7. Türk tarihi araştırmacısı Jean Paul Roxc'un an- atımına göre, "Savaşlara çoğu kez halkın tümü- In katılması, ordu örgütlenmesinde disiplini gevşetecek bir sonuç doğurmaz. Orduya katılım başka hiçbir toplumda görülmeyen düzeyde go- nüllülüğe dayanır. Hiçbir askere ücret ödenmez. Kimse kimseyi zorlamaz, herkes savaşa isteye rek katılır. Türk ordusu ayağa kalkmiş bir halk, yürüyen bir ulustu." Bu yüzden Türklere "ordu - millet" denir. Araştırmacının verdiği bilgiler dikkate alın- dığında Türk ordusu ile ilgili aşağıdaki yar- gilardan hangisi söylenemez? A) Ordu millet anlayışının olduğu B) Parali askerlik sisteminin olmadığı C) Askeri giderleri karşılamada sorunlar yaşa- diği Gönüllülük esasının yaygın olduğu
▪ Bir akşam çiftliğe gelen çiftçiler her şeye özellikle yel değirmenine hayran kalmışlardı. Akşamleyin kahkahalar şarkılar yükselirken diğer hayvanlar evin bahçesinden gizlice izlemeye başladılar. İlk kez hayvanlar ve insanlar eşit koşullara gelmişti. Bay Pilkington masada esprisini patlattı: “Sizler aşağı kesimlerden hayvanlarınızla uğraşmak zorundaysanız bizlerde bizim aşağı sınıflardan insanlarımızla uğraşmak zorundayız.” Espri masayı kahkahaya boğmuştu ve bardaklar Hayvan Çiftliği’nin şerefine kalktı. Napoleon’un yönetmekten onur duyduğu bu çiftlik bir kooperatif girişimiydi.Bugüne kadar çiftlikteki hayvanlar arasında birbirlerine “yoldaş” demek salakça bir alışkanlıktı. Bu alışkanlığa son verilecekti. Bayrakları artık tek renk olacaktı ve çiftlik yeniden Beylik Çiftlik adıyla bilinecekti. Gecenin sonunda evde büyük bir patırtı kopmuştu. Oynadıkları kağıt oyununda Napoleon ve Bay Pilkington’ın aynı elinde maça ası çıkmıştı. Diğer hayvanlar için artık tek bir görüş vardı: Domuzların yüzlerine bir de insanların yüzlerine baktılar ama onları birbirinden ayırt edemediler…