Cevap:MERS-CoV ; ilk defa 2012 yılında Suudi Arabistan’da tanımlanan ve yeni bir coronavirüsün neden olduğu bulaşıcı solunum yolu hastalığıdır. Coronavirüsler ise bulgusuz, hafif soğuk algınlığından ağır hastalığa (SARS) ve akut solunum yolu yetmezliği sendromu kadar farklı belirtilere neden olabilen geniş bir virüs ailesidir.
Nasıl Bulaşır?
Şu an için MERS-CoVirüsünün develerden kaynaklandığından şüphelenilmektedir. Ancak hastalığın insanlara nereden ve nasıl bulaştığı henüz kesin olarak bilinmemektedir. Hastalık insandan insana yakın temas ile bulaşabilmektedir ancak şu an için hızla yayılmamaktadır. İnsandan insana olan bu bulaşma aile bireyleri, hastanelerdeki hastalar ve sağlık çalışanları arasında olmuştur.
Belirtileri Nelerdir?
Ateş, titreme, baş ağrısı, baş dönmesi, boğaz ağrısı, kuru öksürük, nefes darlığı, kas ağrısı gibi genellikle solunum yolu hastalıklarının ortak özellikleri ilk şikayetler olarak ortaya çıkar.
Ayrıca kusma, ishal gibi gastrointestinal semptomlar da görülebilmektedir. Bazı vakalarda kanlı balgam görülmüştür. Ateş olmadan hafif solunum yolu hastalığı ve zatürre gelişmeden önce ishal ile gelen atipik vakalar da bildirilmiştir. Hastalık şiddetli olduğunda yoğun bakım ve solunum cihazına gerek duyulmaktadır. Bazı hastalarda da özellikle böbreklerde organ yetmezliği meydana gelmiştir. MERS-CoV vakalarının yaklaşık %40’ı maalesef hayatını kaybetmiştir.
Tedavisi Nasıldır?
MERS-CoV için özel bir tedavi olmaması, virüsün tam bilinmemesi nedeni ile uygulanan tedavi destekleyici, ikincil enfeksiyonları ve komplikasyonları önlemeye yöneliktir.
MERS-CoV tanısı almış kişiler mekanik solunum desteği ve solunum izolasyonu sağlayabilecek bütün hastanelerde takip ve tedavi edilebilirler.
Eğer bir kişi MERS-CoV enfeksiyonu açısından kesin tanı almışsa veya şüpheleniliyorsa ve hastaneye yatması gerekmiyorsa;
Evindeki ve toplumdaki diğer kişilere hastalığı bulaştırma riski nedeni ile evindeki diğer kişilerden farklı bir odada oturmalı,
Doktor randevusu öncesi durumu hakkında sağlık kuruluşuna bilgi verilmeli,
Öksürdüğünde veya hapşırdığında bir mendille (tercihen kağıt mendille) ağzını kapatmalı, kullanılmış mediller ağzı kapalı ve delik olmayan naylon poşetlere konularak ağzı kapatılarak ikinci bir naylon poşet içerisinde atılmalı,
Ellerini sıklıkla yıkamalı;
Başka bir kişi/kişiler ile aynı ortamı paylaştığı (ev, sokak, toplu taşıma araçları, hastane vb.)zaman yüz maskesi takmalı,
Kişisel eşyalarını başkaları ile paylaşmamalı, ev halkının bardak, tabak, havlu gibi eşyalarını kullanmamalı; eğer kullanması gerekirse bu eşyaları iyice su ve sabunla yıkamalıdır.
Ayrıca bulgularını takip etmeli, eğer hastalığında bir kötüleşme olursa acil tıbbi yardım istemelidir.
MERS-CoV enfeksiyonu için tanı konulmuş veya değerlendirmesi devam eden bir kişi ile yakın temas etmiş olanlar, son temaslarından sonraki 14 gün boyunca günde iki kez ateşleri ölçülmeli, öksürük, solunum sıkıntısı ile baş ağrısı, boğaz ağrısı, bulantı-kusma ve ishal gibi diğer erken semptomların olup olmadığını takip etmelidirler.
Hamile ve emziren bayanlarla çocuklar için özel bir uygulama gerekmeyip diğer hastalara yapılan önerilerle aynıdır. Sadece annenin bebeğine yaklaşırken yüz maskesi takması önerilir.
Korunma Yolları Nelerdir?
MERS-CoV enfeksiyonu için aşı yoktur. Suudi Arabistan başta olmak üzere Orta Doğu ülkelerinde vakalar görülmesi nedeniyle burayaHac ve umre yolculuğu yapacak kişiler için el hijyeni, öksürük ve aksırık sırasında ağız ve burun kapatılması, solunum sekresyonları ile temas durumunda ellerin yıkanması akut ateşli solunumsal semptomları olan kişilerden en az 1 metre uzakta durulması, kalabalık alanlarda maske kullanılması gibi solunumsal hijyen önerileri, gıda güvenliği önerileri (çiğ süt ve hayvansal ürünler tüketmemek, çiğ tüketilecek sebze ve meyveleri iyice yıkayarak tüketmek gibi), kişisel hijyen önerileri ile hayvanlarla temastan kaçınılması, sağlık kuruluşuna başvurmaları halinde diğer hastalarla teması en aza indirilmesi tavsiye edilmektedir.
Kimler Riskli Gruptadır?
Bağışıklık sistemleri zayıflamış olanlar, yaşlı insanlar ve kanser, şeker hastalığı, kronik akciğer hastalığı olanlarda hastalık daha şiddetli seyretmektedir. Başlıca riskli gruplar;
65 yaş ve üzerinde olanlar,
Kalp hastalığı olanlar,
Böbrek hastalığı olanlar,
Solunumsal hastalığı olanlar,
Diyabet gibi kronik bir hastalığı olanlar,
Doğumsal veya edinilmiş immün yetmezliği olanlar,
Malign hastalığı olanlar,
Son dönem hastalığı olanlar,
Hamile kadınlar,
12 yaşın altındaki çocuklar.