Cevap: Alphonse Daudet’in en çok bilinen ve kendisini üne kavuşturan kitabıdır. 1866 yılında yazılmıştır.
Kitaba ismini veren değirmen,giriş kısmındaki satış sözleşmesinden anlaşılabileceği üzere uzun süredir kullanılmayan ve işlevini yitirmiş bir yapıdır. Yazar aslında Paris’te yaşamaktadır ancak bu şehrin karanlık ve gürültülü, kır yaşamının ise huzur verici olduğunu düşündüğünden şairlik ve yazarlık çalışmalarını gerçekleştirmek için değirmenisatın almıştır. Hatta kendisinin de kabul ettiği gibi genelde karamsar öyküler yazan biri olarak tanınmasına rağmen neşeli öyküler yazabilmesinin nedenini yeni çevresine ve değirmene bağlamıştır.
Hemen bir not ekleyelim: Fransa’da Fontvieille kentini çevreleyen yamaçlardan birinde yer alan ve günümüzde hala ayakta olan bir değirmen Alphonse Daudet Müzesi olarak hizmet vermekte ve yazarın eserini burada yazdığı söylenmektedir. Aslında yazarın bir süre kaldığı değirmen burası değildir. Yine de bulunduğu bölge ve mimari açıdan kendi değirmeni ile büyük benzerlik gösterdiği söylenebilir.
Ayrıntılarıyla tamamı verilen satış sözleşmesinin ardından kitap Daudet’nin değirmenindeki ilk günlerindeki gözlemleriyle başlar. Sürülerin eve dönüşü gibi kır yaşamına dair anlatımlara, değirmene gelirken karşılaştığı yol arkadaşları ile bu kişilerden dinlediği hikâyelere kısaca yer vererek giriş yaptığı kitabının sonraki bölümleri, kendisine anlatılan veya bizzat gözlemleri ve anılarından meydana gelen kısa hikâyelerle devam eder. Kitap toplam 22 hikâyeden oluşmaktadır.
Farklı olarak, bu kısa hikâyelerin her biri kendi içinde farklı bir olay örgüsüne sahip olduğundan diğer kitap özetlerimden farklı biçimde her bir hikâyenin özetini ayrı biçimde ele almak daha uygun olacaktır.
Açıklama: İYİ DERSLER