☁️selam☁️
✨Göz açamamak: Yoğun ve sıkı işleri yüzünden başka bir işle ilgilenmeye vakit ve fırsat bulamamak.
✨Göz açıp kapayıncaya kadar: (deyiminin anlamı) Pek kısa bir zamanda.
✨Göz açtırmamak: (Başka bir iş yapmasına) Vakit ve fırsat vermemek.
✨Göz alabildiğine: Gözün görebileceği en uzak yerlere kadar.
✨Göz alıcı: Güzelliği hemen dikkati çeken, alımlı.
✨Göz almak: Göz kamaştırmak.
✨Göz aşinalığı: Karşılaşılan bir kimseyi önceden kısa bir süre görmüş olmaktan doğan tanıma.
✨Göz atmak: Kısaca bakıvermek.
✨Göz aydına gitmek: Sevinçli durumdaki bir kimseye "gözün aydın" deme gitmek.
✨Göz banyosu: Güzel kimseler hoşlanarak bakmak, etkisinde kalınan güzellikten, seyrederek zevk almak.
✨Göz boyamak: Nitelikçe kötü bir şeyi, iyi gibi göstermek, böylece karşısındakini aldatmak; bir şey, olduğundan farklı görünmek.
✨Göz (nazar) değmek: Uğursuzluğuna, kötülüğü dokunacağına inanılan birinin kıskançlık ya da hayranlıkla bakması sonucu kötü bir duruma düşmek.
✨Göz dikmek: Bir şeyi ele geçirmek isteğine kapılmak.
✨Göz doldurmak: Görünüşüyle umulduğundan çok etkilemek.
✨Göz doyurmak: (Bir şey) Görünüşüyle etkili olmak, seyredenlere zevk vermek.
✨Göz etmek: Başkalarının gizlediği isteklerini birine göz kırparak ya da gözlerini oynatarak anlatmak.
✨Göz gezdirmek: Yazılmış bir şeyi kendini vermeden okumak. Birçok şeye dikkatsiz bakıp geçmek.
✨Göz göre (göz göre göre): Herkesin gözü önünde. Apaçık, utanmadan, çekinmeden.
✨Göz göz: Üzerinde birçok göz (delik) bulunan.
✨Göz göze gelmek: Bakışları karşılaşmak.
✨Göz gözü görmemek: Sis, duman, toz gibi engellerden ortalık görülememek.
✨Göz hakkı: Görülüp de imrenilebilecek ufak tefek şeylerden, görenlere verilen pay.
✨Göz hapsine almak: Bakışlarını üzerinden ayırmamak, hiçbir davranışını gözden kaçırmamak.
✨Göz kamaştırmak: (Kuvvetli ışık ya da parlaklık) Kısa bir zaman için görüşü bulandırmak. Hayran etmek, görenleri hayran bırakmak.
✨Göz kararı: Ölçü ya da tartıyla kullanılan şeylerde göz oranlaması.
✨Göz kesilmek: Bütün dikkatiyle bakmak.
✨Göz kırpmadan: Acımadan, merhamet etmeden, hiç çekinmeden, duraksamadan.
✨Göz kırpmak: Birine amacını işaretle anlatmak için bir gözünü bir an için kapayıp açmak.
✨Göz koymak: Bir şeyi ele geçirme isteği gütmek.
✨Göz kulak olmak: Bir şeyin korunmasında dikkatli olmak.
✨Göz kuyruğuyla bakmak: → Göz ucuyla bakmak.
✨Göz nuru: Görme yeteneği. Göz emeği.
✨Göz nuru dökmek: İnce, değerli bir şey oluşturmak için göz emeği harcamak.
✨Göz önüne getirmek: Tasarımlamak, hesaplamak.
✨Göz süzmek: Göz kapaklarını birbirine yaklaştırarak, baygın baygın bakmak.
✨Göz ucuyla bakmak: Başını çevirmeden, gözlerini yana çevirerek bakmak.
umarım yardımcı olabilmişimdir kardşim:)
en iyi seçersen gerçekten çok mutlu edersin ❤️
✨ İYİ DERSLER ✨