Soru: Avrupa aydınlanmasının Osmanlı denizciliğine etkileri nelerdir

Cevaplar 1

Cevap:

Cevap:

AVRUPA GELİŞMELERİ*

Osmanlı Devleti’nin tarih sahnesine çıktığı dönemlerde, henüz oluşumunu

tamamlama aşamasında olan Avrupa siyasal coğrafyasında muhatap olduğu devletler, daha

çok Balkanlı toplulukların oluşturduğu devletler ve Doğu’da İran olmuştur. 16. yüzyıldan

itibaren dönemin en önemli Orta Avrupa gücü olan Avusturya ile çatışmaların yoğunlaştığı

iyi bilinmektedir. Osmanlıların görece daha yüksek maliyetli savaşlar yaptığı ve geleneksel

düzenin zorlandığı 16. yüzyıl sonları ile 17. yüzyıl, Avrupa’da da önemli değişimlerin

kendini göstermeye başladığı bir döneme denk düşmektedir.

Burada Avrupa’da ortaya çıkan değişimlerin etraflı olarak açıklanmasından ziyade,

Osmanlı devletini ilgilendiren boyutları ele alınacaktır.

Bu gelişmelerden birincisi, esasında bir kara devleti olan ve 15. yüzyılın ilk

çeyreğinden itibaren de bir “Akdeniz Gücü” haline dönüşen Osmanlıların önemli gelir

kaynaklarından birini oluşturan “ticaret yolları”nın değişmesidir.

Bilindiği gibi, Balkanlardan Arap yarımadasına uzayan Akdeniz ülkelerinin çok

önemli bir bölümü Osmanlıların egemenliği veya denetimi altında idi. Buralarda mal ve emtia

dolaşımından oluşan değer sirkülasyonunda, ticaret yollarına hâkim olması dolayısıyla

Osmanlıların ciddi bir payı vardı. 16. yüzyıldan başlayarak denizcilikte ortaya çıkan

gelişmeler ve önce yeni güzergahların, sonra da yeni toprakların bulunması geleneksel ticareti

hem boyutları hem nitelikleri bakımından değiştirdi. Bu değişimin ilk sonucu mal akışındaki

farklılaşma ise ikinci ve asıl önemli olan sonucu Avrupa’da “koloniyalizm ve sömürgeciliğe”

dayalı yeni güçlerin ortaya çıkmasıdır. Osmanlı devleti bu değişimi zamanında fark

edememiştir. İspanya, Portekiz ve 17. yüzyıldan başlayarak İngiltere ve Fransa nüfûs ihracı

yoluyla yeni topraklar ve gelir kaynakları yaratmayı başardılar ve bu Osmanlı maliyesi

üzerinde ciddi bir baskı yarattı.

Öte yandan, Avrupa’nın feodal gelenekten devraldığı “yerel yönetimlerin etkinliği”

merkezi devletlerin gelişmesiyle paralel olarak bir “yerinden yönetim” geleneğinin

şekillenmesini sağladı. 17. yüzyılın “aydınlanma düşüncesi”, kilisenin etkinliğinin kırılması,

toplumun geniş kesimlerinin yönetime katılması ve düşünce özgürlüğü geniş bir tartışma

alanı buldu. Aydınlanma düşüncesi, Avrupa’da kilisenin “bilgi” üzerindeki tekelini kırdı ve

bilimin öne çıkmasını sağladı. Bilimsel bilginin gelişmesinde 17 ve 18. yüzyıllarda tam bir

patlama yaşandı. Sadece bununla da kalmadı insanın dünyaya bakış açısı da büyük ölçüde

değişti. Doğal olarak bu gelişme, sanayi inkılâbına yol açtı ve geleneksel üretim tarzı değişti.

Buhar gücünün üretimde ve taşımacılıkta kullanılması hem üretim süreçlerini kısalttı,

hem üretimin boyutlarını genişletti, hem de üretilen malların pazarlara aktarılmasını

Cevabı biliyor musunuz? Buraya ekleyin!

Cevabı bulamıyor musunuz?

Google ile giriş yap

veya

Şifrenizi mi unuttunuz?

Hesabım yok ve şunu yapmak istiyorum: Kayıt ol

Bir dil veya bölge seçin
How much to ban the user?
1 hour 1 day 100 years