Cevap:
Coğrafi Konum
Nusaybin İlçesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin, Dicle
Bölümü’nde, 37º 02´-37º 13´ kuzey enlemleri ile 41º 03´-41º 45´ doğu
boylamları arasında, Mardin İli’nin güneydoğusunda yer alır. Mardin İli
yüzölçümünün (8891 km²) %13,2’sini meydana getirir (1177 km²). Batısında
Mardin merkez ilçesi, kuzeybatısında Ömerli İlçesi, kuzeyinde Midyat İlçesi,
doğusunda Şırnak ili ve güneyde de Suriye ile çevrilidir (Harita–1).
2- Doğal Coğrafya Özellikleri
A- Yeryüzü Şekilleri
Eski adı Turabdin, Tur Abidin olan Mardin Midyat basamağının
güney kesimi Nusaybin ilçesi sınırları içerisinde kalır. Kabaca doğu-batı
doğrultulu uzanan bu yöre tepelik bir görünümdedir. Orta Eosen
kalkerlerinden meydana gelen bu tepelik alanda, lapya, dolin ve mağaralardan
oluşan karstik şekillere rastlanır. Tepelik alanın güneyinde, Suriye’de de
devam eden ovalık alanlar bulunur. Nusaybin’in doğusunda, İdil ve Cizre
İlçelerinde ve Suriye’de de devam eden genç bazalt lavları yayılmıştır.
Pliyosen çökellerini örten bu bazalt akıntıları Pleistosen’e aittir. En genç
tortullar üzerinde yer almaları nedeniyle bu bazalt akıntılarının Güneydoğu
Anadolu’nun en genç lavları olduğu anlaşılır (Tolun, 1962). İlçe topraklarında
yer alan akarsular açtıkları vadilerle araziyi parçalamışlardır (Harita-2ve 3).
a) Tepelik Alanlar
Midyat Formasyonu büyük ölçüde Orta Eosen transgresyonu
neticesinde birikmiş olan kalkerlerle temsil edilir (Midyat karbonatları). Alt
kısmı kireçtaşı, üst kısmı dolomitten oluşan bu seri bölgede en yaygın ve
türdeş Tersiyer formasyonudur. Yöre Oligo-Miosen’de karalaştıktan sonra, Üst
Miosen’de başlayıp Pliosen boyunca (Olasılıkla Pleistosen’de de) süren
tektonik hareketler sebebiyle sürekli bir aşınım alanı olarak belirmiştir (Güney,
1989; İlhan, 1976; Türkünal, 1980).
Yörenin en yüksek noktasını oluşturan Bagok dağı (1254 m) ve
Ömeryan dağı (1100 m) ile ova kenarı (550 m) arasında iki aşınım yüzeyi
oluşmuştur. Yükseltinin kuzeyden güneye doğru azaldığı bu alanda K-G yönlü
sıkıştırma gerilimleriyle D-B doğrultusunda, kıvrılmalar sonucunda
antiklinaller ve senklinaller yüzeyinde daha belirgin olup, 550 m’den 750 m’ye çıkar. Bu durum, aşınım
döngüsünde yüzey oluşumunun karakterinden gelir. Bu aşınım yüzeyi üzerinde
bulunan tepeler 850-950 m’lerdeki aşınım yüzeyi ile aynı yükseklikte
bulunurlar. Bunlar ilk aşınım yüzeyinin kalık tepeleridir. İlk aşınım yüzeyi
üzerinde yükselen Bagok dağı, Ömeryan dağı ve 1000-1200 m arasındaki
yükseltiler, büyük bir olasılıkla, karalaşan eski yüzeyin aşınmış, kalık
tepeleridir (Güney, 1989).
b) Ova
Suriye düzlüklerinin kuzey kenarını oluşturan ve tepelik alan ile
Türkiye-Suriye sınırı arasında yer alan ova kesimi Kuvaterner dolguları ile
oluşmuştur. Yüksekliği 500-550 m arasında değişen ovanın kuzeyden güneye
doğru alçalan çok hafif bir eğimi vardır.
Kuvaterner dolguları Neojen kalkerleri üzerinde yer alır ve ovanın
oluşumu ve gelişimi günümüzde de sürmektedir. Birçok yerde ova hafif
dalgalı bir görünüme sahiptir.
Nusaybin tarımının en önemli etkinlik alanı olan ova, kuzeydeki
engebeli alandan akarsuların getirdiği aşıntı, sürüntü maddelerinin oluşturduğu
birikinti koni ve yelpazelerinin zamanla büyüyerek birbirlerine bitişmeleriyle
bugünkü görünümünü almıştır.
c) Vadiler
Nusaybin yöresindeki vadileri üç guruba ayırabiliriz: Çağçağa (eski
adı Korgarbonizra) suyunun içinde aktığı antesedant yarma vadi, tepelik
alandaki kertik vadiler ve ovadaki kuru dere yarıntılarıdır.
Çağçağa suyu yukarı kesiminde tabanlı bir vadide akmakta olup
vadi yamaçları çok diktir. Bu yamaçlarda eğim %60-70 arasında değişir.
Tepelik alandaki vadiler fazla derin değildir; vadi tabanı düzlükleri
gelişmemiştir. Ovada gelişen yarıntıların da derinlikleri azdır; genişlikleri de
çok değildir. Yazın kuruyan ve yağışlı mevsimde yatağında su akıtan bu
vadiler derine gömülememişlerdir. Çağçağa suyu bile ovada ancak 2 m
derinlikte bir yatak açabilmiştir.
d) Karstik Şekiller
Yörenin büyük bir bölümü kalkerlerden oluşan bir yapı gösterdiği
halde, karstik şekiller pek fazla gelişememiştir. Çünkü kalkerler killi-kireçtaşı
içerir ve ince ara tabakalı bantlar halinde bulunur. Karstik şekil olarak en çok
dikkati çekenler lapya, dolin ve mağaralardır.
Lapyalar eğimli olan yamaçlarda gelişmişlerdir. Nemli iklim
koşullarında oluştuktan sonra daha kurak bir döneme girilmesi nedeniyle
mağaraların gelişmesi durmuştur denilebilir. Mağaraların büyüklüğü, derinliği
çok fazla değildir; bir ya da iki küçük galeriye sahiptirler. Dolinler küçük tarım
alanları halinde kullanılmakta olup, sığ bir toprak yapısına sahiptirler.Nusaybin’in İklim Özellikleri
Nusaybin İlçesinin İklim özellikleri ele alınırken, 37.14 enlem ve
41.13 boylamda yer alan ve 500 m yüksekliğe sahip olan Nusaybin
meteoroloji istasyonunun verilerinden yararlanılmıştır.
a) Sıcaklık
Nusaybin’in yıllık ortalama sıcaklığı 18.9ºC’dir. Yaz ve kış
mevsimleri ortalama sıcaklıkları arasındaki farkın yüksek olması ise
karasallığı ortaya koyması bakımından oldukça önemlidir. Ortalama sıcaklık,
yaz mevsiminde 31ºC, kış mevsiminde 7.2ºC’dır. Özellikle yaz aylarında
yüksek sıcaklık ortalamalarının 30ºC ve daha fazla olduğu gün sayısı, bu
aylarının tamamının kapsar. Sıcaklıkların 30ºC üzerine çıktığı günler nisan
ayından başlayarak, kasım ayı başına kadar sürer. Yaz mevsiminde havadaki
bağıl nemin düşük olması buharlaşmayı artırır. Havadaki nem oranının az
olması ise gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkının yüksek olmasına sebep
olur. Sıcaklığın 0ºC altına düştüğü günler ise oldukça sınırlıdırYağış
Nusaybin’de yıllık ortalama yağış 470.2 mm’dir. Yağışın
mevsimlere dağılımına baktığımızda en fazla yağışın kış mevsimine düştüğünü
görmekteyiz (%51.8). Kış mevsimini ilkbahar (%34.9), sonbahar (%12.7) ve
yaz mevsimi (%0.6) takip etmektedir (Tablo-3) (Nusaybin Meteoroloji
İstasyonu).
En fazla yağışın kış mevsiminde düşmesi Orta Akdeniz üzerinden
gelen cephelerin yöreyi etkisi altında bulundurması ile ilgilidir (Atalay, 2006a;
Gürgen 2002). Bu yağışlara sebep olan cephe faaliyetleri nisan ayına kadar
devam eder. İlkbahar yağışlarının fazlalığında karasallığın da etkisi vardır.
Özellikle mayıs ayında konveksiyonel yağışlar görülmektedir. Yaz aylarında
hemen hiç yağışın görülmemesi, yazın Basra Alçak Basınç merkezinin etkisi
altında kalmasından ileri gelmektedir. Sonbaharda yağışın azlığı ise, yaz
kuraklığının sürmekte olması ile açıklanabilir.
Günlük en çok yağış miktarlarına baktığımızda kış ayları da dâhil
diğer aylarda ortalama yağış miktarlarına çok yakın hatta bu miktarları geçen
yağış miktarlarına rastlanmaktadır. Bu durum Nusaybin yöresinde sonbahar ve
kış aylarında cephe faaliyetlerinin, diğer aylarda ise sağanak karakterdeki
yağışların (karasallık) etkili olduğunu göstermesi bakımından önemlidir.
Yağışın >=10 mm olduğu gün sayısının azlığı da bu durumu desteklemektedir