Dar kapısından başka aydınlık girecek hiçbir yeri olmayan dükkânında tek başına, gece gündüz kıvılcımlar saçarak çalışan Koca Ali, tipkı kafese konmuş terbiyeli bir arslanı andınıyordu. Uzun boylu, in pençeli, kalın pazılı, geniş omuzlu bir pehlivandı On yıldır bu karanlık in içinde ham demirden dovduğu kiliç ve namluları tüm Anadolu'da tüm Rumeli'de sınır boylarında büyük bir ün kazanmıştı. Yanına çırak almaz, kimseyle çok konuşmaz, dükkânından dışarı çıkmaz, durmadan uğraşırdı. Bekârdı. Hisimi, akrabası yoktu. Kentin yabancisiydi. Kılıçtan, demirden, çelikten, ateşten başka söz bilmez, pazarlığa girişmez, müşterileri ne verirse alırdı. Yalnız savaş zamanları ocağını söndürür, dükkânının kapısını kilitler, kaybolur, savaştan sonra ortaya çıkardı. Kentte onunla ilgili birçok hikâye söylenirdi. Ama kimdi? Nereliydi? Nereden gelmişti? Bunları bilen yoktu. Halk onu seviyordu. Kentte böyle tanınmış bir ustanın bulunması herkes için ayrı bir övünç kaynağıydı. Bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Betimlemelere sıkça başvurulmuştur. B İlahi bakış açısıyla yazılmışur. C Öyküleyici anlatım kullanılmıştır D Tanım cümlesine yer verilmiştir E Benzetme yapılmıştır.
Ali'nin elinde 45 kg ve 60 kg ağırlığında iki torba şekeri vardır.Ali torbadaki şekerlerini hiç artmayacak şekilde ve birbirlerine karıştırmadan eşit miktarda şeker alan torbalara bölmek istemektedir.Buna göre,Ali'nin en az kaç torbaya ihtiyacı olur?A)15. B)9. C)8. D)7
okuldan eve gitmek çalışan Kemal 180 metre gittikten sonra yolun 2/7 sini daha Gitmiş olsaydı yolun yarısına gelmiş olacaktır Buna göre Kemal evi ile okulun arası kaç metredir
Bir miktar bilye ikişerli ve beşerli sayıldığında her seferinde 3 bilye artıyor .Bu bilyeler 60 ile 80 arasında olduğuna göre en fazla kaç bilye vardır?