Cevap:
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’NİN AÇILMASI VE YENİ TÜRK
DEVLETİNİN DOĞUŞU
TBMM’nin Açılması ve Niteliği
İstanbul’un işgali, Mebuslar Meclisi’nin dağıtılması, aydınların ve milletvekillerinin
tutuklanması Osmanlı Devleti’nin sona erdiğini gösteriyordu. Mustafa Kemal Paşa’nın
tahminleri doğru çıkmıştı. Artık herkes onun etrafında toplanacaktı. Bundan sonra.
İstanbul’dan Ankara’ya bir akın başladı. O güne kadar İstanbul’da kalıp “bir şeyler “ yapmak
isteyenlerin tek umutları Ankara ve Mustafa Kemal Paşa oldu.
Milli egemenliğe dayalı bir devlet kurmayı düşünen Mustafa Kemal Paşa bu fırsatı iyi
değerlendirdi. Kuracağı devletin temel organlarını oluşturacak yeni meclisin toplanmasını
sağlayacak çalışmaları başlattı.
17 Mart l920’de Ordu komutanlarına bir genelge göndererek Meclisin Ankara’da
toplanmasının gerekli olduğunu bildirdi. 19 Mart’taki genelgesinde; yeni seçilecek olanlarla,
İstanbul’dan kurtulmayı başaran mebusların en kısa zamanda Ankara’da toplanmalarını istedi.
Erzurum Kongresi kararlarında belirtilerek, Sivas’ta da onaylanan kararlarda açıklandığı gibi
“ ...Osmanlı hükümeti milletin istiklalini koruyamamış...” ve Anadolu’da bir milli hükümetin
kurulması için bütün şartlar oluşmuştu.
Seçilen mebusların bir kısmının Ankara’ya ulaşmasından sonra, 23 Nisan 1920’de meclis
ilk toplantısını yaptı. Açış konuşmasını yapan en yaşlı üye Şerif Bey’in ifadesiyle Büyük
Millet Meclisi adını aldı (Bir süre sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi adını alacaktır). Ertesi
gün yapılan toplantıda Mustafa Kemal Paşa başkan seçildi. TBMM’nin açılmasıyla milletin
meşru haklarını koruyacak bir kurucu meclis oluşturulmuş oluyordu.
TBMM’nin kurulmasıyla Anadolu’da yeni bir hükümet ortaya çıkmış oluyordu. 2 Mayıs
1920’de Meclis üyeleri arasından ilk “İcra Vekilleri Heyeti” de teşekkül ettirildi ki; bu durum
Erzurum Kongresi’nde hazırlanmış olan planın uygulanması olarak kabul edilebilir.
Meclis; yasama, yürütme ve yargı yetkilerini kendinde toplamış “Kuvvetler Birliği”
temeline göre kurulmuştu. Meclis, yasaları yapmak ve bunları kendi arasından seçtiği
hükümet üyelerine uygulatmakla iki yetkisini doğrudan doğruya kendisi kullanıyordu.
Meclis’ce alınan kararların uygulanabilmesi için kendi içinden seçilerek 11 üyeden
oluşturulan yürütmeye “ İcra Vekilleri Heyeti” üyelerine de, Meclis’e karşı sorumlu
olduklarından “nazır” veya “bakan” denmeyip sadece “ vekil” deniyor ve bunlar hükümeti
meydana getiriyordu. İcra Vekilleri Heyeti’nin başkanı Meclisin de başkanı idi.
Açıklama:
BAŞARILAR