Soru: Yaşadığım şehir Bursa yardımcı olur musunuz? ​

Cevap:

bnin türünden a yi yazalım

a= 3b+7

eşitsizliğe a nin yerine koyalım

-2<3b+7<7

b ye kadar indirgeyelim

-9<3b<0

-3<b<0

cevabımiz -1 olur

Konusu: Bir lisede din bilgisi öğretmeni olan Bahir Efendi'nin gittikleri bir Bektaşi Tekkesi'nin havuzundaki kurbağaları kendince bir yöntemle susturması anlatılıyor

Özeti: Kahraman anlatıcımız bir idadide (lise) edebiyat öğretmenliği yapmaktadır. Aynı okulda en iyi anlaştığı kişi nargile bağımlısı olan din bilgisi öğretmeni Bahir Efendi'dir. Bir gün Bahir Efendi ile bir doktor arkadaşlarının ısrarıyla Bektaşi Tekkesi'ne sazlı sözlü bir eğlenceye giderler. Çok eğlendikleri bu ortamda kocaman havuzun içindeki bir sürü kurbağanın gürültüsü keyiflerini kaçırır. Ne yapsalar da kurbağaları susturmayı başaramazlar. Bahir Efendi kurbağaları "nefes"iyle susturacağını söyler ve elindeki nargileyle havuz başına gider. Gerçekten de dediği olur, havuza okuyup üfleyen Bahir Efendi bütün kurbağaları susturur, Bektaşi Tekkesi'ndeki herkes bu duruma çok şaşırır. Bahir Efendinin gerçekten de okuyup üflemesiyle kurbağaları susturduğunu sansalar da gerçek hiç de öyle değildir. Bahri Efendi havuza nargilenin marpucunu (marpuc: nargilenin hortum biçimindeki, uzun ve bükülgen borusu) sarkıtmış ve marpucu yılan sanan kurbağalar kaçmıştır.

Bu yazıyı ben yazmadım bir yerden buldum ama umarım yardımcı olur kolay gelsin

Açıklama:

Ortaya çıkışı milattan önceki dönemlerde Mısır’a kadar dayanan ve farklı büyüklüklerde olabilen darbuka öncelikle Anadolu, Mezopotamya ve Orta Asya uygarlıklarında; günümüzde ise Türkiye, Arap ülkeleri ve Kuzey Afrika’da yaygın olarak görülmektedir. Ülkemizde daha çok halk müziğinde saz olarak kullanılan darbuka, 20.yy’dan itibaren klasik müziğimizde de yer almaya başlamıştır. Kullandığımız bakır darbukanın aksine Arap dünyasında kullanılan darbuka daha farklıdır. Darbukanın Arap dünyasındaki adına ise ‘küs’ denilmiştir.

Darbuka, tarihimizdeki birçok ünlü isim tarafından farklı şekillerde adlandırılmıştır. Mürteciim Asım Bey Burhan-ı Kat’ı adını verdiği eserinde darbukaya ‘dünbek’ derken, Ahmet Vefik Paşa ise; darbukayı ‘dönbet-tömbek’ olarak adlandırmıştır.Enstrümanın ismi Çağatay kültüründe ‘dümbek’ olarak bilinirken, bilinmesi gerekenbir diğer bilgi de Evliya Çelebi’nin söylediği ve peygamberimizin sahura cam dümbelekle kalktığı bilgisidir. Darbukanın diğer adları Anadolu’da ‘deplek’, Yemen’de ‘deblek veya makfara debleği’ iken, Azerilerdeki adı ‘darbeki veya debulak’tır.Kültürel etkileşim sonucunda, Arap müziğinde kullanılan darbuka formu ülkemize girmiş ve son on beş ile yirmi yıllık zamanda olgunlaşma sürecini tamamlayarak birçok enstrümanın yanında kullanılan ve değerlerimizden biri olan bakır darbukanın yerini almıştır. Artık günümüzde bakır darbuka çalan icracı sayısı yok denecek kadar az bulunmaktadır.

Darbukanın nasıl yapıldığı konusuna gelirsek eğer, silindir biçimindeki gövdesinin ortası boğumlu, bir ucuna deri gerilip öbür ucu boş bırakılmış vurmalı bir çalgıdır. Darbukanın bilinen bir çeşidi de çıngıraklı darbukadır.Günümüzde ise bu iş için plastik malzemeler de kullanılmaktadır. İlk zamanlar çömlek olan bu gövde zaman içerisinde sırla kaplanmış ve hatta süslenmeye başlanmıştır. Lakin sırla kağlanmayan gövdelerden daha iyi ve daha doğal ses alındığı kabul edilmektedir. Son zamanlarda bakır, alüminyum, pirinç gibi metal alaşımlar; alçı porselen ve ağaçtan yapılmış gövdeler kullanılmış ve derinin etrafına akort yapmayı kolay kılmak için akort vidaları eklenmiştir.

Cevap:

31

Adım adım açıklama:

74 ' ün içinde 24 3 defa var 2 kaldı 4 ü aşağı indiririz 24 ün içinde 24 1 defa var ve sonuç 31 olir