Herzamanki gibi annemin isteğiyle köyün çok uzağında ki çeşmeden su almaya gitmiştim bu işi yapmayı hiç sevmiyordum çünkü çok yoruluyordum , sıcak oluyordu terliyordum ve taşırken suyun birazı dökülüyordu yada çok soğuk oluyor ve sular donuyordu boşuna gitmiş oluyordum bizim köyde nedense mevsim ayarı hiç yok . Neyseki artık ilkbahar gelmişti -en sevdiğim mevsim- Ancak o gün birkaç kişinin suyun başında toplandığını gördüm uzaktan tam tanıyamadım ama yaklaşınca köyün muhtarı , imamı ve öğretmeni olduğunu öğrendim. Birşeyler konuşuyorlardı duyamadım . İşime ara vermeyip çeşmenin yanına gittiğimde patladığını gördüm hemen öğretmenime gidip sordum oda " Çeşmeyi burada tamir etmek yerine borular ile köy meydanına taşıyacaklarını söylediler " ancak kararsızlıkları yüzlerinden belli oluyordu neden olduğunu hemen anlamıştım çünkü bizim köye ne kazma gelir nede bir işçi Anadoluda bir köy verevek çok paramızda yok zaten yani tüm köyün toplanıp yardım etmesi gerekiyordu bana dediler ki " Hadi ahmet hemen koşta köye haber ver herkes buraya gelsin kazma küreklerini de alsınlar " hemen köye koştum hem mutlu hemde kaygılıydım çünkü borular tarladan geçirilmek zorundaydı ve bizim köye giden en kısa tarla köye yeni gelen bir çiftindi ve onlar kötü birisiydi . Herkese haber verdim - yeni çiftde dahil - herkes çeşmenin başındaydı muhtar öğretmen ve imam çifti yanlarına çağırıp konuştular ancak hiçbir şekilde tarlalarının bozulmasını istemiyorlardı para verirseniz olur diyorlardı ancak köy fakir. Para toplamak istesek bile çok para çıkmaz . O sırada çfftin gözünün benim boynumdaki kolyeye takıldığını farkettim o kolye rahmetli dedemden yadigardı ve onlar şöyle demişti " o çocuk kolyeyi verirse kabul ederiz " köylülerde demeden hatıra olduğun bildikleri için kabul etmeyeceklerini söylediler ancak ben kararımı vermiştim hayatımdaki en değerli eşyamı onlara verecektim . Bu sayede çeşme meydana taşındı ve herkes rahat etti
iyi dersler ( Hiçbir şekilde alıntı değildir ! )