Yaşar Kemal sömürgecilerin ve sömürülen bir halkın öyküsünü anlatıyor. “Doğanın en büyük hayvanı olan fili sömürücü olarak aldım. Sömürülenlerin çokluğunu, çalışkanlığını yaratıcılığını göstermek için de karıncayı. Birçok halk hikâyesinde de bu böyledir” diyor ve ekliyor: “Neye üzülüyorum biliyor musunuz, bu kitabı okuyanlar özellikle de çocuklar filleri belki hiç sevmeyecekler, bu bana çok dokunuyor…” Çocuk kitabı olarak kaleme alınmış olsa da alegorik yapısı düşünüldüğünde büyükler için de toplumsal derinliği olan bir eser. Dünyanın her yerinde zalimle ezilenin mücadelesi hep vardı ve var olmaya devam ediyor, bu yönüyle düşünüldüğünde Yaşar kemal dünyanın bütün ezilenlerine sesleniyor. Ve umut dolu, insana cesaret veren kitabın şu son cümlesi belki de Yaşar Kemal’in düşüydü. “Dünyanın bütün karıncaları birleşirse” Kitap şu cümleyle başlıyor: “Anlat.” Ve Ulukepez anlatmaya başlar. Ulukepez bir kuştur. Karınca dilini de bilir, fil dilini de. Karıncalar ülkesinde kalır bir süre, onlarla yer içer dostça zaman geçirir. Döndüğünde o artık sultanın en büyük yardımcısıdır. Filler sultanı karıncalarla ilgili ilk bilgileri Ulukepezden alır. Bilgi vermekle kalmaz karıncaları nasıl sömürecekleriyle ilgili filler sultanına önerilerde bulunur. Bu işten çıkarı fillerin gücünü arkasına almak ve düşlediği köşkte çalışmadan yaşamaktır. İşin trajik yanı karıncalar Ulukepezi dost bir aracı sanmaktadır. Karıncalara karşı yürütülen sömürü politikalarının ilk adımı karıncaların ülkelerini yerle bir edip onları kıyımdan geçirmek, korku üretip itaat etmelerini sağlamaktır. Korku en büyük tutsaklıktır. İşgal başlar. Filler karıncaların ülkelerine saldırır, yerle bir ederler, karıncaların çoğunu öldürürler. Sonra karıncaların karşısına geçip, “Bu savaşı siz başlattınız. Bize haince saldırdınız. Biz de size gününüzü gösterdik” derler. Artık itaat etmeyen her karınca öldürülecektir. Karıncalar yaşamlarını kurtarmak adına filler sultanının emirlerine uyacaklarını bildirirler. Filler sultanının karıncalardan ilk istediği şey kendisi için görkemli bir saray inşa etmeleridir.