Açıklama:
Etraf düşman doluydu. Osman Beyin üst üste kazandığı zaferler hasımlarının başlarını
döndürmüştü. Olmadık işlere kalkışabilirlerdi. Her ihtimali göze alıp hazırlıklı
bulunmalıydılar. Bitinya'yı göze göz, dişe diş korumalıydılar. Vatanlarını kaptırmanın acısını
yıllarca yaşamışlardı. Bir daha o acıyı yaşamak istemiyorlardı.Kaderin cilvesi ki, Anadolu'nun bir yerinde büyük bir İslâm devleti yıkılırken, Anadolu'nun
diğer bir yerinde büyük bir İslâm devletinin temelleri atılıyordu. Adetâ güneş bir yandan
batıp diğer yandan doğuyor ve dünyanın karanlıkta kalması ilahi bir tecelli ile önleniyordu.Osman Bey, ismini verdiği hanedana miras kalacak ve bazı padişahların en verimli
yıllarında ölümüne sebep olacak nikris illetinden muzdaripti. 1320 yılında hastalığı artmış,
ağrıları çoğalmıştı. Zaman zaman yürüyemeyecek kadar hastalanıyor, ata binemiyordu.
Bu durumda fetihlere çıkması imkânsızdı. Ama hakikati kabul etmek Osman Bey için pek
zor oldu. Hâlâ direniyor, ağrılarına aldırmamaya çalışıyor, sefere çıkmakta ısrar ediyordu.
"Koca beylik yataktan idare edilemez," diyordu. "Biz at üstünde doğduk, at üstünde
ölmeliyiz."
vaktin oldumu bu kitabı ve yine yavuz bahadıroğlundan Biz Osmanlıyız okumalısın