Cevap:
Bir zamanlar elif adında bir kız varmış. Elif hayvanları çok severmiş. Hayvanların ne zaman yardıma ihtiyaçları olsa onlara mutlaka elinden geldiğince yardım edermiş. Hayvanlara asla kötülük yapmaz ve onları hiçbir zaman incitmezmiş. Ne zaman birisi bir hayvana eziyet etse karşısına dikilir, ona kızarmış.
Günlerden bir gün Elif yolda yürürken bir de ne görsün. Yolun hemen kenarında acı çektiği her halinden belli olan bir yavru köpek yatıyormuş. Adımlarını hızlandırıp köpeğin yanına geldiğinde ayağının yaralı olduğunu gördü. Büyük bir ihtimalle yoldan geçen dikkatsiz bir şöför onun ayağını ezmişti. Daha sonra köpeği hemen kaldırıp yolun iki sokak ilerisindeki veterinere götürmüş. Veterinere girer girmez veteriner vakit kaybetmeden hemen köpeğin ayağına bakmış ve ayağının kırılmış olduğunu görmüş.
Çok şükür ki hayati bir durumu yoktu. Veterinere yavru köpeğin ayağını alçıya aldı. Ve iki hafta hiç hareket etmeden bakılması gerektiğini yoksa tekrardan aynı yerden kırılacağını söyledi. Bende yavru köpeği alıp eve gittim. Durumu olduğu gibi anneme anlattım. Annem yaptığım davranışın güzel ve örnek bir davranış olduğunu, eğer ki isterse iyileşene kadar bahçedeki eski bir tek oda yer var orada kalacağını söyledi. Hemen yavru köpeği alıp oraya yerleştirdim. Birden aklıma uzun zamandır zaten veteriner ne derken hayvanın aç olacağı geldi. Daha sonra bir güzel karnını doyurdum.
İki Hafta Sonra
Aradan iki hafta geçmişti ben yavru köpeğe o da bana çok alışmıştı. Sabah veterinere gittik ve veteriner sargısını çıkardı. Ayağı artık iyileşmişti. Eve geldiğimizde annem artık köpeğin iyileştiğine göre onu dışarı bırakmanın gerektiğini söyledi. Önce annemi ikna etmeye çalıştım sa da annem haklıydı. Onun da bir annesi , kardeşleri olmalıydı. Onun en mutlu olacağı yer onların yanıydı. Bende öyle yaptım onu bıraktım. Birkaç gün sonra bizim evin kapısında yavru köpekle büyük başka bir köpek ve bir kaç tane daha yavru köpek vardı. Çok duygulandım. Hem beni unutmamıştı hem de ailesini bulmuştu
en iyi secermisin