeşil bir çanakla getirirlerdi. Hala gözümün önünde: Otunu karşısına asar, arpasını tahta bir ölçekle önüne koyardık. Şimdi Maçka bakkallarında bunların adını bilene bile rastlamak mümkün değil! Sabahleyin kapımızı bir oğlan çaldı: - Kurban kesilecekmiş… Bir anda yine o yirmi beş yıl öncesini düşündüm: Bayram namazından çıkan babam, Eğinli kasap Ali ağa ile beraber gelirdi. Ali ağa hâlâ gözümün önündedir. Şimdi eşine rastlayamadığımız, balta sakallı bir çınar adam… Bir yandan beş vakit abdestle aydınlanmış kollarını sıvar, bir yandan bıçaklarını dizerdi. Kesmek için, yüzmek için, ayrı ayrı, boy boy, biçim biçim bıçaklar… Ötede, Türk sanatkarlarının göz nurundan çiçekler açmış gümüş buhurdanlarla öd ağaçlarının dumandan servileri tüterdi… Ve kurban, gözleri tertemiz tülbentle bağlı, bir çukura baş eğerken, Itri’nin tekbiriyle ürperirdik… Geçen hafta, Nişantaşı’ndaki apartmanın moloz yığılı aralığında kesilen kurbansa, bir sustalı çakıya boyun verirken, üst kattaki komşunun radyosu bir Arjantin tangosu çalıyordu. Meğer bu çeyrek asır içinde ne kurbanlar vermişiz!” -Bu parçaya göre metnin türü nedir?-”Sürüden bir koyun seçebilmek için babamın alışkın elleri lazımmış”sözüyle yazar ne demek istiyor?-Metnin ana fikir cümlesi nedir?-Yazar, Eğinli Kasap Ali Ağa’yı nasıl betimliyor?-Aşağıda verilmiş olan kavramları uygun tablolara yerleştiriniz.(Burada ne demek istediğini anlamadım)