Cevap:
Obezite tedavisinde kullanılacak diyet kişiye özeldir. Kişinin, yaşı, cinsiyeti, alışkanlıkları, biyokimyasal bulguları, bir hastalığın olup olmaması ve obezitesinin derecesi diyet düzenini etkiler. Bu nedenle genel bir diyet önerisi vermek son derece sakıncalıdır. Kişiye özel diyet hazırlanmadan önce kişinin beslenme öyküsünün detaylı bir şekilde alınabilmesi için bir form doldurulmalı, form diyetisyen tarafından değerlendirildikten sonra hastaya özel bir diyet planı hazırlanmalı, hasta diyeti konusunda eğitilmeli ve izlenmelidir. Eğitim ve izleme ile desteklenmeyen diyetlerin uygulanması son derece zordur. Obez kişinin tedavi programı, diyet, egzersiz ve davranış değiştirme tedavisi olmak üzere üçlü bir programdır. Bu nedenle bir ekip tarafından yönetilmek zorundadır. Araştırmalar, obez kişilerin tedavi programına uyum sağlamada zorlandıkları nı, büyük bir bölümün tedavi programının yarıda bıraktığını ve diyetin temel ilkeleri ve obez kişilerin diyetlerine uyumlarının sağlanması için eğitimlerde dikkat edilmesi gereken hususlar anlatılmaktadır.
Obez Kimdir? Hangi Durumlarda Diyet Tedavisi gerekir?
Bir kişiye obez denilebilmesi için, beden kitle indeksinin 30'un üzerinde olması gereklidir. Beden kitle indeksi, kişinin ağırlığının boyunun metre cinsinden karesine karesine bölünmesi ile elde edilen değerdir ve bu değer 22-27 olduğunda normal, 27- 30 olduğunda kilolu, 30 ve üzeri olduğunda obez, 40'ın üzerinde morbid obez olarak gruplandırılır. Beden kitle endeksi kilolu grup aralığında olanları n, normal ağırlıklı kişilere göre hastalıklar açısından daha büyük risk taşıdığını gösteren yeterli çalışma yoktur. Ayrıca yanlış planlanmış zayıflama programları ile yapılan zayıflama çabaları, obezitenin yarattığı sağlık sorunlarından daha sakıncalıdır. Obez kişilerin zayıflama programlarına gereksimini olup olmadığını, gerekli ise nasıl bir programa alınabileceği doktor, diyetisyen, fizyoterepist ve psikologdan oluşan bir ekip tarafından değerlendirildikten sonra karar bağlanmalı ve bu ekip tarafından izlenmelidir. Ekip tarafından denetime alınmamış obezlerin zayıflamada başarılı olmadıkları çalışmalarla gösterilmiştir. Ekibin, hastalığın zayıflama programına alınıp alınmayacağına karar vermesinden sonra yapılması gereken en önemli iş kişinin program boyunca ve programın tamamlanmasından sonra en az iki yıl izlenmesidir. Çünkü verilen kiloların kalıcı olabilmesi için en az iki yıl korunması gerekmektedir. Bazı kişiler aşırı estetik kaygılarla beden kitle indeksleri 30'un altında olduğu durumlarda da zayıflama programına alınmak istemektedirler. Bu kişilerde genellikle eşlik eden psikolojik sorunlar da bulunmaktadır. Bu nedenle bu kişiler ekipteki psikolog tarafından değerlendirildikten sonra ve hastanın ruh sağlığı için gerekli olduğu kanısına varıldıktan sonra programa alınabilirler. Bazı kişiler beden kitle indeksleri normal olmasına karşın meslekleri gereği (manken, balerin vb) ince olmak isteyebilirler. Bu kişilerde ekip tarafından değerlendirilme ve izleme koşulu ile zayıflama programına alınabilirler.
Obez Diyetinin Temel İlkeleri
Obezite diyetinin özelliği, hastanın harcadığından daha az enerji alımını sağlamak üzere, enerjisi kısıtlı bir diyet olmasıdır. Kısıtlanacak miktar hastanın durumunun değerlendirilmesinden sonra belirlenir, ancak burada önemli olan, kısıtlamanın hastada bir komplikasyona neden olmayan, uygulanması nı zorlaştırmayan ve en önemlisi hızlı kilo verilmesini önleyen düzeyde olmasıdır.
Uzun zamandan beri obez kişilerdeki fazla kiloların tümünün yağdan ibaret olmadığı ve yağsız vücut kitlesinin (FFM), ağırlığı normal olanlara oranla daha fazla olduğu bilinmektedir [1]Gray ve Buer [2] yaptıkları bir araştırma ile vücut yağı (FM) artışı ile FFM artışı arasında pozitif bir ilişki bulmuşlardır. Araştırmacılara göre artan vücut kitlesinin %75'i yağ %25'i FFMin de artmasının çeşitli nedenleri vardır. Birincisi, adipoz doku, sadece yağdan ibaret değildir, bu dokunun hücreleri, kan damarları ve destekleyen stroması vardır. İkincisi adele kitlesi artan adipoz dokuyu desteklemek üzere ekstra iş yapmak için artmaktadır. Obez kişilerin kalp, karaciğer, pankreas ve böbrek gibi organlarının normal ağırlıktakilere oranla daha büyük olduğu ve kan hacımlarının daha fazla olduğu bilinmektedir. Boy ve yaş da yağsız vücut kitlesini etkilemektedir [3-6].
Vücut ekstra kiloların bir kısmının FFM oluşu diyetinin enerji düzeyini belirleme açısından önem taşımaktadır. Kilo verme ile FFMde azalacağından, bunun sonucu bazal metabolik hız (BMR) düşecektir. Bu durumda kişi kendisi ile aynı ağırlıkta olan normal kişiye göre daha az enerji tüketmek zorunda kalacaktır. Hızlı kilo verme ile FFMdeki azalma daha fazla olmakta %75-%25 olan FM/FFM oranı %50 %-%50 ye ulaşabilmektedir. Bu durum, BMRın daha fazla düşmesine neden olacağından kişinin verdiği kiloların korumak için yapacağı gayreti güçleştirecektir. Bu nedenle obez kişiler %75-%25 oranını koruyacak bir diyet uygulamasını gerekmektedir. İşte sorun bu noktada başlamaktadır. Obez kişi fazla kilolarından biran önce kurtulmak istemekte ve hızlı kilo verdiren diyet uygulamalarını yeğlemektedir. Oysa bu durum kişiyi hem kısır bir döngü içine sokmakta hem de dejenereatif hastalıkların ortaya çıkışı hızlanmaktadır [7].
Obezlerin Diyet Uygulamadaki Başarı Oranları
Obezitenin diyetle tedavi konusunda sayısız yayın bulmasına karşın tedavi sonuçları üzerine bildiren rapor sayısı oldukça sınırlıdır.
Açıklama:
En iyi seçersen sevinirim