Cevap:
Bu yolculuğun ana kahramanı 10 bin yıllık bir tarih, anlatıcıları ise farklı dillere hakim, korkusuz, coşkulu çocuklar... Güzel taş anlamına gelen Hısn-ı Keyfa'ya hoş geldiniz. İsmini Süryanice taş ve kaya anlamına gelen kifa kelimesinden aldığı söylenen Hasankeyf sonrasında Kipas, Cepha ve Osmanlı döneminden itibaren ise Hısnkeyf olarak anılıyor.
Milattan önce ve sonra Med, Pers, Asur, Bizans, Artuk, Eyyübi, Osmanlı gibi birçok medeniyete ev sahipliği etmiş bir ilçe Hasankeyf. Önemli ticari yolların kesiştiği bir bölgede olması nedeniyle de hep popüler olmuş. Osmanlıların eline geçtikten sonra önemini yitirmiş. Yakında ise tüm gerçekliğini yitirecek. Zira hikayesi bol bu bölge, Ilısu Barajı ile sular altında kalacak. Yani hikayenin bizzat kahramanı olmanız için az bir zaman kaldı.
Batman'a 37 kilometre uzaklıkta olan ve Dicle Nehri kıyısında yer alan Hasankeyf'te ilk dikkat çeken mağara evler. Burayla özdeşleşen "Kaya Kale"nin içi de aslında mağara evlerle dolu. Mağara evler güvenli olmadıkları gerekçesiyle boşaltılmış. İlçede yaşayanların büyük çoğunluğu buradan "zorunlu" taşınmış.
Rivayete göre bölgeyi ziyaret eden dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay karşısında oldukça kalabalık bir grup görünce şaşırmış. Şaşkınlığının nedeni etrafta hiç evin olmamasıymış. "Bu kadar insan nerede yaşıyor?" diye sorduğunda "mağaralarda" yanıtını almış. "Bu devirde mağarada yaşanır mı?" diyen Cumhurbaşkanı'nın direktifiyle bölgeye konutlar inşa edilmeye başlanmış. Oysa kimsenin böyle bir isteği yokmuş. Hasankeyflilerin zorunlu eve çıkışı da böyle başlamış.