Açıklama:
HERKES ÇALIŞIYOR, YALNIZCA ÇALIŞIYOR!
Zackarina’nın annesi işe yetişmek için acele eder. Babası da odasına çalışmaya gider. Zackarina, yalnız kalır ve aklına sahildeki Kumkurdu gelir. Kumkurdu’nun yanına gittiğinde ona anne ve babasının işe gittiğini söyler. Kumkurdu, kendisinin de işinin olduğunu söyleyince Zackarina, şaşırır ve ne iş yaptığını sorar. Kumkurdu’nun işi hiçbir şey yapmama işidir. Zackarina bu işin kolay olduğunu savunur. Kumkurdu, Zackarina’dan yardım ister. Hiçbir şey yapmama işi bilindiği gibi kolay değildir. Sıkıcı bir iştir. Zackarina ve Kumkurdu işleri erkenden yardımlaşarak bitirirler. Zackarina, akşama doğru işten gelen annesine ve babasına işinden bahseder. Birlikle sahilde oturarak bu işi yaparlar.
BİSİKLETLİ TATİL FOTOĞRAFLARI
Zackarina, yeni bir resim çizer. Bu resmi asacak bir yer bulamazlar. Resmi asmak için babası ve annesinin kendisi doğmadan önce çekildikleri kamp resminin duvardan alınmasını ister. Babası bu resmi çok beğendiğini ve kaldırmak istemediğini söyler. Zackarina, kendisi daha dünyaya gelmediği için bu resmin kaldırılmasını ister. Daha sonra Kumkurdu ile konuştuğunda dünyaya gelmese bile anne ve babasının bir parçası olduğunu kabullenir. Eve geldiğinde babası resmi astığını söyler. Zackarina, duvarda yaptığı resmi bulamaz. Babası tavana astığını söyleyerek çocuğu şaşırtır.
KAHRAMANLIK MADALYASI
Zackarina, bisikletiyle yaptığı turlar sonucu küçük kazalar geçirir ve buna kendi çapında kahramanlık madalyası olarak görür. Kumkurdu, Zackarina’yı babası yemeğe çağırmak üzere seslenince Zackarina’nın bisikletini alır. Küçük kazalar yapsa da Zackarina gibi kahramanlık madalyası olmaz.
KUMKURDU’NUN EVİNDE
Zackarina’ya cumartesi bir mektup gelir. Bu mektup arkadaşı Kumkurdu’ndandır. Anne ve babasına kendisine mektup geldiğini söyler. Mektupta arkadaşı Kumkurdu, onu çaya davet etmektedir. Saat üçte hazırlanıp Kumkurdu’nun olduğu bölgeye -sahile- gider. Kumkurdu, onun için rüya ve kum kurabiyelerinden hazırlamıştır. Arkadaşıyla güzel vakit geçirirler. Kumkurdu’na evini sorduğunda sahilin her yerinde kaldığını söyler. Bundan çok etkilenen Zackarina, eve geldiğinde anne ve babasına Kumkurdu’nu anlatır.
ZACKARİNACA
Zackarinaca, sadece Zackarina’nın konuşabildiği bir dildir. Sabah kahvaltısının üstüne her zaman elma püresi isteyen Zackarina, sabah babasına çok farklı bir dilde konuşur. Babası ne istediğini anlayamaz. Zackarina, bu duruma üzülür ve arkadaşı Kumkurdu’nun yanına gider. Farklı bir dil konuşabildiğini bu kurda anlatır. Kurt da farklı diller bildiğini söyler. Zackarina’ya çok şanslı olduğunu sadece kendisinin bildiği bir dili konuşmanın ayrıcalıklığını anlatır. Zackarina, Kumkurdu’na katılmaz. Çünkü; sadece kendisinin konuşabildiği bir dil ona anlamsız gelir.
ÖLÜ BİR BALIK GİBİ HAREKETSİZ
Zackarina, hareketli bir çocuktur. Anne ve babası ayaklarını masaya çok vurmasından şikayetçidir. Zackarina, bu sorunu Kumkurdu’na anlatır. Kumkurdu da büyüklerin ölü birer balık olduklarını söyler. Kumkurdu, büyümeyi patlayan mısıra benzetir. Büyümeye çalışan kimseler mısırlar gibi kıpır kıpırdar. Patladıktan sonra sakin bir hal alırlar. Zackarina, buna ikna olur, eve geldiğinde anne ve babasıyla dans ederler.
DIRDIR ETMEK
Zackarina’nın babası her yerde arabasının anahtarını aramaktadır. Zackarina ise babasının yanına kirli çizmelerle girip dondurma almaya gidip gitmeyeceklerini söyler. Babası dırdır etmemesini ve çizme ile içeri girmemesi gerektiğini söyler. Sinirlenen Zackarina, kendini doğaya atar. Babasının niçin böyle dırdır yaptığını düşünür. Eve döndüğünde babası çizmeler ile girmemesinin sebebini açıklar. Zackarina ikna olur, kirlettiği yerleri temizler. Ardından babası ile dondurma almaya giderler.