12/03/1987Değerli Dostum Deniz, Uzun yıllar oldu görüşmeyeli. Mahallemizden taşındığınız o günden beri; seninle olan dostluğumuzu, kardeşliğimizi, beraber geçirdiğimiz güzel anları asla unutmadım. İçimde hep senin gibi bir dostun boşluğunu hissettim. Hiç kimseyle dost olamadım seninle olduğum kadar. Hatırlarsın; babanlar taşınma kararını son anda almışlardı ve o telaşla oturup düzgün bir şekilde konuşma fırsatımız olmamıştı. Taşınacağınız şehri söylemiştin; fakat gerisini sen de bilmiyordun. Siz gittikten sonra da bana senin tam adresini verebilecek biri çıkmadı. O zaman ikimiz de on bir yaşındaydık. Aradan dokuz yıl geçmiş, dile kolay. Dokuz yılda neler unutulmaz ki! Lakin ben, senin dostluğunu, sıcaklığını asla unutamadım. Geçen gün bizim mahallenin bakkalı Hamit Amca ile babam arasında geçen bir konuşmaya kulak misafiri oldum. Hamit Amca, birkaç gün öncesinde bir taziye için Malatya’ya gelmiş ve orada tesadüfen, senin babanla karşılaşmışlar. Sonra size misafir olmuş, biliyorsun. Babandan da ev adresinizi almış. Hamit Amca tüm bunları babama anlatırken, içimde tarif edemediğim bir heyecan belirdi. Emin olmak için sordum: ‘’Mahallemizden uzun zaman önce taşınan Deniz’in babası mı?’’ ‘’Evet’’ yanıtını alınca da adresini almakta gecikmedim ve nihayet sana mektup yazmaya karar verdim. Belli olmaz, belki bir gün yolum sizin oralara düşer. Büyüdük; fakat inan çocukluğumuzu seninle tekrar yad etmek isterim. Mahalledeki birçok arkadaşın sana mektup yazacağımdan haberi var. Hepsinin tek tek selamı var. Kimse seni unutmuş değil. İnanıyorum ki sen de bizi unutmuş değilsindir. Yazacaklarım şimdilik bu kadar. Mektubunu dört gözle bekleyeceğim. Umarım en kısa zamanda yüz yüze görüşme fırsatımız da olur. Allah’a emanet ol.