Ağustos ayının en sıcak günlerinden biridir. Fatma Hanım denize bakan köşklerinde her zamanki gibi oğlu Osman'la vakit geçirmektedir. O sırada kapı çalar. Fatma Hanım pencereden, gelenin postacı olduğunu görür ve kapıyı açar. O anda korkunç bir felaket olur. Gelen, postacı kılığına girmiş bir hırsızdır. Fatma Hanım'ı kokulu bir mendille bayıltır ve kasaya koşar. Fakat kasada aradığı para yoktur. Aklına şeytanca başka bir plan gelir ve küçük Osman'ı kaçırır.Abdullah Bey fabrikasında işleri ile meşgulken eşi Fatma Hanım arar, telefonda ağlayarak başına gelen felaketi anlatır. Abdullah Bey hemen eve gitmek için yola çıkacakken telefonu tekrar çalar. Telefondaki ses, çocuğu kaçıran kişi olduğunu söylemektedir ve fidye karşılığında çocuklarını vereceğini anlatmaktadır.Abdullah Bey hemen eve gider. Eşini teskin etmeye çalışır ve çocuklarını mutlaka bulacağını söyler. Akşam olduğunda evin hizmetçisi ve bahçıvanı olan Ahmet Efendi ile Ayşe Hanım gelirler. Her şeyden habersiz gibidirler. Abdullah Bey, dostu Komiser Mahmut Beyi olanlardan haberdar eder. Eşkıyalar ertesi gün saat dokuzda parayı alıp çocuğu bırakacaklarını söylemektedirler.Apo, Zevzek ve Romantik adındaki üç eşkıya Pendik'te bir evde Osman'ı tutmaktadırlar. Ertesi gün alacakları parayı hayal etmektedirler. Fakat tedbirli davranarak buluşma yerine önce biri gider ve polisin gelip gelmediğini kontrol ederler. Sonuç kötüdür. Polise haber verilmiştir. Apo çok sinirlenir ve Romantik'in yalvarmalarına rağmen Osman'ı dağ başındaki viranede bırakıp gider. Abdullah Beyle buluşma yerine gelmezler. Abdullah Bey yarı baygın hâlde, oğlunun canından ümidini kesmiş olarak eve döner.Evde Fatma Hanım durumu öğrenince hüsrana uğrar. Bir süre sonra polis anlar ki Ahmet Efendi, bu eşkıyaların başıdır. Adam tutuklanır. Ayşe Hanımın ise her şeyden habersiz olduğunu öğrenirler.