Cevap: Pollyanna Kitabın Özeti
Pollyanna, içi iyilikle dolu, kötü bir niyeti olmayan, hayata her zaman pozitif bakan on bir yaşında küçük bir kız çocuğudur. Bu küçük yaşında, annesi ve babası vefat eder. Tek başına kalan Pollyanna, bir süre yardımseverlerin bakımıyla hayatını sürdürür. Daha sonra, zengin olan teyzesi Pollyanna’yı yanına alır. Teyzesinin evinde, tavan arası bir odaya yerleşen Pollyanna hayatını devam ettirir.
Bayan Polly, Pollyanna’nın gelmesine sevinememiştir. Çünkü, kız kardeşinin evlendiği kişinin, doğru bir kişi olduğuna inanmıyor. Bu nedenle de bu evliliğin bir meyvesi olan kıza ısınamıyordu. Pollyanna eve ilk geldiğinde de çok soğuk tavır takınan teyzesinin ağzından sadece, yemek saati akşam 6 sözü çıkmıştır. Zaten küçük kıza en kötü odayı vermesi de soğukluğunun bir göstergesiydi. Pollyanna’ya vermiş olduğu oda, yazın yakıyor; kışın donduruyordu. Evde o kadar boş oda varken, bu kötü odayı yeğenine layık gören teyzeye, hizmetçi çok kızıyordu.
Eylül ayında okula başlayan Pollyanna, bir süre sonra okuluna alıştı. Ama eski arkadaşlarını da ziyaret ediyordu. Bay Pandleton’u ziyaret ettiği bir gün çok şaşırmıştı. Çünkü Bay Pandleton, Pollyanna’nın yanında kalmasını istiyordu. Annesine benzediği için yanında kalmasını isteyen Bay Pandleton, belki hayata karşı daha olumlu olurum diyordu. Fakat Pollyanna teyzesinden ayrılmak istemiyordu.
Jimy’ninde evsiz olduğu aklına gelen Pollyanna, Bay Pandleton’dan Jimy’i evine almasını isteyecekti. Hem Bay Pandleton’un yalnızlığına iyi gelecekti hem de Jimy’nin bir evi olacaktı. Bu durumu olumlu karşılayan Bay Pandleton, haftaya gelmelerini söyledi. Gelecekleri günden birkaç gün önce Pollyanna’ya araba çarpar ve Pollyanna’nın bacakları tutmaz hale gelir. Fakat Pollyanna hayata karşı olumlu bakışını kaybetmemiştir. Aksine çok sevinçlidir çünkü teyzesi, ona ‘canım’ demiştir. Daha sonra Bay Pandleton’da, Pollyanna’nın durumu hakkında bilgi almaya gelmiştir ve çok üzülmüştür. Zaman ilerledikçe pamuk ipliğine dönen Bayan Polly, köpeklerin-kedilerin üst katlara çıkmasına bile izin verir hale gelmiştir.
Bir zaman sonra, yurtdışından doktorlar, Pollyanna’yı muayene etmeye gelmişlerdi. Sonuç olarak Pollyanna artık yürüyemeyecekti. Bu haberi duyan teyze, hıçkırarak ağlamaya başladı ve daha sonra ağlamaktan bayıldı. Bunun üzerine Pollyanna’da göz yaşlarına hakim olamadı. Evi büyük bir hüzün kaplamıştı. Sadece evi değil tüm şehri hüzün kaplamıştı. Çünkü tüm kasaba Pollyanna’yı çok seviyordu. Eve birçok ziyaretçi gelip gidiyordu. Pollyanna’nın tüm şehre öğrettiği bir şey de vardı ‘Mutluluk Oyunu’ artık herkes o oyunu oynuyordu. Fakat bu oyunu teyzesi bilmiyordu. Merakı üzerine Nancy’e Mutluluk Oyunu’nun ne olduğunu sormuştur. Sorduğu sorunun üzerine her şeyi öğrenmiştir. Ve daha sonra Pollyanna’nın yanına gidip artık bu oyunu beraber oynayacağız demiştir. Bu durumda Pollyanna çok mutlu olmuştur.
Doktor Clithon, Polyanna’yı muayene etmek istiyordu. Fakat on beş sene önce Bayan Polly ile sevgili oldukları için çekiniyordu. Bu durumu duyan teyze hemen harekete geçti ve doktoru eve davet etti. Fakat büyük bir sürpriz, Pollyanna’yı bekliyordu. Çünkü doktorla evlenme kararı almışlardı. Bunun beraberinde Pollyanna, hastaneye yatırılacaktı. Hastaneye yatma işlemine sıcak bakan Pollyanna, hastaneye yerleştikten bir süre sonra, iyileştiğini ve artık eve dönebileceğini teyzesine mektup şeklinde yazmıştı.
Bu kitaptan çıkaracağımız sonuç; her ne olursa olsun, iyilik ve erdem; insanı güzel bir sonuca götürür.
Açıklama: