Soru: Martıya uçmayı öğreten kedi özettt acill

Cevaplar 2

Cevap:

Cevap:

Açıklama:

Martıya Uçmayı Öğreten Kedi Özet

Martıya Uçmayı Öğreten Kedi iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde Zorba’nın yaşam öyküsü, Kengah’ın Zorba’yla karşılaşana kadar yaşadıkları ve Kengah ile Zorba’nın konuşmaları yer alıyor. İkinci bölümde ise olaylar kısa bir süreliğine yumurtanın, daha sonra ise yavru martının etrafında şekilleniyor.

İlk bölümün sonunda başlayan kediler arasındaki dayanışma, kitap boyunca artarak devam ediyor. Aralarından birinin sözünü kendi sözleri gibi görmeleri ve ona sonuna kadar destek olmaları ise olumlu bir örnek oluyor. Ayrıca kedilerin birbirlerinin yanı sıra kendilerinden başka bir canlı için türlü fedakarlıklar yapmaları da dikkat çekiyor. Kitap bu gibi örneklerle, insanların hayatlarından çıkarmaya başladıkları erdemleri hatırlamalarını sağlıyor. Bu yönüyle çocukların yanı sıra yetişkinlere de hitap ediyor.

Albay’ın Sekreter’e sürekli “miyavlarını” ağzından aldığını söylemesi ve Profesör’ün en basit olaylara bile “korkunç” diyerek tepki vermesi ise kitaba hem güldürücü hem de düşündürücü bir yön katıyor. Harry’nin Liman Çarşısı’ndaki Matias ise adeta tüm kötü özellikleri üzerinde toplamış, hilekar ve alkolik bir şempanze olduğu için sevilmeyen bir karakter oluyor. Kitapta, kedilerin aksine kendi çıkarlarını ön planda tutan Matias’ın varlığı ise kedilerin bu erdemini daha da belirginleştiriyor.

Büyük bir martı sürüsü gökyüzünde ilerliyor. Bir süre sonra mola vererek, güç toplamak için balık avlayıp yemeye başlıyorlar. Onlardan biri olan dişi martı Kengah da diğer balıklar gibi denize dalıp balık avlıyor. Bir süre her şey yolunda gidiyor. Fakat Kengah son kez denize dalıp çıktığında etrafta kendisinden başka martı kalmadığını görüyor. Ayrıca denizde petrole bulandığı için daha iyice çaresizleşiyor. Ama hiçbir şey yapmadan pes etmek yerine, denizin temiz kısmına gidip bedenini petrolden temizlemeye çalışıyor. Neyse ki kanatları bedenine yapışmadığı için kuyruğunu biraz temizleyip uçmaya başlıyor. Bir süre uçtuktan sonra gücü tükeniyor ve bir balkona düşüyor.

Kengah’ın düştüğü balkonda Zorba adlı siyah bir kedi bulunuyor. Kengah balkona düştüğü sırada Zorba, sahiplerinin tatile çıkmasını fırsat bilerek keyif çatıyor. Ama gökyüzünden pat diye düşen kirli ve kötü kokulu martıdan sonra Zorba’nın güneşlenme keyfi sona eriyor. Kengah, Zorba’nın iyi bir kedi olduğunu anlayarak ondan yardım istiyor. Böylece gücü tükenmeden yumurtlamaya çalışarak, Zorba’dan üç şey için söz istiyor. Zorba da Kengah’a yumurtasını yemeyeceğine, civciv çıkana kadar yumurtayı koruyacağına ve yumurtadan çıkan civcive uçmayı öğreteceğine dair söz veriyor. Ardından da Kengah’a yardım etmek için Albay’dan yardım istemeye gidiyor.

Lokanta kapısında Zorba’yı Sekreter karşılıyor ve Zorba’nın Albay’la görüşmesini sağlıyor. Zorba tüm olanları Albay’a anlatınca yardım istemek için hep beraber Profesör’e gidiyorlar. Profesör ansiklopedilerinden bilgi edinmeye çalışıyor. Sonunda petrolün benzin ile temizlenebileceğini öğreniyorlar. Böylece Sekreter kuyruğunu benzine batırıyor ve hep beraber Kengah’ın yanına gidiyorlar. Kengah’ın yanına ulaşınca artık yaşamadığını görüp çok üzülüyorlar. Bu sırada yumurtayı da fark ediyorlar. Profesör, Zorba’ya yumurtayı sıcak tutması gerektiğini söylüyor. Böylece Zorba yumurtayı dikkatlice karnının altına alıyor. Akşam olunca da Kengah’ı el birliğiyle bahçeye gömüyorlar.

Zorba artık günlerini, yumurtayı sıcak tutup koruyarak geçiriyor. Diğer kediler de sıkça onları ziyaret edip civcivin çıkacağını günü bekliyorlar. Nihayet günler sonra civciv yumurtadan çıkıyor. Kedilerin asıl işi de o günden sonra başlıyor. Çünkü hem başka kediler hem de Zorba’ya bakmaya gelen aile dostu yavru martı için tehlike oluşturuyor. Böylece yavru martının, Profesör’ün yaşadığı Harry’nin Liman Çarşısı’nda yaşamasına karar veriyorlar.

Kediler, yavru martının güvenliğini sağladıktan sonra ona bir isim vermek istiyorlar. Böylece yavrunun cinsiyetini öğrenmek için Pupa-yelken’den yardım istiyorlar. Yavrunun dişi olduğunu öğrenince de ona Şanslı ismini veriyorlar.

Dostlarının yardımı sayesinde Zorba, Kengah’a verdiği iki sözü yerine getiriyor. Geriye ise Şanslı’ya uçmayı öğretmek kalıyor. Bunun için Profesör uçmak hakkında uzun süre araştırma yapıyor. Sonunda denemeler başlıyor ama Şanslı her seferinde biraz havalanıp yere çakılıyor. Şanslı tüm çabalara rağmen uçmayı başaramayınca Zorba, bir insandan yardım istemeyi teklif ediyor. Teklif kabul edilince her biri kendi sahibinin ne kadar iyi bir insan olduğundan bahsediyor. Ama, bu insanlardan hiçbirinin Şanslı’nın uçmasına yardım edemeyeceğini düşünüyorlar. En sonunda ise Zorba, Minnoş’un sahibi olan şairin kendilerine yardım edebileceğini söylüyor. Böylece Zorba, şair ile görüşüyor ve Şanslı, şairin yardımı ile uçmayı başarıyor.

Yazan: Firdevs AÇAR

 

Martıya Uçmayı Öğreten Kedi Konusu

Dostluk nerede ve ne zaman başlar? Belki de bir liman kedisi olarak verdiğiniz 3 adet söz, sizi bir martının annesi konumuna getirmeye zorladığında. Martıya Uçmayı Öğreten Kedi kitabının yazarı olan Luis Sepulveda Şilili bir yazardır. Gençliğinde sürgüne gönderilmiş ve o dönemde yazmaya başlamıştır.

Martıya Uçmayı Öğreten Kedi, çocuk kitabı olması neticesinde içinde küçük küçük tasvirler barındırıyor. Açıkçası bu da okumayı daha eğlenceli kılıyor. Harika gümüşi tüylere sahip olan martı Kengah’ın sürüsüyle birlikte uçar iken, yemek molası vermesiyle olaylar zinciri başlıyor. Denize girip çıkarak afiyetle yakaladıkları balıkları yiyen martıların üzerine birdenbire insanlar petrol atıklarını döker. Diğer martılar bunun farkına varıp kaçmayı başarmışken, Kengah olduğu gibi petrole bulanır. Bu onun için ölüm demektir. Ancak Kengah yumurtlamadan ölmek istemez. Zorla kedi Zorba’nın yaşadığı eve kadar uçmayı becerir. Sahibi üç aylığına tatile gitmiş olan Zorba’nın ise keyfi yerindedir. Balkona düşmüş olan zavallı martıyı gördüğünde ise ona yardım etmek ister ancak bunu nasıl yapacağını bilmiyordur.

Bu yüzden martıyı teskin edip, yardım almak için albay kediye gitmeye çalışır. Onu durduran martı, kediden yumurtasını koruyacağına, yemeyeceğine ve çıktıktan sonra da uçmayı öğreteceğine dair üç söz ister. Zorba hızlıca söz verip, albayın yanına gider. Albay da ne yapmaları gerektiğinden emin olamayınca hep beraber profesör kediye giderler. Profesör kedi ise bir hediyelik eşya dükkânında yaşıyordur. Birkaç ansiklopedi karıştırdıktan sonra Petrolu martının vücudundan çıkarmanın bir yolunu bulurlar. Ancak martı Kengah’ın yanına gittiklerinde çok geç kaldıklarını ve martı Kengah’ın yumurtladıktan sonra çoktan öldüğünü görürler.

O andan itibaren Zorba küçük yumurtayla baş başa kalır. Günlerce yumurtanın üzerine yatar. Profesör ve albayda sürekli ziyaretine gelirler. En sonunda sevimli yavru yumurtadan çıkar ve Zorba bir sözünü tutmuş olur. Yavruyu hep korur ancak yavru biraz daha büyüdüğünde işin en zor kısmı başlamıştır. Yavruya uçmayı öğretmek! Başlarda Zorba’ya anne diyen ve kendini kedi zanneden martı zamanla ucan martılar gibi uçmak ister. Ancak kendisinin martı olduğunu kabul etmez. Bir gün profesörün yaşadığı yerdeki maymun, martıya sert bir dille bu kedilerin onu yemek için beslediklerini söyler.

Kedilerin Şanslı ismini taktıkları bu yavru, üzüntülü bir şekilde yemeğini yemediğinde Zorba yanına gider. Şanslı annesi bildiği kediye maymunla olan konuşmasını anlatır. Uzunca konuşan ikili birçok şeyi açıklığa kavuşturur. Ve sonunda küçük Şanslı uçmak istediğine karar verir. Albay, Profesör, Zorba ve sekreter birlik olurlar ve Şanslı’ya uçmayı öğretmek için ellerinden geleni yaparlar. Ancak her denemede Şanslı yerden biraz yükselip, yere düşüyordur.

En sonunda kediler en kadim kuralı çiğneyip, bir insandan yardım istemeye karar verirler ve Zorba mahallelerinde yaşayan şairden yardım ister. Şair onlara gece buluşmayı teklif eder. Yağmurun yağdığı o gece buluşurlar ve bir çatıya çıkarlar. Gökyüzünü ilk defa öyle gören Şanslı kendini rüzgâra bırakarak uçar.

Çocuk olmadığınız için çocuk kitabı okumaz mısınız? Bu biraz tok olduğunuz için küçük bir dilim leziz tatlıyı reddetmek gibi oluyor. Yarım saatte okunabilecek şu sayfalar hem çocuklar için hem de herkes için.

Zaten belki de çocuklarımızdan önce kendimize dostluğu, yalan söylememeyi öğretmeliyiz. Belki de elimizde ki çöpü yere atarken, bu bilinçsizliğin Kengah gibi nice canlının hayatının sonlanmasına sebebiyet verdiğini bilmeliyiz. Kitap bize ve çocuklarımıza çok şey öğretiyor aslında.

En önemlisi bazı şeyleri ne kadar planlanırsa planlansın, plana uymayabileceğini ve akışa bırakılması gerektiğini anlatıyor, gösteriyor. Kısacası bir çocuk kitabı biz büyüklere yol gösteriyor.

araya bazı reklamlar girmiş olabilir kb artık

Cevap: Martıya Uçmayı Öğreten Kedi iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde Zorba’nın yaşam öyküsü, Kengah’ın Zorba’yla karşılaşana kadar yaşadıkları ve Kengah ile Zorba’nın konuşmaları yer alıyor. İkinci bölümde ise olaylar kısa bir süreliğine yumurtanın, daha sonra ise yavru martının etrafında şekilleniyor.İlk bölümün sonunda başlayan kediler arasındaki dayanışma, kitap boyunca artarak devam ediyor. Aralarından birinin sözünü kendi sözleri gibi görmeleri ve ona sonuna kadar destek olmaları ise olumlu bir örnek oluyor. Ayrıca kedilerin birbirlerinin yanı sıra kendilerinden başka bir canlı için türlü fedakarlıklar yapmaları da dikkat çekiyor. Kitap bu gibi örneklerle, insanların hayatlarından çıkarmaya başladıkları erdemleri hatırlamalarını sağlıyor. Bu yönüyle çocukların yanı sıra yetişkinlere de hitap ediyor.Albay’ın Sekreter’e sürekli “miyavlarını” ağzından aldığını söylemesi ve Profesör’ün en basit olaylara bile “korkunç” diyerek tepki vermesi ise kitaba hem güldürücü hem de düşündürücü bir yön katıyor. Harry’nin Liman Çarşısı’ndaki Matias ise adeta tüm kötü özellikleri üzerinde toplamış, hilekar ve alkolik bir şempanze olduğu için sevilmeyen bir karakter oluyor. Kitapta, kedilerin aksine kendi çıkarlarını ön planda tutan Matias’ın varlığı ise kedilerin bu erdemini daha da belirginleştiriyor.Büyük bir martı sürüsü gökyüzünde ilerliyor. Bir süre sonra mola vererek, güçtoplamak için balık avlayıp yemeye başlıyorlar. Onlardan biri olan dişi martı Kengah da diğer balıklar gibi denize dalıp balık avlıyor. Bir süre her şey yolunda gidiyor. Fakat Kengah son kez denize dalıp çıktığında etrafta kendisinden başka martı kalmadığını görüyor. Ayrıca denizde petrole bulandığı için daha iyice çaresizleşiyor. Ama hiçbir şey yapmadan pes etmek yerine, denizin temiz kısmına gidip bedenini petrolden temizlemeye çalışıyor. Neyse ki kanatları bedenine yapışmadığı için kuyruğunu biraz temizleyip uçmaya başlıyor. Bir süre uçtuktan sonra gücü tükeniyor ve bir balkona düşüyor.Kengah’ın düştüğü balkonda Zorba adlı siyah bir kedi bulunuyor. Kengah balkona düştüğü sırada Zorba, sahiplerinin tatile çıkmasını fırsat bilerek keyif çatıyor. Ama gökyüzünden pat diye düşen kirli ve kötü kokulu martıdan sonra Zorba’nın güneşlenme keyfi sona eriyor. Kengah, Zorba’nın iyi bir kedi olduğunu anlayarak ondan yardım istiyor. Böylece gücü tükenmeden yumurtlamaya çalışarak, Zorba’dan üç şey için söz istiyor. Zorba da Kengah’a yumurtasını yemeyeceğine, civciv çıkana kadar yumurtayı koruyacağına ve yumurtadan çıkan civcive uçmayı öğreteceğine dair söz veriyor. Ardından da Kengah’a yardım etmek için Albay’dan yardım istemeye gidiyor. Lokanta kapısında Zorba’yı Sekreter karşılıyor ve Zorba’nın Albay’la görüşmesini sağlıyor. Zorba tüm olanları Albay’a anlatınca yardım istemek için hep beraber Profesör’e gidiyorlar. Profesör ansiklopedilerinden bilgi edinmeye çalışıyor. Sonunda petrolün benzin ile temizlenebileceğini öğreniyorlar. Böylece Sekreter kuyruğunu benzine batırıyor ve hep beraber Kengah’ın yanına gidiyorlar. Kengah’ın yanına ulaşınca artık yaşamadığını görüp çok üzülüyorlar. Bu sırada yumurtayı da fark ediyorlar. Profesör, Zorba’ya yumurtayı sıcak tutması gerektiğini söylüyor. Böylece Zorba yumurtayı dikkatlice karnının altına alıyor. Akşam olunca da Kengah’ı el birliğiyle bahçeye gömüyorlar. Zorba artık günlerini, yumurtayı sıcak tutup koruyarak geçiriyor. Diğer kediler de sıkça onları ziyaret edip civcivin çıkacağını günü bekliyorlar. Nihayet günler sonra civciv yumurtadan çıkıyor. Kedilerin asıl işi de o günden sonra başlıyor. Çünkü hem başka kediler hem de Zorba’ya bakmaya gelen aile dostu yavru martı için tehlike oluşturuyor. Böylece yavru martının, Profesör’ün yaşadığı Harry’nin Liman Çarşısı’nda yaşamasına karar veriyorlar.Kediler, yavru martının güvenliğini sağladıktan sonra ona bir isim vermek istiyorlar. Böylece yavrunun cinsiyetini öğrenmek için Pupa-yelken’den yardım istiyorlar. Yavrunun dişi olduğunu öğrenince de ona Şanslı ismini veriyorlar.Dostlarının yardımı sayesinde Zorba, Kengah’a verdiği iki sözü yerine getiriyor. Geriye ise Şanslı’ya uçmayı öğretmek kalıyor. Bunun için Profesör uçmak hakkında uzun süre araştırma yapıyor. Sonunda denemeler başlıyor ama Şanslı her seferinde biraz havalanıp yere çakılıyor. Şanslı tüm çabalara rağmen uçmayı başaramayınca Zorba, bir insandan yardım istemeyi teklif ediyor. Teklif kabul edilince her biri kendi sahibinin ne kadar iyi bir insan olduğundan bahsediyor. Ama, bu insanlardan hiçbirinin Şanslı’nın uçmasına yardım edemeyeceğini düşünüyorlar. En sonunda ise Zorba, Minnoş’un sahibi olan şairin kendilerine yardım edebileceğini söylüyor. Böylece Zorba, şair ile görüşüyor ve Şanslı, şairin yardımı ile uçmayı başarıyor.

Cevabı biliyor musunuz? Buraya ekleyin!

Cevabı bulamıyor musunuz?

Google ile giriş yap

veya

Şifrenizi mi unuttunuz?

Hesabım yok ve şunu yapmak istiyorum: Kayıt ol

Bir dil veya bölge seçin
How much to ban the user?
1 hour 1 day 100 years