Cevap:
✨SELAM✨
Açıklama:
✨FABL nedir? ✨
Fabl ya da Öykünce sonunda ders verme amacı güden, güldüren, düşündüren ve genellikle manzum öykülerdir. İnsana ait bir özelliğin insan dışında bir varlığa verilmesidir. Fablların kahramanları genellikle hayvanlardır. Ama bu hayvanlar insanlar gibi düşünür, konuşur ve insanlar gibi davranır.
❤️FABL.ÖRNEĞİ❤️
Dört Kelebek
Dört tane kelebek bir gün bir ateş görmüşler. Bunun nasıl bir şey olduğunu öğrenmek istemişler. Birinci kelebek ateşe biraz yaklaşmış ve üzerinin aydınlandığını görmüş. Arkadaşlarının yanına gelmiş ve:-Bu ateş aydınlatıcı bir şey! demiş..
İkinci kelebek bununla yetinmeyerek daha fazla şey öğrenmek istemiş. Biraz daha yaklaşmış ve ısındığını hissetmiş Demiş ki:
-Aynı zamanda bu ateş ısıtıcı bir şey!
Üçüncü kelebek bununla da yetinmemiş Biraz daha biraz daha yaklaşmış. Bir anda ateşin kanatlarını yaladığını hissetmiş ve yanmış kanatlarıyla geri dönmüş… Şöyle demiş:
-Ve bu ateş yakıcı bir şey!
Sonuncu kelebek daha da çok şey öğrenmek istiyormuş. Biraz yaklaşmış aydınlandığını görmüş. Biraz yaklaşmışısındığını hissetmiş. Biraz daha yaklaşmış ateş kanatlarını kavurmuş.
ve biraz daha yaklaştıktan sonra tamamen yanan kelebek “poff !” diye ortadan kayboluvermiş…
Ateşin gerçekten ne olduğunu belki bir tek o öğrenmiş ama geri dönüp söyleyememiş. Çünkü o kaybolmuş ateş içinde ve bir şeyi ancak içinde kaybolan bilebilirmiş!
✨MASAL NEDİR?✨
Esas itibarıyla sözlü anonim halk edebiyatı ürünü olan masal, kahramanları arasında olağanüstü şahıs veya yaratıkların bulunabildiği, anlatılan olayların tamamen gerçek dışı olduğu, yer ve zaman ögesinin ise daima belirsiz olduğu bir anlatı türüdür.
❤️MASAL ÖRNEĞİ❤️
Uyanık Tüccar
Bir zamanlar ülkenin birinde, uyanık bir tüccar yaşardı. Halkın güvenini kazanmış biriydi. Uzak ülkelerden mal getirip kendi ülkesinde satardı. Bir gün gene geziye çıkması gerekti; fakat elinde henüz satamadığı yüz kilo kadar hurma vardı. Bunları bir arkadaşına emanet etti. Yolculuktan döndükten sonra hemen arkadaşının evine gitti. Arkadaşı bütün hurmaları satmış, parasını afiyetle yemişti. Tüccaraysa:
“Senin hurmaları mahsene koymuştum. Orada fareler yedi,” dedi.
“Nasıl olur?” dedi tüccar.
“Ne desen haklısın. Benim bir suçum yok ama istersen malının bedelini ben vereyim.”
“Yok yok gerekmez,” dedi tüccar.
Arkadaşı tüccarı kandırdığını düşünsün tüccar küçücük farelerin yüz kilo hurmayı yediğine ikna olmamıştı. Bir gün sonra arkadaşının küçük oğlunu kandırıp kendi evine götürdü. Sonra arkadaşının evine gitti. Adam harıl harıl oğlunu arıyordu.
“Küçük oğlum kayıp, onu gördün mü?” Diye sordu tüccara.
Tüccar da, “Gördüm,” dedi.
“Nerede?” dedi adam.
“Bir çaylak kapmış götürüyordu.”
“Nasıl olur? Küçücük çaylak kocaman çocuğu nasıl götürsün?”
Tüccarın istediği cevap da buydu.
“Küçücük fareler yüz kilo hurmayı yiyor da, bir çaylak çocuğu niye götürmesin?” diye sordu.
Bu cevap karşısında sıkışan adam suçunu itiraf etti. Zararını karşılayacağına söz verdi. Tüccar da getirip oğlunu adama geri verdi. E, son gülen iyi gülermiş.
İYİ
DERSLER
DİLİYORUM ❤️✨❤️❤️❤️✨❤️