Merhabalar;
Bu soruyu cevaplamak için önce kısaca aydınlanma felsefesinin ne olduğuna bakmamız gerekiyor. Aydınlanma felsefesi kısaca aklın, insan hayatındaki mutlak yol gösterici olduğunu öne süren felsefi akımdır. Aydınlanma felsefesi, orta çağ’ın aklı arka plana atan ve Tanrı’yı bilginin esas kaynağı olarak ilan eden ve insan hayatının baş köşesine oturtan skolastik düşüncesine başkaldırı niteliği taşır. Aydınlanma felsefenin, toplumcu sanata etkisi ise oldukça önemlidir çünkü bu felsefeden etkilenen sanatçılar ve filozoflar Fransız İhtilali'ne giden yolun taşlarını döşemiş ve halk bu sanatçılardan etkilenerek devrimi gerçekleştirmiştir.
Bu dönemde (18. Ve 19. Yüzyıl) sanatçıların verdikleri eserler toplumu ilgilendiren konulardan oluşmuş ve toplumsal hareketleri etkilemiştir. Felsefe alanında Rousseau, Voltaire gibi filozoflar, Edebiyat alanında ise Victor Hugo, Emile Zola gibi edebiyatçılar toplumu etkileyen eserler vererek toplumsal hareketlere yön vermişlerdir. Aydınlanma felsefesinden önce toplumu ilgilendiren eserler yeteri kadar rağbet görmemiştir. 18. Yüzyıl ile beraber gerek matbaanın yeteri kadar yaygınlaşması gerekse toplumsal hareketlerin altyapısını oluşturan sosyal koşulların oluşması nedeniyle bu alanda eserler veren sanatçıların toplum üzerindeki etkisi ise önceki dönemlerle kıyaslanamayacak kadar yüksek olmuş ve büyük toplumsal olaylara sebebiyet vermiştir.