9. O gün için oraya "eğreti" olarak getirilmişe benziyordu. Bu cümledeki altı çizili kelimenin anlamıni veren sözcük aşağıdakilerin hangisinde vardır?A) Kendini sarayın avlusundaki iki genç ka- dinla sohbet ederken buldu.B) Baş parmağını kendi ekseni etrafında dondürüp bana uyan dolu bir bakış attı. C) Bazılan baston sekerler gibi canlı renklere boyalıdır. D) Fakat bu isi bilinçli olarak üstünkörü yap- miş, yaralanın tam kapanmamasına dikkat etmisti.BOŞ CEVAP VERENLER BİLDİRİLİR...
Aşağıdakilerden hangisinde yazım yanlışı yapılmıştır? A) Oysa "göç" davulu çalındığında her ayrılıktan doğan o "kayıp" hissiyatı yakamıza yapışacaktır. Bizim diye belledi- ģimiz, içine yerleştiğimiz, farkına varmadan edindiğimiz "kimlik" yaralanmaktadır. Ve ak parmaktan sızan kızıl kan, karla kaplı yola damlaya damlaya koparız yuvamızdan. B) Insan "mor" denildiğinde bir çiçek mi düşünür yoksa bir kumaş mı? “Su" kelimesini duyduğunda bir pınar mi hatır- lar, deniz veya göle mi takılır aklı, yoksa şişedeki suyu mu hayal eder? C) Bu mekânın, grilerle kaplı sema ve karlı ovanın, her tür eşya ve yapının, çizgilerin, eğimlerin, kaldırım ve duvarın, kapıların, pencerelerin, renklerin, seslerin ve kokuların, birbirine eklenmiş milyonla hatıra barındıran "an"ların do- luştuğu hafıza. ) Bütün bunlar bizi o sokağa çıkarır. Saçak altlarında yürüyen telaşsız, mütebessim insanlar. At arabaları, kasabın önünde kediler, mahalle kahvesi, bodur minareli mescit, dut ağaçlarına tünemiş kargalar, çeşme önünde gelinler, kızlar, köşeyi dönünce görülen iki katlı ahşap ev. ) Renk rengi kovalar ses sese baskın çıkar alışkanlıklar köküyle birlikte sökülen koca bir ağaç gibi devrilir; yerinde karanlık, tatsız, hiç bir zaman gerçekten dolmayacak bir boşluk kalır.