Cevap:
Açıklama:
Hikaye Adı: Dülger Balığının Ölümü (Sait Faik Abasıyanık)
Tema
ölüm
Konu
Dülger balığının özelliklerinin betimlenmesi yoluyla insan ve ölüm teması işlenmektedir.
Özet
Diğer bütün balıkların tersine çirkin, ürkütücü görünümü olan dülger balıkları ilk zamanlar balıkçıların korkulu rüyası olmuştur. Bu nedenle balıkçılar, dülger balıklarını Hz İsa’ya şikayet etmişler. İsa yalın ayak, başı kabak; dülger balıklarının yoğun olarak bulunduğu ve kaynaştığı denize gitmiş. En iri dülger balığını, uzun parmaklı elleriyle tutup sudan çıkarıp. İki elinin baş parmağı arasında sımsıkı tutmuş, eğilmiş, kulağına bir şeyler söylemiş…
O günden sonra dülger balığı, ürkütücü görünüşlerinin aksine uysal, pek zavallı, ürkek bir yaratığı olmuş.
Anlatıcı, dülger balıklarının oltaya takıldıktan sonra ölümü nasıl kabullenip, nasıl bir korku içinde ölümü beklediğini anlatır. Zavallı balık oltadan kurtulsa bile yenilgiyi kabul etmiş, mahzunlaşmış bir haldedir. Yazar, hikayenin son bölümünde, bir balıkçı kahvesinin önündeki akasyanın dalma asılmış bir dülger balığı görür ve balığın esmer renginin ölüme giderken an ve an beyazlaştığını anlatır.
Ana Fikir
Hiçbir şey ilk göründüğü gibi değildir. Birinin iyi, kötü, korkunç veya tehlikeli olduğu dış görünüşüyle anlaşılmaz. Bunu öğrenmek için tanımak gereklidir.
Hikayedeki Kişiler ve Özellikleri
Dülger balığı: Hikayenin başkahramanı.
Hz İsa: Dülger balığının kulağına fısıldadığı şeylerle, korkunç ve tehlikeli olmaktan uzaklaşmasını ve bu balık türünün uysallaşmasını sağlamıştır.
Balıkçılar: Dülger balığının ürkütücülüğünden, tehlikeli olmasından şikayetçi kişilerdir.
Mekan
Hikâye, deniz ve Bir gün balıkçı kahvesinin önünde geçmektedir.
Zaman
Hikayede geçen zaman, Hz İsa zamanı, günümüze kadar olan zaman ve güncel zamandır.
Dil ve Anlatım
Ben merkezli bir öykü anlatımcılığı söz konusudur. Dil sade, akıcı ve anlaşılırdır. Mekan ve nesne betimlemeleri üst düzeydedir