Cevap:
1931 yılından bu yana 4 Ekim günü, Hayvanları Koruma Günü olarak kabul edilmiş ve bu günde hayvan sevgisi, hayvanları koruma üzerine çeşitli etkinlikler tertip edilmiştir. Bu etkinliklerin ana gayesi insanlara hayvan sevgisini aşılamak ve hayvanların ne şekilde korunabileceğini herkese anlatmaktır. Bu etkinlikler bir nebze de olsa faydalı olmaktadır. Özellikle televizyon ve sosyal medya platformlarında gerçekleştirilen etkinlikler veya programlar bu işlevi daha iyi yerine getirmektedir.
Üzerinde yaşadığımız dünya ne sadece insanlara ne de sadece hayvanlara veya bitkilere aittir. Bütün canlılar uyum içerisinde yaşamak zorundadır. Her canlı, bir yaşam zincirinin halkasını oluşturur. Bu halkalardan bir tanesinin bile eksikliği yaşamı altüst etmeye yetebilir. Dünya üzerinde diğer canlılar üzerinde en çok etkili olan varlık insandır. İnsanlar, sahip olduğu zeka ve güçle diğer tüm canlılara zarar verebilir veya onları koruyabilir. Bir hayvanın kalkıp da büyük bir insan topluluğuna zarar verebilmesi pek mümkün değildir. Oysa insanoğlu, yaptığı bir zehir veya silahla büyük bir hayvan topluluğunu katledebilir. Bu yüzden her insan sahip olduğu zeka ve gücü güzellik yolunda harcamalı, hayvanları da sevip korumalıdır. Bildiğimiz gibi kendisinden istifade ettiğimiz en önemli canlı grubu hayvanlardır. Kimi hayvanın etinden, kiminin sütünden veya kiminin yününden veya derisinden yararlanırız. Onlar, bu yönüyle bir anlamda bizim yaşam kaynaklarımızdır. Elbette ki bir hayvanın bizim için bu denli önemli olması için ille de onun etinden veya sütünden yararlanmamıza gerek yoktur. Bazen bize yararsız gelen bir hayvan bile aslında yerine getirdiği görevle bizim daha iyi yaşamamızı sağlamış oluyordur. Örneğin hele de zehirli olan yılanların nasıl olur da faydalı olduğunu düşünen insanlar vardır. Bizler yılanların ne sütünü içeriz ne de etini yeriz. Fakat yılanların doğadaki görevi nedir acaba, hiç düşündük mü?
Bilindiği gibi yılanların en büyük beslenme kaynaklarından birisi tarla fareleridir. Bağı, bahçesi veya tarlası olanlar iyi bilir ki ekilen ekinlerin veya bostanların en büyük düşmanlarından biri bu farelerdir. İşte, yılanlar, bu farelerle beslenerek onların aşırı bir şekilde çoğalmasına engel olmuş olurlar. Aynı şekilde farelerin de kendilerine göre vazifeleri vardır. Her bir hayvan, ayrı bir görev üzere yaratılmıştır, bir tanesinin yokluğu bile büyük zararlara sebep olabilir.