Cevap:
Açıklama:
Borulu org, körükle verilen basınçlı havanın tahta veya metal borulardan geçerken içerideki hava sütunlarının titreşmesi sayesinde ses üreten bir müzik enstrümanıdır. Klavyeli ve pedallı bir enstrümandır. Değişik ses tonları ve notalar piyanoda olduğu gibi tuşlarla denetlenir. En çok bilinen türü kilise orgudur.
Eski bir kilise orgu, Aziz Mecdelli Meryem Kilisesi, Poznań, Polonya
Bir org, Lublin Katedrali, Polonya
Modern kilise orgu, Katharinenkirche, Frankfurt, Almanya
Metal boruların kullanıldığı bir kilise orgu
Enstrüman, klavyedeki tuşlar basılı kaldığı sürece ses verir. Parmaklarla uygulanan kuvvetin sesin dinamik aralığını değiştirmediği enstrüman buna rağmen tını ve ses yüksekliği açısından geniş bir aralığa sahiptir. Beş katlı bina yüksekliğinde orglar bulunmaktadır. Batı klasik müzik tarihinin en eski enstrümanlarından biri olan org, önceleri daha çok Hristiyanlık ile bağlantılıydı.
İlk yapımı çok eski yüzyıllara uzanıp (MÖ 150-200 yıllarında) Mısır'da "Ktesibios" adında birinin Pan Flavtası'nın çok büyüğünü su gücüyle çalıştırarak sesler elde ettiği ve böylelikle ilk su orgunu yaptığı söylenir. M.S. III. Yüzyıla doğru "Hydraulis" adını alan su orglarında kullanılan su basıncı; yerini hava basıncına bıraktı ve ardından “register” olarak adlandırılan ve ses özelliklerinin değişimini sağlayan düzen bulundu. 18. yüzyıla kadar üç tip org varlığını sürdürdü; Portatif Org, Pozitif Org, Büyük Org. Klasik org Avrupalı yapıcılar elinde gelişerek 13-14. yüzyıl sonlarında bugünkü biçimine ulaşmıştır. İlk olarak tiyatrolarda ve sirklerde kullanılan ve din dışı müzik çalgısı olan org, Roma İmparatorluğu döneminde bütün batı dünyasına yayıldı. 10. yüzyıldan başlayarak, çok sesli yapıtların çoğalmasıyla da birlikte din dışı müzik alanından kilise müziği alanına kaydı. Uzun süre kilise müziğinde kullanılan bu çalgı, sonraları din dışı müziğin de en yetkin çalgıları içinde yer almıştır. Kilise orgcusu olarak çalışan büyük besteciler sayesinde, org için çok güzel yapıtlar oluşturulmuş, sayıları binleri aşan bir org dağarı doğmuştur. Laurens Hammond'un elektrikli orgu yapmasıyla, en kullanışlı biçimine ulaşmıştır. İlk kez 1934'te ABD'de yapılan elektronik orgda borular ve hava mekanizması bulunmaz; sesler elektronik olarak üretilir.
Org; yapıldığı zaman, para, konulduğu yer, akustik niteliği, görev çeşidi ve yapımcısının yeteneği gibi nedenlerle çeşitli sorunları olan bir çalgıdır. Bu nedenleri saymaktan amaç, org çalıcısının iyi bir sonuç elde edebilmek için çalacağı orgu tanıması gereğidir. İyi bir org öğrenimi için; a) Sağlam bir kulak duyuşu olmak, b) Fiziki kusurları bulunmamak, c) Orgun sandalyesine oturulduğunda, ayağa kalkmadan elleri uzak tuşlara götürebilecek yeterli yaşta bulunmak (ellerin büyük, kolların uzun olması kolaylık sağlar), d) Fedaileri iyi kullanabilmek, e) İyi bir piyano çalıcısı olmak, gibi koşullar aranılır. Öğrenim dönemi mutlaka iyi bir öğretmenin denetiminde yapılmalıdır. Armoni ve kontrpuvan bilmek gereklidir. Fiziki koşullar uygun ise, orga başlama yaşı on beş ya da, on altı olabilir. Günlük çalışma, dört saati geçmemeli ve bu çalışma aralar verilerek yapılmalıdır. Bir oturuşta dört saat çalışmak yararsız ve yorucudur.
Yazar:
amorau2f
Bir cevabı oylayın:
6Cevap:
Açıklama:
Kilise orgu , körükle verilen basınçlı havanın tahta veya metal borulardan geçerken içerideki hava sütunlarının titreşmesi sayesinde ses üreten bir müzik enstrümanıdır. Klavyeli ve pedallı bir enstrümandır. Değişik ses tonları ve notalar piyanoda olduğu gibi tuşlarla denetlenir.
Metal boruların kullanıldığı bir kilise orgu
Enstrüman, klavyedeki tuşlar basılı kaldığı sürece ses verir. Parmaklarla uygulanan kuvvetin sesin dinamik aralığını değiştirmediği enstrüman buna rağmen tını ve ses yüksekliği açısından geniş bir aralığa sahiptir. Beş katlı bina yüksekliğinde orglar bulunmaktadır. Batı klasik müzik tarihinin en eski enstrümanlarından biri olan org, önceleri daha çok Hristiyanlık ile bağlantılıydı.
Yazar:
dejaf3lj
Bir cevabı oylayın:
10