Soru: 5) Toplamları 70 olan iki sayıdan biri diğerinin 4 katından 5 fazladır. Buna göre, bu sayıların farkı kaça eşittir?

Cevap:

Küresel ısınmaya, atmosferde artan sera gazlarının neden olduğu düşünülmektedir. Karbondioksit, su buharı, metan gibi bazı gazların, Güneş'ten gelen radyasyonun bir yandan dış uzaya yansımasını önleyerek ve diğer yandan da bu radyasyondaki ısıyı soğurarak yerkürenin fazlaca ısınmasına yol açtığı düşünülmektedir.

Adım adım açıklama:

İlk 3 benden sonuncuyu sana bırakıyorum

(y-z) (y+z)

Açıklama:

Flozofdur

En iyi seçersen sevinirim

Cevap:

Cambridge Dictionary

Comparison: adjectives ( bigger, biggest, more interesting )

Comparison: adjectives (bigger, biggest, more interesting)

Grammar > Adjectives and adverbs > Adjectives > Comparative and superlative adjectives > Comparison: adjectives (bigger, biggest, more interesting)

from English Grammar Today

Comparative and superlative adjectives

Comparative adjectives

Comparative adjectives compare one person or thing with another and enable us to say whether a person or thing has more or less of a particular quality:

Josh is taller than his sister.

I’m more interested in music than sport.

Big cars that use a lot of petrol are less popular now than twenty years ago.

Ad: Worldemand

Place A Bag On Your Car Mirror When Traveling

Ad - Worldemand

Superlative adjectives

Superlative adjectives describe one person or thing as having more of a quality than all other people or things in a group:

The ‘Silver Arrow’ will be the fastest train in the world when it is built.

The most frightening film I’ve ever seen was Alfred Hitchcock’s ‘Psycho’.

What is the least expensive way of travelling in Japan?

Comparative or superlative?

A comparative compares a person or thing with another person or thing. A superlative compares a person or thing with the whole group of which that person or thing is a member:

Joe’s older than Mike. (comparing one person with another)

Sheila is the youngest girl in the family. (comparing one person with the whole group she belongs to)

When there are just two members in a group, traditionally, we use the comparative. However, in informal situations people often use the superlative:

Who is younger, Rowan or Tony? (traditional usage)

Jan and Barbara are both tall, but Jan’s the tallest. (more informal)

Comparative and superlative adjectives: form

One-syllable adjectives (big, cold, hot, long, nice, old, tall)

To form the comparative, we use the -er suffix with adjectives of one syllable:

It’s colder today than yesterday.

It was a longer holiday than the one we had last year.

Sasha is older than Mark.

To form the superlative, we use the -est suffix with adjectives of one syllable. We normally use the before a superlative adjective:

I think that’s the biggest apple I’ve ever seen!

At one time, the Empire State building in New York was the tallest building in the world.

They have three boys. Richard is the oldest and Simon is the youngest.

Spelling of comparatives and superlatives with one-syllable adjectives

type of adjective

comparative

superlative

most adjectives

add -er: cheaper, richer, smaller, younger

add -est: cheapest, richest, smallest, youngest

adjectives ending in -e

add -r: finer, nicer, rarer

add -st: finest, nicest, rarest

adjectives with one vowel + one consonant:

double the final consonant and add -er: bigger, hotter, thinner

double the final consonant and add -est: biggest, hottest, thinnest

Note the pronunciation of these comparatives and superlatives:

long /lɒŋ/ longer /lɒŋgə(r)/ longest /lɒŋgəst/

strong /strɒŋ/ stronger /strɒŋgə(r)/ strongest /strɒŋgəst/

young /jʌŋ/ younger /jʌŋgə(r)/ youngest /jʌŋgəst/

One-syllable adjectives which are irregular

Some one-syllable adjectives have irregular comparative and superlative forms:

bad, worse, worst far, farther/further, farthest/furthest

good, better, best old, older/elder, oldest/eldest

The morning flight is better than the afternoon one.

His elder sister works for the government.

Olivia is Denise’s best friend.

I think that was the worst film I’ve ever seen!

Pluto is the furthest planet from the sun in our solar system.

Warning:

We do not use more or most together with an -er or -est ending:

They emigrate because they are looking for a better life.

Not: … a more better life

The beach at Marmaris is one of the biggest in Turkey.

Not: … the most biggest …

See also:

Farther, farthest or further, furthest?

Elder, eldest or older, oldest?

Two-syllable adjectives

Two-syllable adjectives ending in -y change y to i and take the -er and -est endings:

busy, busier, busiest

happy, happier, happiest

easy, easier, easiest

funny, funnier, funniest

We were busier last week than this week.

Are you happier now that you’ve changed your job?

That was the easiest exam I’ve ever taken.

Some other two-syllable adjectives (especially those ending in an unstressed vowel sound) can a

Karşılaştırma: sıfatlar (daha büyük, en büyük, daha ilginç)

Karşılaştırma: sıfatlar (daha büyük, en büyük, daha ilginç)

Dilbilgisi > Sıfatlar ve zarflar > Sıfatlar > Karşılaştırmalı ve en üstün sıfatlar > Karşılaştırma: sıfatlar (daha büyük, en büyük, daha ilginç)

English Grammar Today'den

Karşılaştırmalı ve üstün sıfatlar

Karşılaştırmalı sıfatlar

Karşılaştırmalı sıfatlar, bir kişiyi veya şeyi diğeriyle karşılaştırır ve bir kişinin veya şeyin belirli bir niteliğe sahip olup olmadığını söylememizi sağlar:

Josh, kız kardeşinden daha uzundur.

Spordan çok müzikle ilgileniyorum.

Çok benzin kullanan büyük arabalar şimdi yirmi yıl öncesine göre daha az popüler.

Reklam: Worldemand

Seyahat ederken Arabanızın Aynasına Çanta Yerleştirin

Reklam - Worldemand

Üstün sıfatlar

Üstün sıfatlar, bir kişiyi veya bir şeyi, bir gruptaki diğer tüm insanlardan veya şeylerden daha fazla niteliğe sahip olarak tanımlar:

'Silver Arrow' inşa edildiğinde dünyanın en hızlı treni olacak.

Hayatımda izlediğim en korkutucu film Alfred Hitchcock'un 'Psycho'suydu.

Japonya'da seyahat etmenin en ucuz yolu nedir?

Karşılaştırmalı mı yoksa üstün mü?

Karşılaştırma, bir kişiyi veya şeyi başka bir ki veya şeyle karşılaştırır. Üstünlük, bir kişiyi veya şeyi, o kişinin veya şeyin üyesi olduğu tüm grupla karşılaştırır:

Joe, Mike'tan daha yaşlı. (bir insanı diğeriyle kıyaslamak)

Sheila, ailenin en küçük kızıdır. (bir kişiyi ait olduğu tüm grupla karşılaştırmak)

Cevap:

İki şeyi karşılaştırmak

İngilizce’de iki şeyi karşılaştırmak için fast, slow, young, old gibi bir sıfata ve “than” kelimesine ihtiyacımız var. Örneğin;

My house is bigger than your house. (Benim evim senin evinden büyük.)

I can run faster than you. (Ben senden hızlı koşabiliyorum.)

Can is older than Murat. (Can Murat’tan yaşlı.)

He speaks faster than you. (O senden hızlı konuşur.)

Yukarıda big, fast, old sıfatları bigger, faster ve older şeklinde kullanıldı ve arkasından “than” kelimesi geldi. Kurallara biraz daha yakından bakalım.

Sıfat tek heceliyse

Eğer sıfat fast, old ve tall gibi tek heceliyse, bu kelimeler -er eki alır. Örneğin,

Murat drives faster than Can. (Murat Can’dan daha hızlı araba kullanır.)

I am older than you. (Ben senden daha yaşlıyım.)

He is taller than you. (O senden uzun.)

Sıfat sesli harf+sessiz harf ile bitiyorsa

Sıfat big, thin, hot gibi sesli harf ve arkasından gelen sessiz bir harfle bitiyorsa, sesli harf + er eki alır. Kısaca aşağıdaki gibi olur;

Hot – Hotter

Thin – Thinner

Big – Bigger

Örnek cümlelere bakalım;

Today is hotter than yesterday. (Bugün dünden daha sıcak.)

My house is bigger than your house. (Benim evim senin evinden büyük.)

She is thinner than you. (O senden ince.)

Sıfat “y” ile bitiyorsa

Eğer sıfat easy, busy ve happy gibi “y” harfiyle bitiyorsa “y” harfi atılır ve -ier eki gelir. Örneğin;

Murat is busier than me. (Murat benden daha meşgul.)

I am happier than you. (Ben senden daha mutluyum.)

This is easier than running. (Bu koşmaktan daha kolay.)

Sıfat iki heceden fazlaysa

Sıfat, beautiful ve expensive gibi iki heceden fazlaysa herhangi bir ek almaz. Onun yerine öncesinde “more” kelimesi kullanılır. Örneğin;

She is more beautiful than Ceren. ( O cerenden daha güzel. )

This car is more expensive than your car. ( Bu araba senin arabandan pahalı.)

This job is more difficult then your job. ( Bu iş senin işinden daha zor. )

Düzensiz sıfatlar

Düzensiz sıfatlar, good, bad ve far gibi herhangi bir kuralı takip etmeyen sıfatlardır.

Good – Better

Bad – Worse

Far – Farther

Özellikle “better” ve “worse” kelimelerin mutlaka bilmelisin. Örneğin;

Can is a better driver than you. (Can senden daha iyi bir sürücü.)

This accident was worse than the first one. ( Bu kaza ilkinden daha kötüydü.)

Superlatives

Superlatives konusunu, en iyi, en hızlı ve en güzel gibi şeyler demek için kullanırız. Comparatives konusuna benzer kuralları var.

Sıfat tek heceliyse

Sıfat slow ve fast gibi tek heceliyse -est eki alır. Yani “slow – slowest” ve “fast – fastest” olur. Örneğin;

He is the fastest runner in class. (O sınıftaki en hzılı koşucu.)

She is the slowest driver in the world. (O dünyadaki en yavaş sürücü.)

I am the tallest man alive. ( Ben yaşayan en uzun adamım. )

This is the smallest mouse in the world. ( Bu dünyadaki en küçük fare. )

Sıfat sesli harf+sessiz harf ile bitiyorsa

Superlatives konusunda da sıfat sesli harf + sessiz harfle bitiyorsa, sessiz harfle birlikte -est eki alır. Örneğin;

Hot – The Hottest

Thin – The Thinnest

Big – The Biggest

NOT: Bu konu istisnalarla dolu ve bazen bir kurala uyacağını düşündüğün kelimeler aslında o kurala uymayabiliyor. Örneğin Slow, The Slowest halini alıyor. The Slowwest olmaz.

Today is the hottest day of the year. ( Bugün yılın en sıcak günü)

She is the thinnest girl in class. ( O sınıftaki en ince kız. )

I bought the biggest house in the city. ( Şehirdeki en büyük evi satın aldım. )

Sıfat “y” harfiyle bitiyorsa

Comparatives konusunda olduğu gibi, burada da sıfat “y” harfiyle bitiyorsa “y” harfi düşer ve yerine -iest eki gelir. Örneğin;

This is the easiest exam I have ever seen. (Bu hayatımda gördüğüm en kolay sınav.)

He is the happiest man in the world. (O dünyadaki en mutlu adam. )

Bill Gatest is the richest man in the world. ( Bill Gates dünyadaki en zengin adam. )

Sıfat iki heceden fazlaysa

Eğer sıfat iki heceden fazlaysa, sıfat herhangi bir ek almaz ve sıfattan önce “the most” kelimeleri gelir. Örneğin;

This is the most expensive car. ( Bu en pahalı araba. )

She is the most beautiful girl in the world (O dünyadaki en güzel kız.)

This road is the most dangerous road in the country. ( Bu yol ülkedeki en tehlikeli yol. )

Düzensiz sıfatlar

Burada da “good” ve “bad” gibi düzensiz sıfatlara dikkat etmelisin. “Good – The best” olurken “Bad – The worst” oluyor. Örneğin;

He is the worst writer in our class. ( O sınıfımızdaki en kötü yazar. )

He is the best swimmer in the pool. ( O havuzdaki en iyi yüzücü. )