Cevap:
En iyi seçersen sevinirim
Açıklama:
Bir dilin sınırları; eski-yeni mevcud kelime hazinesi ile o dilde kullanılan bütün cümle tipleri ve klişeleridir..
yani benim bildiğim kelime ve kavram sayısı ne kadar çoksa, bildiğim ve kullanabildiğim cümle tipleri ne kadar çeşitli ve zengin ise, benim düşünce kudretim o kadar güçlüdür; konuşma ve yazma kaabiliyetim o kadar geniş ve kuvvetlidir; başarılarım, yapabildiğim işler o kadar çoktur; ortaya koyabildiğim eser sayısı o kadar fazladır..
ludvig wittgenstein; meşhur ingiliz filozofu bertrand russell' in hem talebesi hem de arkadaşıdır.. birbirlerinden çok etkilenmişlerdir.. russell, onun, kendisinden sonra gelen en büyük filozof olduğuna ve bir dahi sayılması lazım geldiğine inanıyordu..
wittgenstein, bir makina mühendisi idi.. uçak motorları ve pervaneleri hususunda buluşları ve icadları mevcuddur.. makinelerle meşgul olurken birden dil ile ve felsefe ile meşgul olmaya başlamıştır.. onun, makinaların parçaları arasındaki ilişkileri takib ve idrak edişi, mantığını ve muhakemesini çok geliştirmişti..
onun zekasını ve çeşitli kaabiliyetlerini kuvvetlendiren başka bir unsur da bertrand russell' in yanında matematik ve mantıkla uğraşmasıdır.. cambridge ve manchester üniversitelerinde hem çalışmış hem de hocalık yapmıştır..
avusturyalı yahudi fabrikatör karl wittgeinstein' in oğlu olduğu halde kendisini katolik inançlarına göre eğitilmişlerdir.. 8 kardeşinden üçü psikolojik problemleri yüzünden intihar etmiştir.. ( bunların adı hans, rudolf ve kurt'tur).. bu hal dahilikle delilik arasında bir ince çizgi olduğu iddiasını ve ırsiyeti hatıra getirmektedir.. annesi ise güçlü bir piyanist ve müzisyendir..
wittgenstein, insani münasebetlerde otoriter ve inatçıdır.. hassas ve şüpheci davranışlar göstermiştir..
teknik işlerle ve motorlarla uğraşırken birdenbire mantık ve felsefe ile meşgul olmaya başladı.. bunda russell ile tanışmasının etkisi vardır..
onunla cambridge' de talebesi olduğu vakit 1912 de tanışmıştır.. 1911 yılında gizli bir topluluk olan (apostles) e üye seçilmiştir..
1912 den 1917 yılına kadar tuttuğu günlük hatıraları içinde felsefi ve mantıki denemeler vardır.. bu denemeler ilk eseri sayılır.. 1918 yazında tamamlanmıştır.. 1921 de (doğa felsefesi) dergisinde yayınlandı.. 1922 de ise ingilizce ve almanca neşredilmiştir.. adı (tractatus) tur.. bu arada iki küçük felsefi denemesi, bir halk sözlüğü, yine bir de mantık denemesi, hayatta iken yayınlanmış kitaplardır..
wittgenstein, tractatus' un önsözünde tüm felsefi problemlerin dil araştırması yoluyla çözülebileceğini ileri sürmektedir.. felsefenin tamamı, dil eleştirisidir, demektedir..
bir kelimenin anlamı, onun dildeki kullanımıdır, diyor.. hani bizde vardır ya; (galatı kelam, lügatı fasihten evladır = yanlış kullanılan kelime, fasih, yerinde kullanılan lügattan daha çok makbuldür).. filozof da kelimelerin kullanılırken anlam ve değer kazanacağı gerçeğini dile getiriyor..
felsefenin araştırma nesnesi, günlük konuşma dilidir, fikrini ileri sürüyor.. filozof bir problemi tıpkı bir hastalık gibi ele alır, öyle inceler, kanaatindedir..
(felsefedeki amacın ne?) sorusuna cevap olarak (sineğe, sinek kavanozundan çıkış yolunu göstermektir) demektedir..
mantık ve dilbilgisi; oluşturduğu şeyi sadece ortaya koyar, açıklamaz, diyor.. mantığın ve gramerin açıklanamadığı gerçeğini dile getirmektedir..