Konu:
MatematikYazar:
matiasayersOluşturulma Zamanı:
2 yıl önceCevap:
C)2322
Adım adım açıklama:
2580÷10=258
258×9=2322
Yazar:
barte3j9
Bir cevabı oylayın:
6Yazar:
belindasexton
Bir cevabı oylayın:
8Yazar:
nikolasgill
Rol: Bir iş grup ya da kurumda bir kimse ya da bir şeyin üstüne düşen göreve rol denir.
Rollerimiz:
1- Doğuştan kazanılan roller: Biyolojik özelliklerimizden kaynaklanan, herhangi bir ilgi ve
yeteneği gerektirmeyen rollerimizdir. Bunları seçme imkânımız yoktur. Örnek: Evlat, kardeş gibi.
2- Sonradan kazanılan roller: İsteğimizle çalışarak, başarı göstererek sonradan sahip olduğumuz
rollerdir. Örnek: Sınıf başkanı olmak, takım kaptanı olmak gibi.
Rollerimiz gün içinde dahi değişir. Bir kişi okulda öğretmen, pazarda müşteri, evde karısına
eş, çocuklarına baba rolünü üstlenir. Eve gelen misafire de ev sahibi rolündedir.
BİLGİ NOTU: Aile içinde bulunduğumuz ilk grup ve aynı zamanda ilk sosyal kurumdur ve
diğer gruplara göre sürekli devam eden gruptur.
Bazı Gruplar/Kurumlar Bulunan Bazı Roller
Aile Dede, babaanne, anneanne, baba, anne, kardeş
Okul Müdür, öğretmen, öğrenci
Oyun Grubu Lider, arkadaş, oyuncu
Çalışma Grubu Lider, sözcü, yazıcı, üye
Tiyatro Grubu Çalıştırıcı, oyuncu, izleyici
Spor Kulübü Çalıştırıcı, oyuncu, takım arkadaşı
Hak: Herhangi bir şeyi yapabilme yetkisine hak denir.
Sorumluluk: Kişinin üzerine aldığı görevi yerine getirmesine sorumluluk denir.
İnsanların içinde bulundukları gruplarda edindikleri roller o insanlara bazı haklar sağlar. Aynı
şekilde bu rollerin insanlara yüklediği bazı sorumluluklar da bulunmaktadır.
Roller Haklar Sorumluluklar
Evlat Barınma, yeme, içme, giyinme, sevgi, saygı
gibi ihtiyaçların karşılanması.
Ailesi için üzerine düşeni yapması; kendisinden
beklenen başarılar için çalışması.
Öğrenci
Eğitim ihtiyacının belirlenen amaçlar
doğrultusunda karşılanması; okul güvenliği
ve temiz bir çevreye sahip olmak.
Okul kurallarına uyması, derslerinde başarılı
olması için gayret etmesi, arkadaşları ile iyi
ilişkiler kurması, verilen görevleri zamanında
yapması.
Takım
Arkadaşı
Oyunlarda ve aktivitelerde yer alması,
kendini geliştirmesi.
Çalıştırıcının veya liderin verdiği görevleri yerine
getirmesi, takımın başarısı için çalışması, oyun
kurallarına uygun davranması.
Mesleki Rol: İçinde yer aldığımız meslek grubunun gerektirdiği davranışlara ve kurallara uygun
hareket etmeye mesleki rol denir. Mesleki rollere ilişkin beklentiler yazılıdır, sosyal rollere ilişkin
beklentiler ise yazılı değildir. Örnek: Polislerin yazılı kanun ve kuralları vardır. Toplum da polislerden
dürüstlük ve fedakârlık bekler.
KÜLTÜRÜMÜZLE YAŞIYOR ve GELİŞİYORUZ (1.öğrenme alanı-2.kazanım)
KÜLTÜRÜMÜZÜ OLUŞTURAN UNSURLAR
Tarih Dil Gelenek Örf Sanat Din
Tarih: Tarih, toplumların başından geçen olayları, zaman ve yer göstererek anlatan;
bunların sebep ve sonuçlarını, birbirleriyle olan ilişkilerini ele alan bilim dalıdır. Bir kültür unsuru
olarak tarih fertler için olduğu kadar milletler için de önemlidir. Tarih yeni nesillerde millî bilincin
oluşmasında, millî birlik ve beraberliğin sağlanmasında rol oynar.
Dil: Kültürün nesilden nesile aktarılması, yaşaması ve gelişmesi dil yoluyla olur. Böylece millet
hayatındaki devamlılık dil sayesinde sağlanmış olur. Kültürün bazı unsurları varlığını ve devamlılığını
dile borçludur. Toplumsal yaşamın vazgeçilmezi olan değerler, örf ve âdetler, gelenek ve görenekler
dil vasıtası ile nesilden nesile aktarılır. Bu yüzden Türkçemizin korunması ve geliştirilmesi, kültürün
yaşaması için önemlidir.
Gelenek ve örfler: Arife günü çocuklar aileleriyle bayramlık almak için çarşıya giderler,
çocuklar Bayram sabahı güneşin ilk ışıklarıyla ayağa kalkar, yatağımızın yanında hazır olan
bayramlıklarımızı giyer, bayram namazına gider.
Sadece insanlar bayramlarda değil cenaze merasimlerinde ve düğünlerde birlikte hareket eder,
birbirimizin yardımına koşardı. Cenaze evlerine yemekler yapılıp götürülür, yedi gün boyunca helvalar
kavrulurdu.
Sanat: Ebru Asırlar önce renkler kâğıdın ardına düşmüş, birlikte İpek Yolu’ndan geçip
Anadolu’ya “ebri” ismiyle gelmiş, çok eski bir Türk sanatıdır. Kitap kapaklarına renk olmuş, zamanla
yeni tekniklerle kendi özgünlüğünü bulmuş, yaşamın ve geleneksel kültürün bütünleyici bir parçasıdır.
Ebru sanatı, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın girişimleriyle 2014 yılında UNESCO’nun
(Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) “ Somut Olmayan Kültürel Miraslar” arasında yer
almıştır.
Din: İnsanların duygu ve düşüncelerini etkileyerek günlük hayatlarını, yaşam tarzlarını
şekillendirir. Kültürü besleyen bu kaynak, toplumun kültürel değerlerinin oluşması ve değişmesinde
etkili olan unsurlardandır. İslamiyet’in birleştirici gücü, millî kültürümüzü etkileyerek toplumsal
birlikteliğimizi güçlendirmiştir. Toplumsal birlikteliğimizin güçlenmesine Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus
Emre, Mevlâna Celâleddin-i Rumi gibi şahsiyetlerin eserleri de katkı sağlamıştır.
Milli Kültür: Kuşaktan kuşağa aktarılan ve bir toplumu diğer toplumlardan ayıran hayat tarzına
milli kültür denir. Din, dil, tarih millî kültürün unsurlarındandır.
ÖNYARGILARI KIRIYORUM (1.öğrenme alanı-3.kazanım)
Önyargı: Bir kişi ya da olaya ilişkin yeterli bir bilgi edinmeden, önceden, peşin bir karara
varmış olma durumudur.
Önyargının sebepleri:
Farklılıklara saygılı olmamak
Empati kurmamak
Karşımızdaki kişiyi yeterince tanımamak
Önyargının çeşitleri:
Cinsiyet ayrımcılığı
Kültür farklılığı
Sosyoekonomik yapı
Önyargının sonuçları:
Toplumda ayrışma
Toplumsal çatışma
Arkadaşlık ilişkilerinde bozulma
Önyargının azaltılması için yapılması gerekenler:
Toplumsal temas artırılmalıdır.
İnsanlar arasındaki iletişim ve duygusal bağ güçlendirilmelidir.
Empati ve karşılıklı saygı anlayışı da geliştirilmelidir.
Empati: Dış dünyayı karşımızdaki insanın penceresinden (kişinin gözüyle) görmek ya da
kendimizi onun yerine koymaya empati denir.
BİRLİKTE DAHA GÜÇLÜYÜZ (1.öğrenme alanı-4.kazanım)
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma: İnsanların beslenme, giyinme, barınma, eğitim, sağlık
gibi ihtiyaçlarını karşılamak için ortaya çıkan, toplumun ekonomik yapısını dengede tutan, birlik ve
beraberliği artıran değerlere sosyal yardımlaşma ve dayanışma denir.
Sosyal yardımlaşma çeşitleri:
Maddi yardımlaşma: İhtiyacı olanlara para ve eşya vermek gibi.
Manevi yardımlaşma: Komşumuzun iyi ve kötü gününde yanında olmak, karşılaştığımız bir
kişiye selam verip gülümsemek gibi.
Sivil Toplum Kuruluşu (STK): Devletin ihtiyaçları karşılayamadığı durumlarda, insanların bir
araya gelerek oluşturduğu gönüllü kuruluşlara sivil toplum kuruluşları denir.
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI ve FAALİYETLERİ
BİLGİ NOTU: Sivil toplum kuruluşlarının temeli eski Türk devletlerindeki vakıf geleneğine
dayanmaktadır.
İmece: Kırsal kesimlerde ortak ya da kişisel işlerin el birliğiyle ve sırayla yapılmasına dayanan
geleneksel yardımlaşmaya imece denir.
SİVİL TOPLUM KURULUŞU FAALİYETLERİ
TÜRKİYE EĞİTİM
GÖNÜLLÜLERİ VAKFI
(TEGV)
Eğitime katkıda bulunur.
İyi, eğitilmiş insan yetiştirir.
Teknolojiyi eğitimde kullanır.
Eğitim parkı, gezici öğrenim birimi oluşturarak 7-16 yaş grubu
çocukların eğitimini sağlar.
LÖSEMİLİ ÇOCUKLAR
VAKFI (LÖSEV)
Lösemili ve kan hastası çocukların eğitimi ve diğer ihtiyaçlarını
sağlar.
Kan hastalıkları tedavisi için eğitim ve araştırma kurumları kurar.
Lösemi hastalığını tanıtır, ailelerin problemlerini topluma aktarır.
Lösemili çocuklar hastanesi LÖSANTE’yi kurmuştur.
İlköğretim okulu lösemiyi yenen çocuklara hizmet vermektedir.
TEMA VAKFI
(Türkiye Erozyonla
Mücadele Ağaçlandırma ve
Doğal Varlıkları Koruma)
Doğal varlıkları ve çevre sağlığını korur.
Erozyonla mücadele eder.
Ağaç ve orman sevgisini kazandırır.
Çayır ve meraların korunmasını sağlar.
MEHMETÇİK
VAKFI
Şehit olan veya herhangi bir nedenle hayatını kaybeden
Mehmetçiklerin bakmakla yükümlü oldukları yakınları ile gazi
ve engelli Mehmetçiklere ölüm ve maluliyet yardımı yapar.
Gazi ve engelli Mehmetçiklerin kendilerine sürekli bakım
yardımında bulunur.
Mehmetçiklerin çocuklarına bakım ve öğrenim desteği sağlar.
KIZILAY
Doğal afetlerde zarar görenlere çadır, battaniye, giysi ve yiyecek
yardımı yapar.
Yoksul, kimsesiz, düşkünler için aşevleri açar.
Kan bankasıyla kan bağışı toplar, ihtiyacı olanlara göndermek.
al Yardımlaşmanın bireysel faydaları:
İnsanlarla iletişimimizi arttırır.
Cimrilik, bencillik, kıskançlık gibi kötü duygu ve davranışlara engel olur.
Sevgi, dayanışma ve sorumluluk gibi güzel duygu ve davranışların gelişmesine katkı sağlar.
İnsanın kişiliğinin ve ahlakının gelişimine yardımcı olur.
Sosyal Yardımlaşmanın toplumsal faydaları:
Toplumsal huzuru sağlar.
Bir arada yaşamamızı sağlar.
Sosyal bağlarımızı güçlendirir.
Toplumda güven ortamı oluşur.
SORUNLARIMIN ÇÖZÜMÜNÜ BİLİYORUM (1.öğrenme alanı-5.kazanım)
Her insanın bir birey olarak temel hak ve özgürlükleri vardır. Bunlar; yaşama hakkı, din ve
vicdan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü, yerleşme ve seyahat özgürlüğü, bilgi edinme hakkı ve dilekçe
hakkı şeklinde sıralanabilir.
Çocuk Haklarını koruyan uluslar arası kurum ve belgeler:
BM Çocuk Hakları Sözleşmesi: Çocukların temel hak ve özgürlüklerini korumak ve
kullanmalarını sağlamak için “Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme” hazırlanmıştır.
UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu): Birleşmiş Milletler tarafından
oluşturulmuş bir çocuk yardım fonudur. UNICEF’in amacı çocuk haklarını korumaktır. Tüm dünyada
çocukların; bedenen, zihnen ve sosyal olarak üst düzeyde olmasını amaçlar.
Çocuk Hakları ve insan haklarını koruyan ulusal kurum ve belgeler:
Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK): Ülkemizde çocukların haklarını kullanmasına ve
sorunlarını çözmelerine yardımcı olur. İnternet adresi: http://www.kdkcocuk.gov.tr
Tüketici Danışma Hattı: (ALO 175): Tüketicilerin ister mesafeli alışverişlerde ister doğrudan
alışverişlerde aldıkları her türlü ürün ve hizmetlere yönelik şikâyetlerini bildirebilecekleri, problem ve
mağduriyetlerine çözüm arayabilecekleri bir hattır.
MEB İletişim Merkezi (ALO 147): Öğrenci, veli, öğretmen ve vatandaşların eğitim ile ilgili
her türlü soru, talep, görüş, öneri, ihbar ve şikâyetlerini değerlendirmek için kurulmuş bir hattır.
BİLGİ NOTU: ALO 147 kaldırılarak etkin ve kaliteli iletişim için 444 0 632 iletişim hattı
kurulmuştur.
BİLGİ NOTU (ALO 112): Son yapılan değişiklikle POLİS, JANDARMA, AMBULANS,
İTFAİYE, AFAD (Afet Acil Durum) ve ORMAN tek bir numara olan 112’de toplanmıştır.
RTÜK (Radyo Televizyon Üst Kurumu) (ALO 178) : Radyo ve televizyon yayınları hakkında
gelen şikâyetleri değerlendirmek için kurulmuştur.
BİMER (Başbakanlık İletişim Merkezi) (ALO 150): Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair
Kanun kapsamındaki her türlü istek, şikâyet, ihbar, görüş ve öneriyi BİMER üzerinden ilgili bakanlık
veya kamu kuruluşuna iletmeyi amaçlar.
BİLGİ NOTU: Başbakanlık kurumu kaldırıldığı için ALO 150 hattıyla Cumhurbaşkanlığı
İletişim Merkezi (CİMER) hizmet vermektedir.
SABİM (Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi) (ALO 184): Sağlık sistemine yönelik talep,
eleştiri ve önerilerde bulunabileceğimiz, sağlık hizmetinden yararlanırken yaşadığımız sorunları
iletebileceğimiz bir hattır.
Sorunlarımızı hak, sorumluluk ve özgürlüklerimiz çerçevesinde çözmemiz gerekir. Bu şekilde
sorunlarımıza daha kısa sürede çözüm buluruz. Sorunlarımıza çözüm ararken bilgi edinme hakkı ve
dilekçe hakkından yararlanırız.
Bilgi Edinme Hakkı: Demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün gereklerinden olan bilgi edinme
hakkı herkese tanınmış bir haktır.
Dilekçe Hakkı: Haklarının çiğnendiğini düşünen herkesin yetkili kuruluşlara dilekçe ile
başvurma hakkı vardır. Sorun ve şikayetlerimize dilekçe yazarak çözüm aramak, etkili bir vatandaşlık
örneğidir.
2. ÖĞRENME ALANI: KÜLTÜR ve MİRAS
DESTAN VE YAZITLARDA TÜRKLER (2. öğrenme alanı-1.kazanım)
Türklerin bilinen ilk yurdu Orta Asya’dır. Orta Asya batıda Hazar Denizi, doğuda Kingan
Dağları, kuzeyde Altay Dağları, güneyde ise Tibet Platosu ve Hindukuş Dağları arasında yer alır. Bu
coğrafyada Türkler, İslamiyet’ten önce Hun, Kök Türk ve Uygur gibi devletler kurmuştur.
Orta Asya'nın Özellikleri:
Coğrafi özellikler, bozkır kültürünün ortaya çıkmasında etkili olmuştur.
Çadır, kilim ve demir bu kültürün önemli unsurlarındandır
Halı, konargöçer yaşam tarzının vazgeçilmez eşyasıdır.
Konargöçer bir hayat tarzı yaşamakta ve daha çok hayvancılık ile uğraşmaktaydılar.
Türkler için “at” çok önemlidir ve ilk defa evcilleştirilmiştir.
Gök Tanrı inancı vardır. Ölümden sonra hayata inanılır.
Toplumun en küçük birimi aile idi. Aileler sülaleleri, sülaleler boyları, boylar milleti, millet
de devleti oluştururdu.
Kurgan: Eski Türklerde ölen kişinin değerli eşyalarıyla birlikte gömüldüğü mezara kurgan
denir.
Yuğ: Eski Türklerde cenaze töreni ve cenazede ağıt yakılmasına yuğ denir.
Töre: Örf ve adetlerle belirlenen sözlü hukuk kurallarıdır.
Kut: Hükümdara devleti yönetme yetkisinin Tanrı tarafından verildiği inancıdır.
Kurultay (toy): İlk Türk devletlerinde devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı meclistir.
Hatun: Kağan'ın eşi
Balbal: Mezarların üstüne öldürdükleri insan sayısı kadar insan şeklinde dikilen taşlardır.
Orta Asya'dan Göçlerin Nedenleri:
Nüfusun artması ve otlakların azalması
Salgın hastalıklar
İklimin kurak olması, kışın şiddetli geçmesi
Komşu devletlerin saldırıları ve kendi aralarındaki mücadeleler
ASYA HUN DEVLETİ (M.Ö 220-MS 216)
Tarihte bilinen ilk Türk devletidir.
Teoman tarafından kurulmuştur.
Teoman Türk boylarını tek bir yönetim altında toplamıştır.
Teoman döneminde Çinliler Türk akınlarını önlemek için Çin Seddi'ni yaptırdılar.
Devlet en parlak dönemini Metehan döneminde yaşamıştır.
Mete günümüz ordusunda kullanılan onlu sistemi (10’lu Sistem) kurdu.
Oğuz Kağan destanındaOğuz’un Metehan olduğu sanılmaktadır.
NOTU: Türkler, tarihte demir madenini ilk işleyen milletlerdendir. Başlıca
mesleklerinden biri madencilik olan Türkler; savaş aletleri, tabaklar, maşrapalar, heykeller vb. eşyalar
yapmışlardır.
GÖKTÜRK DEVLETİ (552-745):
Tarihte Türk adıyla kurulan ilk Türk devletidir.
Bumin Kağan tarafından kurulmuştur.
630 yılında yıkıldı, 681 yılında Kutluk Kağan 2. Göktürk Devleti'ni kurdu.
Hükümdar Bilge Kağan, kardeşi Kül Tigin ve vezir Tonyukuk adına Orhun Yazıt
(kitabe)’ları dikildi.
Orhun Yazıtları Türk tarihinin ve edebiyatının ilk yazılı belgeleridir.
Orhun Yazıtları 38 harften oluşur, Orhun alfabesi ile yazılmıştır. Günümüzde Moğolistan
sınırları içindedir.
Ergenekon Destanı Göktürklere aittir.
UYGUR DEVLETİ (745-840):
Bilge Kül Kağan tarafından kuruldu.
Devletin merkezi Karabalasagundur.
Türk tarihinde yerleşik hayata geçen ilk uygarlıktır.
İlk Türk mimari eserler olan saraylar ve tapınaklar bu dönemde yapılmıştır.
Resim, minyatür, heykel türü eserleri oluşturmuşlardır.
Kağıt ve matbaayı kullanan ilk uygarlıktır.
18 harften oluşan Uygur alfabesini kullanmışlardır.
Eşyayı kiraya verme, ortaklık kurma, iş sözleşmesi senedi gibi hukuki olayları
gerçekleştirdiler.
Posta teşkilatı, vergi sistemleri kurmuşlardır.
Maniheizm dinini benimsemeleri Türklük ve savaşçılık özelliklerinin yok olmasına
neden olmuştur.
Türeyiş ve Göç Destanı Uygurlara aittir.
İSLAMİYET’İN DOĞUŞU VE DEĞİŞİM (2. öğrenme alanı-2.kazanım)
İSLAMİYET'İN DOĞUŞU
İslam'dan Önce Arabistan'ın Durumu
Mekke'de birden çok kabile vardı.
Kabileler arasında birlik yoktu, savaş vardı. Putperestlik yaygındı, Musevilik Hıristiyanlık
ve Mecusilik (ateşe tapma) diğer dinlerdi.
İnsanlar arasında toplumsal farklılıklar vardı, insanlar alınıp satılıyordu, kız çocuklara ve
kadınlara değer verilmiyordu.
Arap toplumu göçebe (bedevi) ve yerleşik olarak ikiye ayrılıyordu.
Hz. Muhammed 571 yılında Mekke’de dünyaya geldi. Bu dönemde Mısır, Suriye, Anadolu ve
Doğu Avrupa’da Doğu Roma İmparatorluğu, İran’da Sasani İmparatorluğu, Türklerin çoğunlukla
yaşadığı Orta Asya’da Kök Türk Devleti bulunuyordu.
BİLGİ NOTU: İslam’dan önce medeni açıdan geri, toplumda ahlaki çöküntü olduğu için o
döneme “Cahiliye Çağı” adı verilmiştir.
Hilfu’l-Fudûl (Erdemliler Topluluğu): Aralarında Hz. Muhammed’in de bulunduğu
Mekke’nin ileri gelenlerinin oluşturduğu topluluğa verilen addır. Bu topluluk Mekke’de zulme ğramış mazlumlara yardım etme ve zalimlerle mücadele etme kararı aldı.
Haniflik: Hz İbrahim'in inandığı, puta tapmayan, haksızlık yapmayan insanların inandığı
inançtır.
Peygamberimizin Hayatı Tarih Şeridi
571 610 622 632
Peygamberimizin Peygamber Mekke'den Medine'ye Peygamberimizin
doğumu olması hicret etmesi vefatı
Peygamberimizin savaşları tarih şeridi
624 625 627 628 630
Bedir Savaşı Uhud Savaşı Hendek Savaşı Hudeybiye Mekke'nin
(Peygamberimizin Antlaşması fethi
ilk savaşı)
Hicret (632): Mekkeli Müslümanların, eziyet sonucu peygamberimizle birlikte Mekke'den
Medine'ye göç etmelerine hicret denir.
Mekke'den Medine'ye göç edenlere muhacir; Medine'de muhacirleri karşılayan müslümanlara
ensar denir.
Hicretin Sonuçları:
İslamiyet hızla yayılmıştır.
Medine'de İslam Devleti kuruldu.
Müslümanlar Mekkeliler karşısında siyasi güç haline geldi.
Hz Ömer döneminde uygulamaya konan Hicri takvimin başlangıcı kabul edilmiştir.
Medine Sözleşmesi: Hz. Peygamber Müslüman, Yahudi ve Medineli putperestleri bir araya
getirerek Medine Sözleşmesi’ni yaptı. Bu sözleşme, ahlak ve adalet ilkeleri açısından oldukça
önemlidir.
Medine Sözleşmesi’nin bazı maddeleri şunlardır:
Müslüman ve Yahudi topluluklar barış içerisinde yaşayacaklardır.
Medine’nin savunması birlikte yapılacaktır.
Yahudiler dinlerini yaşamakta serbest olacaktır.
Müslümanlar ve Yahudiler, kendileri dışında bir topluluk ile yaşanacak anlaşmazlıkta
birbirlerinin yanında yer alacaktır.
Yahudiler ve Müslümanlar arasında yaşanabilecek anlaşmazlıklarda Hz. Muhammed hakem
olarak kabul edilecektir.
DÖRT HALİFE DÖNEMİ (632-661)
Halife: Müslümanların din ve devlet başkanı olan kimselere halife denir.
Dört Halife: 1- Hz. Ebubekir, 2- Hz Ömer, 3- Hz. Osman 4- Hz. Ali
Dört halife seçimle iş başına geldiği için bu dönem Cumhuriyet Dönemi olarak adlandırılmıştır.
Hz Ebubekir Dönemi (632-634):
Kuranı Kerim kitap haline getirildi.
Arap Yarımadası dışında ilk fetihler yapıldı. Suriye'nin fethine başlandı.
Yalancı peygamberler ortadan kaldırıldı.
Hz Ömer Dönemi (634-644):
Suriye, Filistin, İran, Irak fethedilerek müslümanlar Türklerle komşu oldular.
Ülke illere ayrılarak iller valiler tarafından yönetilmiştir.
Adliye teşkilatı kurularak illere kadılar tayin edilmiştir.
Hicri takvim kabul edilmiştir.
Hz Osman Dönemi (644-656):
İlk İslam donanması kurularak Kıbrıs alınmıştır.
Kuranı Kerim çoğaltılarak diğer şehirlere gönderilmiştir.
İslam’da ilk karışıklıklar başladı.
Tunus ve Trablus alınarak Kuzey Afrika fethedilmiştir.
Hz Ali Dönemi (656-665):
İç karışıklıklar arttı, Cemel ve Sıffin Savaşı yapıldı.
Devletin merkezi Medine'den Kufe’ye taşınmıştır.
Müslümanlar arasında ayrılıklar başladığı için fetihler durmuştur.
EMEVİLER (661-750)
Muaviye tarafından Şam'da kuruldu.
Doğuda Horasan, batıda Tunus ve Cezayiri alarak Kuzey Afrika’ya ilerlemişlerdir.
Cebelitarık Boğazı'nı geçerek Avrupa'da İspanya'yı fethettiler, Endülüs Emevi Devleti'ni
kurdular.
Emeviler halifeliği saltanat (babadan oğula geçiş) haline getirdiler.
Arap olmayanlara kötü davrandılar, İslamiyeti baskı (kılıçla) yoluyla kabul ettirmeye
çalışarak Arap milliyetçiliği yaptılar.
Yönetimden memnun olmayan halk ayaklanarak devleti yıktı, yerine Abbasi Devleti
kuruldu.
BİLGİ NOTU: Emevi Devleti yıkıldıktan sonra İspanya’da Endülüs Emevi Devleti kuruldu
(756-1031). Endülüs Emevileri, Avrupa’yı eğitim, bilim ve teknoloji alanlarında etkiledi.
ABBASİLER (750-1258)
Hz Peygamberin amcası Abbas'ın soyundan olanlar tarafından Bağdat'ta kuruldu.
Emeviler gibi ırk ayrımı yapmayarak başta Türkler olmak üzere tüm müslümanlara eşit
davrandılar. Türklere iyi davranmaları Türklerin İslamiyet'e girmesini kolaylaştırdı.
Bağdat, bilim ve sanat merkezi olmuştur. Yunanca ve Latince eserler Arapça ve Farsçaya
çevrilmiştir.
Türkler devlet yönetiminde görev aldılar. Türk askeri ve aileleri için Samarra şehrini
kurdular.
Talas Savaşı (751):
Türkler ve Abbasiler birlikte Çin'e karşı 751 yılında Talas Nehri kıyısında Çin'i yendiler.
Talas Savaşı ile Türkler gruplar halinde müslüman olmaya başladılar.
Avasım: Türkler için Bizans'a karşı devletin sınırlarını korumak için yapılan şehirlerdir.
kolay gelsin
Yazar:
sienazgdb
Bir cevabı oylayın:
10Yazar:
alicia97
Cevap:
cevap 6
Adım adım açıklama:
çünkü 9 parçaya bölünmüş ama 6 parçasını yemiş ama aynı büyüklükte kestikleri için 9'dan 3 çıkardığımız zaman 6 kalır ve 6 parçasını yemiş ikisi de aynı olduğu için o da hepsini yerse yani 6 parça eşit yemiş olurlar
Yazar:
peanut7jhc
Bir cevabı oylayın:
8Cevap:
6 parça
Adım adım açıklama:
Çünkü Murat 9 parçaya bölmüştü Fatma 6 parçaya ama Murat 6 parça yemiş hatırlarsan Fatma'nın dilimleri 6 taneydi ikiside eşit yemiş diyor bu durumda 6parça yemiş olur Fatma.
Umarım yardım etmişimdir.
Yazar:
elsaca4h
Bir cevabı oylayın:
1Yazar:
cesar
✌Mrb
16 cevap ekte......
Yazar:
lunai2mp
Bir cevabı oylayın:
10Cevap:
kalan 8 bölüm 42 iyi dersler
Yazar:
pancracioexqh
Bir cevabı oylayın:
3Yazar:
moody
Cevap:
16 günde bitirir...........
Yazar:
samantha38au
Bir cevabı oylayın:
2Bu başlığı kapatarak, bir bağlantıya tıklayarak veya başka bir şekilde gezinmeye devam ederek çerez kullanımını kabul etmiş olursunuz.