Cevap:
Hz. Peygamber her konuda olduğu gibi torunlarıyla ilişkileri bakımından da biz Müslümanlara örnek olmuştur. Onları sever, okşar, omzuna çıkarır, onlarla oyun oynardı. Bu konudaki rivayetlerden bazıları şöyledir:
Hz. Ömer anlatıyor:
"Bir gün Peygamber (s.a.)'ın yanına gelmiştim. Hüseyin'i sırtına oturtmuş, ağzına bir ip almış, ipin ucunu da Hüseyin'e vermişti. Hüseyin yürüyünce, O (s.a.) da dizleri üzerinde arkasından yürüyordu. Bu durumu görünce, 'ya Hüseyin, bineğin ne de güzel binek!' dedim. Bunun üzerine Peygamber (s.a.) buyurdu ki: Ya Ömer, binici ne güzel desene!" (Hucviri, 165).
Bir gün cemaatle namaz esnasında Hz. Peygamber secdeye varır. Secde o kadar uzun sürer ki, arkasında namaz kılanlar ne olduğunu merak ederler. Olağan dışı bir şey olduğunu ya da vahiy geldiğini düşünürler. Namaz bittikten sonra sorarlar. Hz. Peygamber şöyle cevaplar: "Hüseyin secdeye vardığımda sırtıma çıktı. Evde bu adeti edindiğinden, onu sırtımdan atamadım ve böylece secde uzun sürdü" buyurmuştur. (Buhari, Kitabu's-Salat, 52)
Resulullah hutbe vermekte iken Hasan ve Hüseyin geldiler. Üzerlerinde birer kırmızı gömlek vardı. Yürüyorlar ve arada sürçüyorlardı. Hz. Peygamber minberden indi, onları taşıyarak önüne koydu ve sonra şöyle buyurdu: 'Allah'ın, mallarınız ve çocuklarınız ancak bir imtihan vesilesidir' sözü, haktır. Şu iki çocuğa baktım. Yürüyorlar ve sürçüyorlar. Sabredemedim ve nihayet konuşmamı keserek onları kaldırdım." buyurmuştur. (Buhari, Sahih, Fiten, 20)