Soru: Neşet Ertaş neredesin sen türküsü neyi düşündürüyor ​

Cevaplar 2

Cevap:

Cevap:

1960’lı yıllardan itibaren ismi bağlama ile birlikte anılan, sadece geniş halk kesimlerinde değil, ciddi musiki çevrelerinde de taktir ve hayranlıkla dinlenen Neşet Ertaş’ı farklı bir bağlamda değerlendirmek gerekiyor. Çünkü o da aslında tam bir yöre sanatçısı, yani mahalli bir sanatçı olmasına rağmen yaygın şöhreti ve söylediği türkülerin popülaritesi ile ülke genelinde tanınan biri olarak diğerlerinden ayrılır.

İşte Neşet Ertaş Orta Anadolu bozkırlarının tam göbeğinde, “ay dost deyince yeri göğü inleten” gönül delisi bir babanın evladı olarak 1938’de Kırtıllar’da dünyaya gelir. Hiç çocuk sahibi olamadığı ilk karısı Hatice’yi genç yaşında kaybeden Muharrem Ertaş, ikinci evliliğini Kırtıllar köyünden Döne ile yapar ve bu evlilikten, Necati, Neşet, Ayşe, Nadiye ve muhterem adında beş çocuğu olur. Kırtıllar nüfusunun tamamı abdallardan ibaret olan bir aşiret köyüdür. Köyün çevrede “abdallar” adıyla anılması da bundan olsa gerek. Daha altı yedi yaşlarında iken, kendisini yöre düğünlerinin aranılan sanatçı babası Muharrem Ertaş’ın sazı önünde oynarken bulan büyük usta Neredesin Sen türküsünün hikayesinin şöyle anlatır:

”1960’lı yıllarda TRT sanatçılarıyla Almanya’ya gitmiştim. Otomobilim vardı ama ne ehliyetim vardı, ne de kullanmayı biliyordum. Bazıları dönünce mecburen ben kullandım otomobili. Dönüşte kaza yaptık. Beni cezaevine koydular. Üç ay hapis yattım. Kağıt, kalem de vermiyorlardı. Bu türkünün sözlerini sigara kağıtlarının üzerine kibrit çöpünün barutlu kısmını tükürükle ıslatarak yazdım.”

Açıklama:

inşallah anlarsın ben yozgatlıyım neşet ertaşın hıkayesini böyle biliyorum

Cevap:

Cevap:

Bu kadar büyük baba sevgisine sahip olan Ertaş, bu süreçte annesinin şefkatine ve sevgisine hasret kaldığını, bu yüzden babasına bu kadar çok bağlandığını çıktığı bir konserde dile getirmiştir. İşte bu hasret Ertaş’a “Neredesin Sen”i yazdırmıştır. Şarkının hikâyesini ise şöyle anlatır Ertaş ; “1960’lı yıllarda TRT sanatçılarıyla Almanya’ya gitmiştim. Otomobilim vardı ama ne ehliyetim vardı, ne de kullanmayı biliyordum. Bazıları dönünce mecburen ben kullandım otomobili. Dönüşte kaza yaptık. Beni cezaevine koydular. Üç ay hapis yattım. Kâğıt, kalem de vermiyorlardı. Bu türkünün sözlerini sigara kâğıtlarının üzerine kibrit çöpünün barutlu kısmını tükürükle ıslatarak yazdım.”

- Yazı Devam Ediyor -

İşte kimimizin sevdiğini düşünerek, kimimizin hasret duyduğu birini düşünerek dinlendiğimiz bu türküyü 12 yaşında kaybettiği annesine yazmıştır Ertaş.

- Yazı Devam Ediyor -

Ayrıca Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İbrahim Kalın 06.08.2018 tarihinde paylaştığı bir tweette şunları dile getirmiştir; “Neşet Ertaş bu türküyü annesine yazmıştır. İlk satır “Şu garip halimden bilen, şiveli nazlım” şeklindedir. İşveli değil şivelidir. Diğer dizeleri gibi bu ifade de merhum annesini tasvir eder”.

Her dizesiyle ayrı bir gönül bağı kurduğumuz o türkünün sözlerini ise bir kez daha hatırlamak için şöyle bırakalım;

Şu garip halimden bilen şiveli nazlı

Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?

Datlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm

Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen? Neredesin sen?

Datlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm

Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen? Neredesin sen?

Ben ağlarsam ağlayıp gülersem gülen

Bütün dertlerim anlayıp gönlümü bilen

Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen

Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen? Neredesin sen?

Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen

Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen? Neredesin sen?

Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyor

Hiç bir tabip yarama merhem olmuyor

Boynu bükük bir garibim yüzüm gülmüyor

Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen? Neredesin sen?

Boynu bükük bir garibim yüzüm gülmüyor

Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen? Neredesin sen?

Cevabı biliyor musunuz? Buraya ekleyin!

Cevabı bulamıyor musunuz?

Google ile giriş yap

veya

Şifrenizi mi unuttunuz?

Hesabım yok ve şunu yapmak istiyorum: Kayıt ol

Bir dil veya bölge seçin
How much to ban the user?
1 hour 1 day 100 years