Cevap:
POSİTİVETom plays soccer on Sundays.
(Tom Pazar günleri futbol oynar.)
With my mother, I walk for one hundred meters every morning.
(Annemle beraber her sabah yüz metre yürürüz.)
They go to school by bus.
(Onlar okula otobüsle giderler.)
It loves drinking milk.
(O süt içmeyi sever.)
Misha enjoys playing with a ball.
(Misha bir top ile oynamaktan hoşlanır.)
He gets up early.
(O erken uyanır.)
NEGATİVEI don’t (do not) play the guitar well.
(Ben gitarı iyi çalamam.)
They don’t (do not) speak English fluently.
(Onlar akıcı şekilde İngilizce konuşmaz.)
We don’t (do not) like eating chocolate.
(Biz çikolata yemeyi sevmeyiz.)
She doesn’t (does not) get up late at weekends.
(O hafta sonları geç uyanmaz.)
He doesn’t (does not) eat vegetables.
(O sebze yemez.)
Justin doesn’t (does not) attend in the mid-term exams.
(Justin ara sınavlara katılmaz.)
SORUDoes Tom always watch cartoon?
(Tom her zaman çizgi film izler mi?)
Does she prefer to live in a big city like London?
(Londra gibi büyük bir şehirde yaşamayı tercih eder mi?)
Does he always go to gym after school?
(O her gün okuldan sonra spor salonuna gider mi?)
Do you go to gym at weekends?
(Haftasonları spor salonuna gider misin?)
Do their classmates join in the all activities?
(Onların sınıf arkadaşları tüm aktivitelere katılırlar mı?)
Do they have to leave?
(Gitmek zorundalar mı?)
OLUMSUZ SORU Doesn’t Susan travels to the different parts of the world every year?
(Susan her yıl dünyanın farklı yerlerine seyahat etmez mi?)
Doesn’t Carl have homework to do?
(Carl’ın yapması gereken ev ödevi yok mu?)
Doesn’t she need to work?
(Onun çalışması gerekmiyor mu?)
Don’t they go to the cinema every weekend?
(Onlar her hafta sonu sinemaya gitmiyor mu?)
Don’t I speak Turkish well?
(Türkçe’yi güzel konuşmuyor muyum?)
Don’t you think it’s weird?
(Tuhaf olduğunu düşünmüyor musun?)
UMARIM YARDIMCI OLABİLMİŞİMDİR ☺️