Gelişen teknolojiyle birlikte hayatımızı artık neredeyse teknolojik cihazlar üzerinden yürütüyoruz. Teknolojinin günlük hayatımızın bu kadar içinde olması hayatımızı ciddi anlamda kolaylaştırıyor ve her an her şeye ulaşabilmemize imkan tanıyor. Peki bu yönleriyle baktığımızda tozpembe bir hayal dünyası gibi görünen teknoloji, gerçekten her şeyiyle dört dörtlük mü?
Elbette her şeyin kusurları olduğu gibi teknolojinin de kusurları var. Hayatımızı bu kadar kolaylaştıran teknoloji, bir insan hayatında en önemli olan şeyi, kişiliğimizi olumsuz etkiliyor.
Yankı odası etkisi olarak belirtilen bu etkide, sosyal ağlardaki kullanıcılar kendi profillerinde sadece kendi görüşlerine yer veriyor ve olmayı istediği kişi gibi davranıyor. Bu nedenle kullanıcılar neredeyse tamamen karşıt görüşleri hayatından çıkarıyor ve kendilerini belli görüşlerle sınırlıyor. Öte yandan Facebook gibi sosyal ağların algoritmaları da kullanıcıların ilgilendiklerine yönelik gönderileri zaman tünelinde göstererek bu etkinin oluşmasını destekliyor.
Kanada'da Microsoft'un desteğiyle yapılan bir araştırmaya göre 2000 yılından 2015 yılına geçen sürede insanların dikkat süresi 3'te 1 düşerek 12 saniyeden 8 saniye gerilemiş. Bu süre bir Japon balığının dikkat süresinden daha düşük.
İnsanların teknolojik cihazlara olan bağlılığı her an kullanıcılarda internete ulaşma isteği doğruyor ve buna bağlı olarak geceleri kullanıcılar internette daha fazla vakit geçirebilmek adına uykularından feragat ediyor. Ayrıca ekran ışığının uyku açtığına yönelik araştırmaları da hesaba kattığımızda teknolojinin uyku düzenimize olumsuz etkilerinin olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.